'Hain PKK mutlu olmamıza izin vermedi'

İSTANBUL Vezneciler'de 2 yıl önceki terör saldırısında şehit düşen çevik kuvvet polisi Ramazan Kırboğa'nın eşi Ceylan Kırboğa, biri eşinin şehadetinden sonra dünyaya gelen iki oğluyla hayata tutunmaya çalışıyor.

Terör örgütü PKK tarafından 7 Haziran 2016'da Fatih Şehzadebaşı Caddesi Vezneciler otobüs durağı istikametinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne ait iki midibüse yönelik gerçekleştirilen hain terör saldırısında iki yıllık eşini kaybeden Kırboğa'nın acısı hala taze.

Kimya bölümü mezunu olan, atanamayınca polisliğe başvuran 31 yaşındaki Ramazan Kırboğa'nın 23 yaşındaki eşi Ceylan Kırboğa, eşinin şehit oluşunun kendisi ve o zaman bir yaşındaki oğlu Yusuf'un içine doğduğunu söyledi.

Kayseri'nin Yenidoğan semtinde yaşayan Kırboğa, oğlu Yusuf'un babasının şehit düştüğü gün ağlayarak uykudan uyandığını anlattı.

Oğlunun ağlamasının bir türlü durmadığını ifade eden Kırboğa, "Yusuf çok ağladı, susturamadım, oturdum ben de ağladım. Ev sahibime çıktım, 'Benim içim çok sıkılıyor, bir şey olacak sanki' dedim. 'Evine git, sakin ol, içini ferah tut.' dedi. Evimde çocuğa yemek hazırladım, o ara televizyonda haberler açıktı. Vezneciler'de patlama olduğu söyleniyordu. Eşimi aradım, ulaşamadım. Eşimin arkadaşını aradım, eşimi sordum. 'Biz hastanedeyiz abla, Allah sabır versin.' dedi. Bana yaralı demişlerdi, sonra şehit olduğunu öğrendim. Şimdi iki çocuğum var. O zaman ikinci çocuğum yoktu. Eşim de ben de hamile olduğumu bilmiyorduk. İki yıl oldu, bize acısı kaldı." diye konuştu.

Ağrılı ve Kürt kökenli olduklarını belirten Kırboğa, eşinin hem kendisine hem de çevresine karşı çok iyi bir insan olduğunu, kimseye zararının dokunmadığını dile getirdi.

'HAİN PKK MUTLU OLMAMIZA İZİN VERMEDİ'
Çocukları için güçlü olmak zorunda olduğunu ifade eden Ceylan Kırboğa, şöyle devam etti:

"Hain PKK mutlu olmamıza izin vermedi. Devlet hep yanımızda, Allah zeval vermesin. Allah razı olsun, bayramda ya da başka zamanlarda hep ziyaret ederler. Dertlerimizi dinlerler, sağ olsunlar. İki çocuk annesiyim, güçlü olmak zorundayım, yoksa hiç kolay değil. O günü unutamıyorum, acaba canı çok mu yandı? Bir elbisesini bir ayakkabısını daha kimseye veremedim. Küçük babasını soruyor, büyük oğlum Yusuf'la şehitliğe gidiyoruz. Mezarlığı görünce 'Babamı buraya kim koydu, çıkaralım.' diyor. Amcasına baba diyor. Bizi bu hale getirenler yansın inşallah. Rabbim ahımızı yerde bırakmasın. Devletin yaptıklarını, operasyonları görüyoruz, ahımız yerde kalmaz zaten. Eşim ramazan ayında doğduğu için ailesi adını ramazan koymuş. Saldırının olduğu gün konuşuyorduk, oruçluydu, sabah namazını kılmıştı. Çok uykum var biraz uyusam diyordu. Yusufuma iyi bak diyordu. İkinci evladımızın adını Ramazan koyduk. O da babası gibi iyi bir insan olur inşallah."

Eşinin şehit düştüğü 7 Haziran'ın kına gecesi, toprağa verildiği 8 Haziran'ın da evlilik yıl dönümü olduğunu aktaran Kırboğa, PKK terörünün artık bir an önce son bulmasını dilediklerini, başka yuvalara ateş düşmemesini istediklerini sözlerine ekledi.