Sabah Yazarı Yüksel Aytuğ, eşofmanla ekrana çıkarılmak istendiği bir sırada imdadına Hakan Aygün yetişti.
Abone olYüksel Aytuğ'un kendi kaleminden anlattığı anısı şöyle... Evim, atv binasına çok yakın olduğu için 1999 Marmara depremiden 10 dakika sonra haber merkezindeydim. Sabah saat 03.15 olduğundan haber merkezinde çok az kimse vardı. Birkaç dakika sonra Haber Müdürü Ayşenur Aslan göründü. Ben spor editörü olduğum halde haber merkezine yardım için Sakarya ve Kocaeli'deki muhabirlere telefonla ulaşmaya çalışıyordum. Deprem üstüne deprem Ayşenur Aslan bana dönüp, "Yüksel hazırlan, flaş haberi sen sunacaksın" demez mi? Üzerimde eşofmanlarla kala kaldım. Ama bir yandan da stüdyo benim için hazırlanıyordu. Tam içeri girecekken Hakan Aygün kapıda göründü. Hiç unutmuyorum, üzerinde bir tişört ve ayağında da şort vardı. Hemen orada bulduğumuz bir ceketi Hakan'ın sırtına geçirdik. Manzara inanılmazdı. Hakan üzerinde ceket, altında şortla deprem haberini sunuyordu. Ben ekrana yansımayan bu "tarihi" görüntüyü belgeleyebilmek için kamera arıyordum. Ama neredeyse tüm aktüel kameralar dışarıdaydı. Stüdyodaki tek kameraman da yayın sürdüğü için genel plana çıkamıyordu. Bu anı görüntüleyemediğim için daha sonra çok üzülmüştüm.