Hak-İş Konfederasyon Başkanı ekonomi göstergelerindeki iyileşmeyi değerlendirdi. Uslu'ya göre, sözkonusu iyileşme sokağa ve mutfağa yansımıyor.
Abone olEKONOMİK İYİLEŞME SOKAĞA YANSIMIYOR... - HAK-İŞ KONFEDERASYONU BAŞKANI SALİM USLU: - "EKONOMİK İYİLEŞMENİN SOKAĞA, MUTFAĞA, İŞE VE AŞA YANSIMASINI GÖRMÜYORUZ" Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu, ülke ekonomisine yönelik göstergelerdeki iyileşmenin günlük politika ve ekonomik gelişmenin parasal değişkenlere endekslenmesinden kaynaklandığını belirterek, "Ekonomik iyileşmenin sokağa, mutfağa, işe ve aşa yansımasını görmüyoruz" dedi. Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu, İSDEMİR'de katıldığı bir toplantının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ülke ekonomisine yönelik göstergelerdeki inişin günlük politika ve ekonomik gelişmenin parasal değişkenlere endekslenmesinden kaynaklandığını ifade eden Uslu, "Ekonomik iyileşmenin sokağa, mutfağa, işe ve aşa yansımasını görmüyoruz. Ekonominin gerçekten iyileşmiş olmasının en somut işareti, sokaktaki kaç vatandaşın iş bulduğu, kaç kişilik iş istihdamı yaratıldığıyla ilgilidir. Yoksa borsanın fırlaması, faizlerin düşmesi, enflasyonun tek hanelere inmiş olması bizim için çok fazla heyecan verici değil" diye konuştu. Sendika olarak gündemlerinde asgari ücret olmadığını bildiren Uslu, asgari ücret tespit yönteminden umutlu olmadığını belirterek, "Çünkü asgari ücret tespit yöntemi, tespit eden kurulun kompozisyonu gerçekçi bir asgari ücret tespit etmekten uzak. Her asgari ücret tespiti aşamasında benzer tartışmalara tanık oluyoruz. Asgari ücret şu olmalı, bu olmalı, böyle koyun pazarlığı gibi asgari ücret tespiti yapılmaz, bunun bilimsel bir araştırması yapılır. 'Birleşmiş Milletler'in belirlediği kriterlere göre, açlık sınırı, yoksulluk sınırı bellidir ve bu noktada bir tespit yapılabilir' dedik, ama 5 işçi, 5 işveren, 5 hükümet temsilcisinin olduğu bir kompozisyonda sağlıklı ve gerçekçi bir asgari ücret çıkmaz, bunu ifade ettik" şeklinde konuştu. "ÇALIŞANLAR OLARAK AB'YE HAZIRIZ, ÇALIŞAN HAKLARI BAKIMINDAN DEĞİLİZ" Avrupa'daki ülkelerde çalışan işçilerin, verimlilik ve kalifikasyon konularında başarılı olduklarını belirten Uslu, şunları söyledi: "Ama biz ücretler, sosyal haklar ve sendikal haklar konusunda Avrupa Birliği (AB) standartlarının gerisindeyiz. Biz çalışanlar olarak buna hazırız ama, çalışanların hakları bakımından, AB standartlarının gerisindeyiz. Belki hükümet bunun farkına varmış olacak ki, sendikalar yasasına yönelik bir değişikli çalışmasına girdi, sendikalar yasası, toplu sözleşme hakkı, sendikalaşma hakkı, bunlar Kopenhag siyasi kriterler içersindedir ve özellikle Türkiye için hazırlanacak AB ilerleme raporunda sendikal haklara yönelik bazı tespitlerde bulunulacak. Hükümet bu tespitleri engellemek ve bir an önce AB'ye katılım almak için sendikalaşmayı engelleyen, toplu sözleşme hakkını engelleyen 12 Eylül'den kalan bütün düzenlemeleri kaldırıp, bir an önce çöp sepetine atması lazım." Irak'tan ithal edilen savaş atığı hurdalara da değinen Uslu, hurdalarda patlayıcı madde radyoaktivite kontrolü ve ölçümlerine ilişkin henüz çok güçlü veriler elde edilmediğini ve bilirkişi tespit raporu sonuçlarının beklendiğini hatırlatarak şöyle devam etti: "Bir kısmı yüksekliği konusunda iddiaları güçlendiriyor, bir kısmı da bu konuda belirlenen makul düzeyin altında olduğu şeklinde bilgi geldi. Bilirkişi incelemesinden sonra biraz daha netleşecek. Dikkatli olunması gereken bir konu, bilirkişi tespitleri tam ortaya çıkmadan, kamuoyunu tedirgin etmek gibi bir sorumsuz davranış içersinde olamayız. Bilirkişi raporları tehlike boyutlarının üzerinde veriler ortaya koyarsa o zaman ilgilileri harekete geçirmek gibi bir görevimiz var. Bilirkişi raporu ve mahkeme kararı alındıktan sonra, gümrükler konusunda şikayetler, sıkıntılar, ihtisas gümrükleri olmaksızın hurdaların Türkiye'ye getirilmesi, bunların içinde patlayıcı, parlayıcı maddeler olması, yeni tedbirler alınmasını gerektirir." Hurdalarla ilgili daha önce yapılan çalışmaların kendilerine yeterli veri sağlamadığını kaydeden Uslu, "Ama şimdi bilirkişi raporu bunu biraz daha netleştirecek. Yani minareyi çalan kılıfını hazırlamışsa çok yanlış yapmıştır. Bu topluma bu ülkeye zarar vermek gibi sorumsuzluk içersinde kimse olmamalı" dedi.