Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, çarpıcı iddiaları ortaya atan Prof. Dr. Ümit Özdağ'ı isim vererek açıklama yapmaya davet etti.
Abone olHürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Akşam Gazetesi yazarı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın çarpıcı açıklamalarını ispata davet etti. "Madem profesörsün" diye söze başlayan Hakan'ın yazısı şöyle devam etti:
- SAYIN Ümit Özdağ.
Eğer profesör olmasaydınız...
Eğer televizyonlara çıkıp ‘PKK hareketi’, ‘Kuzey Irak’taki gelişmeler’ gibi önemli konularda soğukkanlı ve makul yorumlar yapan bir bilim adamı olmasaydınız...
Eğer MHP’ye genel başkan olmak için çaba sarf etmeseydiniz...
Eğer benzerlerinizden farklı olarak bir ‘kavramsal çerçeve’ye sahip olmasaydınız...
İnanın iddialarınıza takılıp kalmazdım.
Ama madem ki ‘profesör’sünüz...
Ve madem ki sizi ciddiye almak için elimizde bir hayli done var...
O halde ortaya attığınız ‘vahim iddia’nın peşine düşmek boynumuzun borcudur.
Ne yazmıştınız?
Hatırlayalım:
Güya Başbakanlık’ta bir bürokrat, telefonda Kürtçe konuşmuş.
Bunu gören, sizin tabirinizle ‘bayan’ bürokrat, ‘Sen ne konuşuyordun?’ diye sormuş.
Kürtçe konuşan Başbakanlık bürokratının yanıtı şu olmuş: ‘Siz Türkler kendi ülkenizde azınlıkta kaldınız.’
Ve Başbakanlık’tan aktardığınız bir başka anekdot...
Bir Başbakanlık bürokratı, bir başka Başbakanlık bürokratına şöyle demiş: ‘Bu ülkeyi 80 sene siz Türkler yönettiniz, artık biz yöneteceğiz.’
Sayın Özdağ...
Memleketin içinde bulunduğu şu kritik dönemde bu anekdotları anlatarak neyi amaçladığınız üzerinde durmayacağım.
Çünkü sonuçta olgulardan söz ediyorsunuz ve sonuçları ne olursa olsun olgulardan söz etmek tabii ki hakkınızdır.
Ama...
‘Olgu’ların doğruluğundan kuşku duymak da bizim hakkımızdır.
O zaman soralım:
Sözünü ettiğiniz Başbakanlık bürokratları kimlerdir?
O konuşmaları ne zaman yapmışlardır?
Konuşmaların tanıkları kimlerdir?
Lütfen açıklayın...
Lütfen açıklayın da hep birlikte o Başbakanlık bürokratlarının yakalarına yapışalım...
Ve onlara ‘Nereden güç alıyorsunuz?’ diye soralım...
Ama...
Eğer o isimleri açıklayamazsanız, o zaman size ağzımızı doldura doldura bir şey söyleme hakkımız doğar...
O hakkı kullanmak için acele etmeyeceğim.
Yani sizden bürokrat ismi bekliyorum, Sayın Özdağ...