BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  GÜNCEL

Hac kura sonucu olmadan haca gidilir mi?

2015 hac kura sonuçları Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinden açıklandı. Peki kurada çıkmayanların durumu ne olacak?

Abone ol

2015 hac kura sonuçları Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinden açıklandı. Peki kurada çıkmayanların ya da farklı yöntemlerle hacca gitmeye çalışanların durumu ne olacak?

KESİN KAYIT 16-27 MART ARASI

Onlarca ülkeden milyonlarca Müslüman, hac yolculuğuna çıkmaya hazırlanıyor. Türkiye’den gidecek hacı adayları ise dün çekilen kurayla belli oldu. İsmi çıkanlar çok mutlu, çıkmayanlar ise buruk ve hüzünlü. Peki kurada çıkmayanların ya da farklı yöntemlerle hacca gitmeye çalışanların durumu ne olacak?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2015 yılı hac kuraları dün bilgisayar ortamında çekildi. Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu’nun geçtiğimiz haftalarda aldığı karar çerçevesinde, görevliler ile 2007 yılından beri sırada bekleyenler, kontenjandan öncelikli olarak yararlandırıldı. Kontenjanın geriye kalan bölümü ise 2008-2014 yılları arasında kayıt yenileten hacı adaylarının müracaat ettikleri hac konaklama türleriyle kayıt yıllarına göre uygulanacak katsayı oranında kura çekilerek dağıtıldı. Kurada ismi çıkan hacı adayları, kesin kayıtlarını 16-27 Mart arasında yaptıracak.

Kâbe çevresindeki genişletme çalışmaları sebebiyle geçtiğimiz iki yılda uygulanan yüzde 20 kontenjan indirimi 2015’te de devam ediyor. Müracaatlardaki yoğunluk, kontenjan indirimiyle de birleşince kutlu yolculuğun özlemiyle yanıp tutuşan pek çok kişi hayallerini ertelemek zorunda kaldı. Peki maddi imkânı ve sağlığı elverdiği halde kontenjan sebebiyle hacca gidemeyenler dinen sorumluluktan kurtulur mu? Kurada çıkmadığı için farklı yollar deneyerek ibadetini yerine getirmeye çalışanların durumu nedir?

HAC İÇİN ÖNEMLİ KISTAS

Hac başvurusu yapıp kurada çıkmayanların sabırla beklemeleri gerektiğini söyleyen Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Yıldırım, “Hac, yol emniyeti ve yol imkânları gibi konularda serbestlik konumunda olanlara farzdır. En önemli kıstas budur. Kontenjan dolayısıyla gidemeyince mağdur sayılır. Ancak o kişi hac için başvurusunu yapmış olarak vefat ederse, çocuklarından, kardeşlerinden herhangi birini vasi tayin edip, hac bedelini de bıraktıysa, vasiyeti üzerine alan kişi, vefat eden kişi yerine hac görevini icra edebilir. Yaşlı diyebileceğimiz kişilerin, vasiyetle bir vekil bırakması kendileri için en doğru olanıdır.” diyor. ‘Peki, hac başvurusunu yapmış ancak vasiyet bırakmayan kişinin akıbeti ne olur?’ sorusuna ise şu cevabı veriyor Yıldırım: “Hac, yol bulanlara farzdır. Al-i İmran Sûresi 97. ayeti öyle bildiriyor. Yol bulamamış olan kimseler Allah’ın izniyle sorumlu olmaz. Burada önemli olan niyetlenmek. Çünkü kendisi elinden gelen gayreti göstermiş.”

HAC İÇİN KURA DOĞRU MU?

Peki günümüzde hac için kura sistemi en doğru seçenek mi? Bunun cevabını Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Kadir Paksoy veriyor. “Günümüzdeki şartlar geçmişle çok farklı. Bu sistemi böyle yapmasalar da bunun önüne geçemezler. Mesela, kavşakta da trafik lambalarına riayet ediyoruz. Yol hakkının kimin olduğuna trafik lambası karar veriyor. Aynı kavşakta dört taraftan gelip giden vasıtalar olunca elbette bunu biraz kısıtlamalı vermek gerekiyor. Bu aynı zamanda başkalarına hakkını verme, kişinin de hakkını koruması anlamına geliyor.” diyen Paksoy’a göre, insanlar kura olmadan hacca gönderilmeye kalkılırsa yer yetmez.

Kura sisteminin daha adil olduğu görüşünde olan Paksoy, şöyle bir alternatif getirilebileceğini söylüyor: “Senelere göre puan birikimi oluyor. Aynı şekilde belli bir yaşta olanlara da öncelik verilebilir. Diyelim ki adam şeker hastası. Bir sene sonra durumu daha da ağırlaşabilir. Bu türlü durumlarda gerekirse heyet raporu eşliğinde ekstra bir hak tanınabilir.”

