Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mustafa Balbay, mahkeme heyetine yönelik suçlamalarda bulundu.
Abone olMahkeme heyeti de Balbay’a, “Hem milletvekili, hem de sanıksınız. Ancak şunu da unutmamalısınız ki; mahkeme kürsüsü bu iki faaliyeti de bir arada yapabileceğiniz bir mecra değildir. Mahkeme boks torbası değildir." cevabını verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında sanıklar sıra ile konuşmalarına devam etti.
Tutuklu sanık Mustafa Balbay, "Milletvekili olarak, insanları adalet ararken kendini tutsak hissetmeyeceği bir Türkiye özlemi dilediğini söyleyerek sözlerine başladı. Balbay, "Her türlü suçlamanın serbest olduğu davada zorla koparıp aldığımız konuşma süresinin yeterli olmadığını söylemek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Balbay'ın bu konuşmasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, savunma sınırlarını aşmaması konusunda uyarıda bulundu. Balbay'ın, "Aşacağımı nereden çıkarıyorsunuz?" sorusu üzerine Başkan Özese, "Böyle başlarsanız arkasından ne geleceği belli. Biz burada kimseyi tutsak etmeyiz." şeklinde ikazda bulundu.
Balbay'ın, “Burada yaşanan hukuksuzluk...” şeklindeki ifadesi üzerine Özese, "Bakın! işte bunlar amacı aşan sözler. Mahkeme hukuksuzluk yapmaz." dedi.
Avukatlarına, “Dava dosyasını tekrar indirelim ve neler olup bittiğine bir kez daha bakalım.” dediğini aktaran Balbay, avukatlarından da aldığı bilgiler sonucu mahkeme heyetine yönelik, "Siz artık yeni bir dava açamaz, davaya yeni bir iddianame birleştiremezsiniz. İddia makamı yeni bir iddianame hazırlayıp size gönderemez." ifadelerinde bulundu. Bunun üzerine Özese, "Bunları nereden çıkarıyorsunuz?" diye sordu. Balbay da, "Bu mahkeme tasfiye halinde. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi ile görevlendirildiniz ve yeni davalar alamazsınız. Elinizdeki davaları bitirmekle görevlendirildiniz sadece." diye konuştu.
Mustafa Balbay'ın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dava dosyasının iddia makamına gönderilmesinin ne kadar hukuki olduğunu sorması üzerine Başkan Özese, "Biz öncelikle araştırılmasını istedikleri bir konu olup olmadığını sorduk." ifadesini kullandı.
Birleştirilen tüm davalarla birlikte 600 duruşma yapıldığını söyleyen Balbay, "Türkiye şartlarında 600 duruşma 150 yıla tekabül eder. Bu aşamada vereceğiniz hüküm çürümüştür. Buna da 'Bad-ı Harabül Dosya' denilebilir." şeklinde konuştu.
‘SİZ GÜNLÜKLERDEN BAHSEDİN’
Balbay'ın, bu sözlerinin ardından üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, ikazda bulunmak için söz aldı. Haşıloğlu, "Milletvekilliği teklif edilirse bile kabul etmeyeceğinizi söylediniz zamanında. Ancak ilerleyen süreçte vekil seçildiniz. Artık hem sanık hem de milletvekilisiniz. Ancak şunu da unutmamalısınız ki mahkeme kürsüsü, bu iki faaliyeti de bir arada yapabileceğiniz bir mecra değildir. Mahkeme heyetini görmezden geliyorsunuz. Kendi hakkınızdaki suçlamalara cevap vermek yerine farklı mecralara çekilecek konuşmalar yaparsanız size verilen konuşma süresinde hakkın kullanılacağı bir mecradan çıkılırsa mahkeme bu duruma müdahale eder. Konuşma yapmak için çıkan sanıklar, Türk milleti adına yargılama yapan mahkememize yönelik ağır ve tahrik edici hakaretler edinceye kadar konuşmalarınıza müsamaha edildi. İddianamede darbe günlükleri olarak nitelendirilen belgelerle darbeye teşebbüs ettiğiniz öne sürülüyor. Cuma günü gelen evraklar önemlidir. Naip hakim ön raporunu inceleyerek hukuki durumunuzu etkileyecek savunma yapabilirsiniz. Siz günlüklerden bahsedin. Yani konuşacak çok şeyiniz var." dedi.
Balbay'ın, konuşma yapacağı kürsüyü farklı mecralarda kullandığını yineleyen Haşıloğlu, "Mahkeme boks torbası değildir. Mahkeme sizin kişiliklerinizi zedeleyecek ifadeler kullanmazken sizler de savunma kapsamında konuşmalısınız. Bu tarz bir iletişim, mahkemenin tercih ettiği bir yol değildir." diye konuştu.
Diğer üye hakim Fatih Mehmet Uslu ise, "Davada geçen bir konu ile ilgili olarak ek iddianame hazırlanırsa bu iddianamenin yargılaması asıl mahkemesinde yapılır. Başka bir mahkemede yapılması mümkün değildir. Avukatlar bunu bilir. Bu davanın avukatları, sanık müvekkillerine bu konuda bilgilendirme yapmalıdır." dedi.