FETÖ tehdit algısını körüklemek için kadın üyelerine ''başörtüsü takarsan hepimizi ele verirsin'' diyerek başını açma baskısı yaptığı ortaya çıktı.
Abone olTeröristbaşı Fetullah Gülen’in ‘füruat’ dediği başörtüsünü kirli emelleri için kullandığı ortaya çıktı.
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi'nin (UTGAM) hazırladığı "Yeni Nesil Terör: FETÖ'nün Analizi" başlıklı raporda, FETÖ'nün başörtüsü üzerinden yaptığı algı operasyonlarına da yer verildi. Antalya'da gerçekleştirilen "Uluslararası Bir Tehdit Olarak FETÖ" temalı sempozyumda açıklanan raporda, örgüt üyelerinin sosyo-psikolojik analizi ortaya konuldu.
'BİZ' VE 'ONLAR' VURGUSU
Üyelerin örgüte tam bir aidiyet duygusuyla bağlandıklarının görüldüğü vurgulanan raporda, "Dünyadaki birçok radikal örgüt gibi FETÖ 'biz' ve 'onlar' vurgusuna sürekli başvurmuştur. 'Biz' kavramının içinin dindarlık, temizlik, ulvilik ve yücelik gibi değerlerle doldurulmasıyla örgüt militanları ahlaki açıdan saf ve üstün kimseler haline geldiklerine inanmaktadırlar" ifadelerine yer verildi.
YASAK YOK AMA FETÖ’DE VAR!
"Biz" kavramının örgütün gizli yapısının oluşmasında da önemli işlevlere sahip olduğu ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi: "Örgüt üyelerinin bütün ihtiyaçları karşılanarak, bu kişilerin 'biz' içerisinde yer almadıkları durumlarda başlarına maddi ve manevi büyük felaketlerin geleceği yönünde yüksek tehdit algısı kritik bir noktadır. Kadınların başörtüleriyle üniversitelere girmeleri, kamuda çalışabilmeleri yasal olarak mümkün hale gelişmişken dahi örgüt, bu durumun kendilerini ortaya çıkarmak için yapılmış bir 'tuzak' olduğu algısını oluşturup, kadın militanlarının başlarını açmaları yönünde telkinlere devam etmiş, aksi takdirde kendileri gibi örgütün de ifşa edileceği yönünde yüksek tehdit duygusu aşılamıştır."
EN UFAK VİCDAN AZABI DUYMUYORLAR
Raporda FETÖ'nün "biz" kavramını kullanmasının bir diğer nedeninin de örgüt üyelerinin eski sosyal çevresinden ve ailelerinden dahi duygusal olarak koparılmak istenmesi olduğu vurgulandı. Raporda, yeniden inşa edilen sahte kimlik ve ahlak anlayışı sayesinde kişinin tüm ahlaksızlıkları ve suçları en ufak vicdan rahatsızlığı duymadan gerçekleştirir hale geldiği de kaydedildi.