Kekeme vatandaş Hasan Başar'ın Telekom'a açtığı indirim davası yeni bir süreç başlatacak.
Abone olZonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde, kekeme Hasan Başar'ın Türk Telekomünikasyon A.Ş. Pazarlama Dairesi Başkanlığı'na açtığı dava karar aşamasına gelirken, tüm kekemeleri ilgilendirebilecek, temsili karar niteliğinde önemli bir gelişme yaşandı. Mahkeme, kekeme Hasan Başar'ın indirim talebini yerinde bulurken, indirim oranının tam olarak belirlenmesi için 2. kez sağlık kontrolünden geçirilmesine karar verdi.
Özel GSM şirketlerinin özürlülere indirim yapmalarına rağmen yarı kamusal Türk Telekom'un hiç bir engelliye indirim yapmamasından yola çıkarak dava açan konuşma engelli Hasan Başar'ın, 1 yıl süren davası sonucunda, bu indirimden faydalanabileceği İstanbul Adli Tıp raporuyla kararlaştırıldı. Ne kadarlık indirim yapılacağı ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Odyoloji Polikliniği'nin yapacağı kontrol sonucu belli olacak.
Başar, davalı tarafın bu indirim isteğinin diğer aile bireyleri tarafından kötüye kullanılacağını ve bunun ayrımının yapılamayacağını iddia ettiğini söyledi. Eşi işitme engelli olan konuşma engelli Başar, "Çocuklarım 8 ve 10 yaşlarında, onların zaten konuşacağı konular ve kişiler sınırlıyken onlar bu indirimi nasıl kötüye kullanabilirler. 4502 sayılı yasanın 4. maddesinde indirim konusuyla ilgili bir sınırlandırma olmadığı halde, Telekom tarafından yapılacak olan indirimden diğer aile bireylerinin kötü olarak faydalanabileceğinin ifade edilmesi beni çok üzdü" dedi.
Başar, Türk Telekom'un ortak olduğu bir GMS hattında engellilere aylık 10 YTL sabit ücret karşılığında 300 dakika ücretsiz görüşme imkanı sunduğunu, bunda art niyet aramadığını dile getirerek, "Şahsıma yönelik ayırımcı ve üzücü tavır takınması nedeniyle Türk Telekom'dan istediğim tazminat miktarını 50 bin YTL den 500 bin YTL'ye yükselttim" diye konuştu.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde engelli memur olarak çalışan Hasan Başar, görev yaptığı üniversitede yüz kızartıcı niteliği olmayan bir idari işlem sonucunda hakim kararı olmaksızın idari tedbir olarak internet bağlantısının kesildiğini de ileri sürdü. 2004 yılında güncellenen Ceza İnfaz Yasası'nda idarenin terör suçluları ve yüz kızartıcı suç işleyenler dışındaki mahkumlara eğitim amaçlı internet ve bilgisayar kullanma imkanı verildiğini ifade eden Başar, haberleşme hakkının engellendiğini dile getirdi.