BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Hainlik damgası mahkeme kararıyla silinmez

MİT TIR'ları haberi nedeniyle tutuklu bulunan Can Dündar ve Erdem Gül, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla tahliye edildi.

MİT TIR'ları haberi nedeniyle tutuklu bulunan Can Dündar ve Erdem Gül, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla tahliye edildi.

Yüce Mahkeme her iki sanığın yaptıkları haberler nedeniyle hapse atılmalarını hak ihlali olarak görmüş.

Şaşırmadım çünkü; davanın konusu ırza geçmeydi! Ve bildiğiniz üzere bu ülkede devletin ırzına geçmek artık suç değil!

Her iki zanlı ile ilgili savcılık iddianamesi daha bir kaç gün önce açıklandı. İddianamede Can Dündar'ın bu haberi yapmak için rüşvet aldığına dair çok ciddi iddialar ve deliller vardı.

Birileri gibi meseleyi Paralel Yapı'ya bağlayacak değilim. Lakin Yüce Mahkeme'nin bu aceleci tavrına da bir anlam veremedim.

Şöyle ki...

Alınan karar usulen, yani teknik olarak yanlış. İç hukuk yolları daha başlamamış. Tedbir amacıyla tutuklu bulunan sanıklar henüz mahkeme huzuruna çıkarılmamış. Normal şartlarda zanlıların yargılanması yapılacak, konu temyiz mahkemesine gidip sonuçlanacak ve sonra Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelecek.

Ama mahkeme bunları beklemeden, üstelik iç hukuk yolları sona eren onca dava dosyası sırasını beklerken bu davaya öncelik veriliyor!

Karar,  Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesinden çok, vatan hainleri ile teröristlerin elini güçlendirecek gibi görünüyor. Zaten benim bu yazıyı yazma nedenim de budur.

Anayasa Mahkemesi aldığı bu kararla şu mesajı veriyor:

Gazetecilik kimliği altında ükenin milli ve manevi değerlerine ihanet edebilirsiniz. Belli ülkeler adına ajanlık yapabilir, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın sırlarını deşifre edebilirsiniz.

TSK'yı katliamla suçlayabilir, PKK yı destekleyebilirsiniz. "Kandil'dekiler öyle iyi çocuklar ki yere izmarit bile atmıyorlar" diyerek onları methedebilirsiniz.

Bunları yaptığınız için kimse sizin kılınıza bile dokunamaz. Ha olur da devlet bunları yaptınız diye sizi hapse atmaya çalışırsa "hak ihlali" davası açtığınız an özgürsünüz. Üstelik bunları yapmanın karşılığında 5 milyon lira tazminat ödülü de kazanırsınız!

Sözün bittiği yerdeyiz!

Malını, canını, namusunu ve ülkesini korumak isteyenler hapislerde çürürken; hırlısı, hırsızı tecavüzcüsü, mafyası, haini dışarılarda dolaşıyor. Kravatlı terörist yardakçıları Meclis'te milletin vergileriyle besleniyor, milletvekilleri ise teröristlerle kolkola geziyor.

Her şey gözümüzün önünde yaşanıyor ama kimsenin kılı kıpırdamıyor.

Şu saydıklarım Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin acizliğidir. Devleti yönetenlerin "Aman Avrupa ne der?" düşüncesinin bizi getirdiği son noktadır. Bu ülke iflas etmiştir. Boşuna şehit veriyormuşuz.

Buraya kadarmış!

Anayasa Mahkemesi'nin bundan sonra yapacağı tek şey kalmıştır. Güneydoğu'da yeni bir ülke isteyen vatan hainlerinin başvurularını kabul edip, "Kürdistan'ı isteyenler hak ihlaline uğramıştır" diye karar vermek.

Ben şu gariban ülkenin vatandaşı olan bir gazeteci olarak alınan bu karara gücüm ölçüsünde isyan ediyorum ve edeceğim.

Jullian Assange sığındığı ülkede neden büyükelçilik binasından kafasını çıkaramıyor? O ne yapmıştı? Can Dündar'ın yaptığı ile arasında ne fark vardı söyler misiniz?

Edward Snowden neden Ameriya'ya geri dönemiyor. Dönerse hayatını karartacak mahkeme kararları ile yüzleşecek.

Niye?

Çünkü ülkesine ihanet ettiği yönünde karar alınmış ve orada "hak ihlali" diyen bir Anayasa Mahkemesi yok!

Can Dündar ve onun gibi düşünenler ABD'ye gidip böyle bir haber yapsınlar da görelim. Ya da İkiz Kuleler'e uçakla çarpan teröristlerin evine ABD senatosundan biri taziyeye gitsin, bakalım ne oluyor?

Hasılı...

Bu çatal çömbelek karar, basın özgürlüğünün değil, ülkeye ve millete ihanet özgürlüğünün meşrulaştırılmasıdır. Anayasa Mahkemesi'nin bu yaptığı, ben ve benim gibi düşünenlerin gözünde "halt ihlali"dir!

Lakin şu unutulmasın...

Ülkeye ve millete bu fenalığı yapanları herkes affetse de şehitler affetmeyecek. Milletin yüreğinde temizlenmeyenler hayatlarının sonuna kadar hain olarak anılacak.

Çünkü hainlik damgası mahkeme kararıyla silinmez!