TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ATV satışına ilişkin sözleri Ak Parti'yi harekete geçirdi. Gedikli çok sert bir açıklama yaptı. Bakın neler söyledi?
Abone olAk Parti ile TMSF'nin arası bozuldu. Sabah-atv satışını ima ederek "Kamu malını yüksek fiyata sattığım için cezalandırılıyorum" diyen TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'e, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli sert yanıt verdi. "Haddini bil" dedi...
İŞTE ERTÜRK'ÜN AKP İLE İPLERİ KOPARAN SÖZLERİ |
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk, Arena programı için Uğur Dündar ve Nedim Şener’in sorularını yanıtlarken ilginç açıklamalarda bulundu. Siyasi irade tarafından yalnız bırakıldıklarını hortumcuların, tehditlerine, tacizlerine ve şantajlarına maruz kaldıklarını anlatan Ertürk, kamu mallarını, kamu adına en yüksek fiyattan sattıkları için cezalandırdıklarını söyledi. "Kamu mallarını en yüksek fiyattan satarken eleştiriliyoruz. Biz pahalı satış yaptık diye eleştirilen bir kurumdan geliyoruz" diyen Ertürk’ün bu sözlerine üzerine Uğur Dündar Sabah-atv satışına gönderme yaparak "Hangi satıştan söz ettiğinizi anlıyoruz ama sizi zorda bırakmamak için isim zikretmeyelim" dedi. Ertürk ise "Bizi cesaretlendirmesi gereken siyasi güç yanımızda değil, böyle bir yorum çıkarıyorum" diye konuştu. Ahmet Ertürk, kendilerine yönelik cezalandırıcı tavrın hangi kamu malının satışından dolayı yansıdığını söylemedi ama akıllara, 1 milyar 100 milyon dolara Çalık Grubu’na satılan atv-Sabah ihalesi geldi. Ertürk'ün bu sözleri üzerine CHP soru önergesi verdi. |
Gedikli ''Türkiye'de bütün dikkatlerin odaklandığı ve sorumluluk sahibi herkesin azami hassasiyet göstermesi gereken bir süreçte TMSF Başkanı'nın elini taşın altından çekmesi manidardır'' derken, Ertürk'ün haddini aştığını söyledi.
Gedikli'nin açıklaması şöyle:
''TMSF Başkanı bir kamu görevlisi sıfatı ile haddini aşmıştır. Konunun kamuoyu tarafından doğru anlaşılması için aşağıdaki sorulara bir an önce cevap vermelidir. AK Parti hükümeti döneminde çıkarılan ve kurumunuza çok önemli yetkiler veren 5020 sayılı yasa olmasaydı kaç kuruş tahsil edebilirdiniz? Eleştirdiğiniz o siyasi irade arkanızda olmasaydı hangi malı haczedebilirdiniz? 5020 sayılı yasa ile size verilen yetkinin tamamını kullandınız mı?
BİR BEKLENTİNİZ Mİ VAR?
Durup dururken böyle bir programa katılma ve söz konusu açıklamaları yapma gereğini neden duydunuz? Madem satışları yüksek fiyattan yapabildiniz, neden ayrıca açıklama yapma gereği duyuyorsunuz? Kamunun hakkını ve hukukunu korumakla yetkili bağımsız bir kamu kuruluşunun başkanı olarak medyanın ve kamuoyunun takdirini talep ediyor olmanız kurumun bağımsızlığı ile ne derece örtüşmektedir? Bazı satışlardan dolayı 'büyüklerinizden' takdir yerine 'eleştiri' aldığınızı iddia ettiğinize göre, diğer bazı satışlardan dolayı beklediğiniz takdiri alıp almadığınızı da açıklamanız gerekmez mi? Malum açıklamaları yapmakta bir 'beklentiniz' söz konusu mudur?''
KENDİNİ SİYASİ İRADENİN ÜSTÜNDE GÖRMEK
Gedikli, ''bir bürokratın medyadaki yansımasına hayran kalarak kendisini siyasi iradenin üstünde bir konumda görmesinin anlaşılabilir bir beşeri zaaf olduğunu'', ancak ''büyüklerimiz takdir etmiyor'' diyerek ve sözün ucunu açık bırakmak suretiyle, siyasi iradeyi ima yoluyla ''ilzam'' etmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
ELİNİ TAŞIN ALTINDAN ÇEKMESİ MANİDAR
''Türkiye'de bütün dikkatlerin odaklandığı ve sorumluluk sahibi herkesin azami hassasiyet göstermesi gereken bir süreçte TMSF Başkanı'nın elini taşın altından çekmesinin manidar olduğunu'' belirten Gedikli, ayrıca kurumun bugüne kadar tahsil ettiği kalemlerde hükümetin ve siyasi iradenin hakkını teslim etmekte asgari bir nezaketi gerektirdiğini kaydetti. Gedikli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
DEVLETE HİZMEZ CEZASIZ KALMAZ
''Üstelik kamu adına, kamuya ait milyarlarca YTL henüz tahsil edilmemişken siyasi irade başta olmak üzere devletine ve milletine hizmet eden bütün kamu çalışanlarını 'devlete hizmet cezasız kalmaz' gibi ucuz bir yafta ile bühtan altında bırakmak açık bir haksızlıktır.
Suyu bulandırıp balık avlamaya çalışanların akıbeti malumdur. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Başta siyasiler ve bürokratlar olmak üzere herkes halkımız karşısında şeffaf olmak ve bu şeffaflığı muhafaza etmek durumundadır.
Partimizin hesap vereceği merci halkımızdır. Partimiz ve hükümetimiz hakkında ileri sürülen haksız ithamları bir kez daha reddetmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamanın yapılması gereği doğmuştur.''