Tarih 3 Eylül 2006... Van'da bir polis memuru şehit düştü. Hain saldırıyı gerçekleştiren bombacı ağlayarak itiraf etti.
Abone olİNTERNETHABER
Bahar GİRTİ
PKK bombacısı terör örgütünün gerçek yüzünü ağlayarak anlattı. Star Ana Haber'a konuşan bombacı, geceleri uyku uyuyamaz olduğunu dile getirdi ve gençlere de uyarılar da bulundu.
Tarih 3 Eylül 2006...
Yer Van'ın Çatak ilçesi...
Bir çay bahçesinde meydana gelen patlamada bir polis ve bir belediye görevlisi şehit düştü.
O zaman şehit polis Selami Duğrul'un oğlu Furkan 1 yaşındaydı, babasını bir kez daha göremeyeceğinden habersiz, al bayrağa sarılı tabutunun arkasından, el sallayarak uğurladı babasını son yolculuğuna...
Şehit Eşi de bir polis memuruydu... Hem hayat, hem de silah arkadaşıydılar. Oğluna sıkıca sarılarak, eşinin acısını bağrına basmaya çalıştı...
Hain pusunun ardından Van Emniyeti her yeri didik didik aradı. Daha sonra saldırıyı gerçekleştiren iki PKK'lı yakalandı.
Hain bombacı yakalandıktan sonra PKK ile ilgili gerçekleri ağlarak itiraf etti.
İşte onun ağzından terör gerçeği;
"Cahilim, okumadım... Zaten babam beni okula bir hafta kaydetti. Teröristler o gün okulumuzu yaktılar. Teyzemi vurdular, ninemi yaraladılar, evimizi yaktılar. Korkuyordum, eğer o anları görmeseydim belki PKK'ya karşı dururdum. Ama beni ölümle tehdit ettiler."
ELİME BOMBAYI TUTUŞTURDULAR
"PKK elebaşlarından biri elime bombayı sıkıştırıp, beni saldırı yapmaya zorladı. 'Bu bomba geri gelirse elinde patlatacağım'. dedi. Ben de aileme zarar vermelerinden korktum."
Bombacı F.G. çaresiz kaldığını düşünerek o bombayı patlattığını açıkladı. Ve o hain saldırıda bir polis ve bir belediye görevlisi şehit düştü.
AİLEMİ ÖLDÜRECEKLERİNİ SÖYLEDİLER
Bombacı yaptığı saldırı sonrası pişman olduğunu ama PKK'nın ona baskı yaptığını sözlerine ekleyerek, "Eğer askere, polise olanları anlatırsam, ailemi öldüreceklerini söylediler" dedi.
GECELERİ UYKULARIM KAÇIYOR
Geceleri uyku uyuyamaz oldum diyen bombacı, gençlere de uyarılar da bulundu. "Bizim gibi olmak isteyenleri uyarıyorum. Kimse PKK'nın oyunlarına kanıp da dağa çıkmasın..."