Paksoy, hac başvurusu yapmış, ancak hacca gidemeden vefat edenlerin üzerinden borcun sakıt olduğunu belirterek, “O insanın gitmeye niyeti vardı. Dolayısıyla niyetiyle haşrolunur demek daha doğru olur.” diyor. Paksoy, Peygamber Efendimiz’in (sas) savaş için sefere çıktığında söylediği şu ifadelerini hatırlatıyor: “Aslında bir kısım vadileri, bir kısım yolları aşıyoruz. Bizlere katılamayıp, niyetleri bizimle beraber olup da geride kalanlar var. Onlar sanki bizimle savaşa katılmış gibidir. O niyetlerinin karşılığını alırlar.” Bu hadisi şu şekilde anlamamız gerektiğini söylüyor Kadir Paksoy: “Halisane niyet edip bunun için gayret göstermek gerekir. Nasip olmazsa bile niyetlenmek gerekir. İnsan ne zaman öleceğini bilmiyor. Dolayısıyla da kurada çıkar ümidiyle sabredip beklenmeli, vefat edilse bile hac vazifesinin ecri ve mükâfatı alınır.”

Sağlıklıyken kayıt yaptırıp, birkaç yıl bekledikten sonra hac kurasında adı çıkan kişilerin bazen seyahate engel ciddi bir rahatsızlığının ortaya çıkabileceğini söyleyen Doç. Dr. Paksoy, “Yıllardır o anı bekleyen o vatandaş hacca gitmiş gibi Allah katında ecir alır.” diyor.

KASAP VEYA BERBER OLARAK GİTMEK DOĞRU Mİ

Hacca kura nedeniyle gidememenin verdiği üzüntüden dolayı kutsal topraklara gitmek için farklı yollar deneyen birçok insan var günümüzde. Gündelik hayatta bu mesleklerle herhangi bir ilişkisi olmadığı halde kasap ve berber kontenjanından ya da hac müracaatında yoğunluk yaşanmayan yabancı ülkelerin kontenjanlarından yararlanmak bu yolların başında geliyor. Bu davranışı İslam’a göre değerlendirmesini istediğimizde Paksoy, bu konunun çok hassas olduğunu söylüyor: “Yol bulup gidenlere bu vazifeyi yapmış olurlar demek lazım. Hac vazifesi yerine gelmiş olur. Ancak kasap olmayıp da kasap olarak kutsal topraklara gidenler yüzünden, kasaplık vazifesi atıl ve aksar hale gelirse o kontenjanı doldurduğundan dolayı, o insanlar sorumlu olur. O insanların o kontenjandan gidişi, başka insanları sıkıntıya sokacağından mahzurlu sayılır.”

Güvenilir fetva sitelerinden biri olan hikmet.net ise bu soruya şu cevabı veriyor: “Önemli olan, bir kişinin içinde gittiği meslek grubunda bir iş yapabilmeniz. Mesela kasap olarak gidiyorsanız, gerçekten kasaplık yapmanız veya kasaplara yardım etmeniz gerekir. Bu şarta uyarsanız, gitmeniz mümkündür. Diğer türlü yalan beyanda bulunmuş olursunuz.”

Diyanet’in Alo Fetva hattına göre, sosyal hayatta mesleği olmamasına rağmen hacca değişik meslek gruplarıyla gidilebilir. “Orada sana kasaplık yaptıracaklar. Et taşıtacaklar. Bunları yapabilirsen gidebilirsin. Şoför olarak da gidebilirsin. Kontenjan dolmadıysa gidilebilir. Hacca gitmede esas olan yol bulmaktır. Ancak, gündelik yaşamında kasaplık yapmayanlar yüzünden hacca gidemeyen kasap varsa onun hakkı yenilmiş olur. Hacca giden o kişi, gidemeyen asıl kasabın hakkını yemiş olur. Yalan söylemeye gerek yok.”

Yurtdışından hacca nasıl gidiliyor?

“Yurtdışında yaşayan bir kişi, Türkiye’de ikamet eden bir kişiyi yanında hacca götürebilir mi? Bu tür davranışlar caiz mi?” sorusunu Diyanet İşleri Alo Fetva Hattı’na yönelttik. Görevli, “Tavsiye edeceğimiz bir durum değil.” diyerek şöyle devam etti: “Şayet yurtdışında soyadınızın aynı olduğu bir akrabanız varsa sizin adınıza bir davet yapıyor. Altı aylık bir vize olursa, Arabistan hükümeti bunu kabul ediyor ve yurtdışından başvuru yaparak hacca gidiliyor. Böyle yapanlar var.”