Hakan Fidan gerçeği...
Hep aynı şeyi yapıyor. Ne zaman yurt dışına çıksa, 'Ben gelinceye kadar bununla oyalanın anacım' diyerek muhalefetin eline bir oyuncak veriyor.
Hep aynı şeyi yapıyor. Ne zaman yurt dışına çıksa, "Ben
gelinceye kadar bununla oyalanın" diyerek muhalefetin
eline bir oyuncak veriyor. Her gidişinde ortaya karışık bir
haftalık malzeme bırakıp gidiyor.
İşte yine aynı şeyi yaptı!
Kolombiya gezisi öncesi, "Ben şahsen Hakan Fidan'ın
adaylığına karşıyım" dedi ve arkasını dönüp gitti.
At bir taş, muhalefet arasın dursun. Buluncaya kadar zaten seçimi
kazanırsın! Bunu bilen medya hemen Kılıçdaroğlu'na koşmuş ve bu
açıklamayı çözümlemesini istemiş. "Tabi başbakanlık koltuğu
boş olunca, böyle bir arayışa girildi. Öyle anlaşılıyor"
diye cevap vermiş bizimki...
Kısaca "Bundan sonraki Başbakan Hakan Fidan'dır"
demiş. Bir satırlık cümlede bile AK Parti iktidarının şu veya bu
kişilerle devam edeceğini tasdiklemiş anlayacağınız!
O durumu kabullenmiş ama, kendisine tıpış tıpış oy veren CHP'li
kesim pek kabullenmiş görünmüyor. Envai çeşit yorumlar var...
İşte onlardan bazıları:
"Hakan Fidan'ı kendisinin başbakan adayı olarak seçtiği
söylentilerini seçime kadar perdelemek istiyor. Zira Davutoğlu'nun
bunu kabullenmesi çok zor. Partiyi dağıtmadan seçime girebilmek
icin yapılmış bir açıklama..."
Bir başka yorum:
"Hakan Fidan bugün Başbakan olur, yarın Cumhurbaşkanı olur.
Erdoğan bu durumu görüyor ve engel olmak için hareket
ediyor!.."
Al bir yorum daha:
"Erdoğan Hakan Fidan'ın adaylığına karşı çıktığını
söylemiş. Adam belli ki AK Parti'den değil, HDP'den aday
olacak!"
Bi de diyorlar ki Türkler tiyatro izlemiyor! Adamlar 3 dakikada hem
senaryo yazıyor, hem de oynuyor anacım!
Hele CHP'li Mahmut Tanal yok mu? Son dönemlerde muhalefet yapacağım
diye sergilediği performans tam oskarlık. Allah'ıma dinime avrupalı
film şirketleri bu halini görse, fredinin kabusunda makyajsız
oynatır!
Şu muhteşem replik kendisine ait:
"RTE; AKP; Hakan Fidan'a göbekte bağımlı. Hakan Fidan'ı
serbest bırakmamak için RTE yanına alıyor. Konuşur ise toptan Yüce
Divan'lık olacaklar..."
Son dönemlerde Mahmut Tanal başta olmak üzere CHP'li vekillerin
ağzından Cumhuriyet Halk Partisi ismini duymadım. "AK Parti
şöyle, AK Parti böyle" diye diye bağlı oldukları partinin
adını unuttular.
Dikkat ederseniz, Kemal Kılıçdaroğlu'na da geçenlerde içinde
"AK Parti" kelimesi geçmeyen bir cümleyle,
"Seyit Rıza kimdir?" diye soruldu. Bir süre
çözümleme yaptıktan sonra, "İnsandır" diye cevap
verebildi. CHP'nin vekilleri de "Siz hangi
partidensiniz?" sorusuna, "Harf
istiyorum" cevabı verecek kıvama geldiler.
Şayet, "Yahu bırak bu tiyatrocuları. Biz, Hakan Fidan'ın
adaylığı ile ilgili detayları merak ediyoruz" diyorsanız
anlatayım.
Aylardır bana söz verilen her platformda, "2015 seçimleri
bugüne kadar yaptığımız tüm seçimlerin anası niteliğinde
olacak" diyorum.
Hasta adam rolündeki Türkiye 12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde
önce iyileşti, sonra ayağa kalktı ve ardından yürümeye başladı.
Hedeflerine koşarak ulaşacağı yeni bir dönem başlıyor.
Cesaret, marifet ve basiret gerektirecek işler bizi bekliyor. Bütün
çaba, 12 yılda yaşadığımız trajedilerin bir daha tekrarlanmaması
için...
Hakan Fidan, Türkiye'nin terör belasından kurtulması için çabalayan
en önemli aktördü. Barış sürecinin devlet kanadındaki mimarı olarak
bugüne dek kelle koltukta mücadele etti. 2015 seçimleriyle
beraber çözüm süreci artık kapalı kapılar ardında değil, siyaset
sahnesinde yürüyecek. Yani Hakan Fidan MİT'in patronu olarak
misyonunu tamamladı.
Hakan Fidan'ın Meclis'e gelmesini isteyen kişilerin başında
Başbakan Ahmet Davutoğlu geliyor. Davutoğlu'nun dış politikada
uyguladığı sistemin devlet kanadındaki uygulayıcısıydı Hakan
Fidan.
Erdoğan'dan sonra Başbakanlık koltuğuna oturduğunda Hakan Fidan'ı
dışarıdan atamayla Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturtmak istedi
ama, o dönem Erdoğan'ın, "Paralelle mücadele konusunda
biraz daha o makamda olmalı" uyarısını dikkate alarak geri
adım attı.
Ancak 2015 yılı ile birlikte artık Hakan Fidan'ı yanında görmek
istiyor Davutoğlu. Erdoğan ise Fidan ile birlikte yürütülen
mücadelenin zaafa uğramaması için muhalefet şerhini ortaya koyuyor.
Çözüm sürecinin yanı sıra, paralel yapı ile mücadelede edilmesini
istiyor. Bu süreçte etkin rol oynayan Hakan Fidan'ın boşaltacağı
makamın kolay kolay doldurulamayacağını düşünüyor, son kararı
Başbakan'a bırakıyor.
Bundan sonra olacakları söyleyeyim.
Hakan Fidan yeni dönemde AK Parti'nin en etkili isimlerinden biri
olacak. Herkes O'nun Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturacağını
düşünüyor ama, çüzüm sürecini yürütecek tek isim olma ihtimali daha
yüksek gibi görünüyor.
Belki İçişleri Bakanlığı, belki de devletin istihbarat ve kolluk
kuvvetlerinin bağlı olacağı yeni bir bakanlık...
Çözüm sürecinin barışla noktalanması konusunda kararlı olduğunu
göstermek isteyen AK Parti, Fidan'ı Diyarbakır veya Ankara'dan aday
göstermeye hazırlanıyor.
İşin tuhaf tarafı şu ki Hakan Fidan ismine karşı çıkan CHP, beri
taraftan MİT'in başına kimin gelebileceğini tartışıyor.
İnşallah, hükümete "Müge Anlı" ismini teklif
etmezler!