ABD Savunma Bakanı, Başkan Obama'nın dış politikada yoğun şekilde eleştirildiği bir dönemde istifa etti. Washington'dan gazeteci İlhan Tanır, kulislerde nelerin konuşulduğunu ve Obama'yı başkanlığındaki son iki yılında bekleyen sorunları yazdı.
Abone olABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in , yavaş geçmesi beklenen Şükran Günü haftasında Washington siyaset çevrelerine yeni bir yoğunluk getirdi.
Hagel, geçen yıl Başkan Barack Obama'nın ikinci döneminin başında göreve getirilirken, kendisinden istenenler belliydi: Irak'tan çekiliş sonrası Afganistan'daki Amerikan askerlerinin de "eğitim ve danışma" rolüne indirgenmesini ve Amerikan Savunma Bakanlığı (Pentagon) bütçesinde öngörülen 1 trilyon dolarlık kesintiyi yönetecekti.
Ayrıca Suriye'de giderek tehlike arzetmeye başlayan cihatçı unsurları, Amerikan güçlerinin kaynaklarını ve zamanını çokça meşgul etmeden çevreleyecek politikalar üretmesi de bekleniyordu Hagel'den.
Hagel, eski bir senatör olarak Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'ndeki tartışmalı bir onay oturumu sonrası göreve başlamıştı.
El Arabiya Televizyonu'nun Washington büro şefi Hisham Melhem, Başkan Obama 2009'da göreve başladığında onunla röportaj yapan ilk yabancı gazeteciydi. Melhem, Hagel'in oturumdaki gaflarını ve kötü performansını hiçbir zaman unutturumadığını düşünüyor. BBC Türkçe'ye konuşan Melhem'e göre, Hagel'in bakanlığı, gaflarının yanı sıra Beyaz Saray ile bir türlü senkronize edemeği mesajlar da doluydu.
Başkan Obama, henüz görevinin sona ermesine iki yıl varken, dördüncü savunma bakanını arıyor. Oysa sekiz yılda eski başkan George W. Bush iki, onun selefi Bill Clinton ise üç savunma bakanı ile çalışmıştı.
Eski bakanlar da sıkıntılıydı
Hagel'in selefleri olan Bob Gates ve Leon Panetta ise görevlerinden ayrıldıktan sonra yazdıkları hatıra kitaplarında, Beyaz Saray'daki üst düzey danışmanlar ile yaşadıklarını sıkıntıları yazmışlardı. Bu kitaplardan, iç ve dış politikada önemli kararların Beyaz Saray'ın bazı ulusal güvenlik ve dış politika danışmanlarının içinde olduğu dar bir halkada alındığını biliyoruz.
Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby, Hagel'in Obama'ya yakınlığıyla bilinen Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Susan Rice ile sorunlar yaşadığı yolundaki iddiaları reddetti. Buna karşın, Hagel'in yakın geçmişte Rice'a yazdığı ve Suriye stratejisinden şikayetçi olduğu memorandumun ABD Savunma Bakanı ile yolların ayrılmasında etkili olduğu kabul ediliyor.
Hagel'in o belgede Esad güçleri hedef alınmadan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne saldırılmasının Şam'a yaradığını, bölgesel müttefikleri ve Sünnileri uzaklaştırdığı ve Suriye'deki soruna çözüm götürmediği yönünde keskin mesajlar verdiği Amerikan basınına yansımıştı.
"Obama Orta Doğu'yu anlamadı"
Hisham Melhem diğer birçok uzman ve gözlemci gibi, Obama'nın yaklaşık altı yıldır süren başkanlığında büyük hayalkırıklığı yarattığını söylüyor. Melhem'e göre Obama Ortadoğuyu anlamadı, Arap Baharı ile birlikte ise tamamen toz duman olan bölgeden giderek uzaklaştı, Suriye ile ilgili pasif politikası da bugünkü "felakete" yol açtı.
Melhem, uzun yılların getirdiği Washington tecrübesi ve yönetim içindeki kaynaklarına dayanarak, Hagel'in hiçbir zaman Beyaz Saray'daki "dar danışman halkasından" beklediği saygıyı görmediğini, Obama'nın ekibinin bir ferdi olamadığını, bunların da onu istifaya götüren önemli nedenler olduğunu söylüyor.
Senatörler ekibi
ABD tarihinde ilk kez, bir yönetimin en görünür ve etkili isimleri eski senatörlerden oluşuyor. Başkan Obama, Başkan Yardımcısı Joe Biden, Dışişleri Bakanı John Kerry ve Savunma Bakanı Chuck Hagel, bulundukları yerlere Senato'dan geçerek geldiler.
Daha önce idari bir tecrübesi olmayan ve Ortadoğu ile ilgilenmeyen Obama, bugün ABD'nin dış politika yaşadığı sıkıntılardan dolayı sert şekilde eleştiriliyor.
Üç hafta önceki ara seçim yenilgisi sonrası Obama'nın son iki yılında kabinesinden bazı isimleri değiştirmesi bekleniyordu zaten. Hagel'i başka isimlerin takip edip etmeyeceği, veya ederse bu isimlerin kimler olacağı şimdilik bilinmiyor.
Yeni ABD Savunma Bakanı'nı zorlu bir görev bekliyor. Zira Hagel'in halefinin IŞİD stratejisi üretmesi, ciddi problemler yaşayan Beyaz Saray ile iyi ilişkilere sahip olması ve tümüyle muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti'nin kontrolüne geçen Kongre ile mücadele etmesi gerekiyor.
Ukrayna'dan Uzak Doğu'ya, Mısır politikasından İsrail-Filistin barış sürecine başarı hanesini doldurmakta zorluk çektiği görülen Obama yönetimi, Hagel'in dışlanmasıyla birlikte son iki yıl içinde yeni bir rüzgar yakalayarak "değişim" getirmeye çalışacak. Böyle muhtemel bir rüzgardan "umudu" olan bir Washington uzmanı bulmak ise neredeyse imkansız.
"Umut ve Değişim" sloganıyla göreve gelen Obama için son iki yılına girerken bu durum giderek daha fazla ironi içeriyor.