BIST 9.604
DOLAR 34,69
EURO 36,67
ALTIN 2.968,94
HABER /  GÜNCEL

Haberal'ın avukatından ağır suçlama

Ergenekon'da Haberal kavgası büyüyor. Haberal'a ait doktor raporuyla ilgili bu kez de Savcı Pekgüzel suçlandı.

Abone ol

İkinci Ergenekon'da Haberal'dan Savcı Pekgüzel'e ağır suçlama! Haberal'ın avukatı Helvacı, Pekgüzel'in doktorları baskı altına almaya çalıştığını söyledi. Haberal'ın gündeme gelen doktor raporunun daha önce iptal edildiğini söyleyen Helvacı, savcının Yargıtay'daki davayı etkilemeye çalıştığını iddia etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanıkların beyanlarının ardından avukatların talepleri alındı.

Duruşmada konuşan avukat Dilek Helvacı, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in müvekkili hakkında sağlık durumuna ilişkin ayakta tedavi olabileceği şeklinde düzenlenen 16 Ekim 2009 tarihli rapor üzerine yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulması talebine değindi.

Bu raporun iptal edildiğini ifade eden Helvacı, savcının buna rağmen suç duyurusunda bulunduğunu anımsatarak, ''Savcının bu talebi, adli yargılamayı etkilemek, yargıyı baskı altına almaktır. Doktorları da baskı altına alarak müvekkilimin hastanede yatmasını engellemeye çalışmaktır'' dedi.

Helvacı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun Mehmet Haberal'ın açtığı tazminat davasında tahliye taleplerini reddeden 9 hakimin tazminat ödemesine ilişkin kararı onamasına değinerek, ''Savcının adaletin etkilemeye yönelik bu açık çabalarına rağmen Yargıtay kararı onadı. Geçte olsa adaletin tecelli etmesi bizi bir nebze de olasa teselli etti. Yargıtay'ın bu kararı, müvekkilimin tutukluluk halinin devamını gerektiren hukuksal sebeplerin bulunmadığını ortaya koydu'' diye konuştu.

SAVCI PEKGÜZEL KENDİNİ SAVUNDU

Taleplere ilişkin görüşünü açıklayan savcı Mehmet Ali Pekgüzel de avukat Dilek Helvacı'nın beyanlarıyla ilgili konuştu.

Haberal hakkında adli makamlardan gizlendiği iddia olunan bir sağlık raporunun bulunduğundan basında yer almasının ardından haberdar olduklarını söyledi.

Mahkemenin, müzekkeresinin ardından gelen bu sağlık raporu üzerine, adli makamlardan gizlediği iddia edilen kamu görevlileri hakkında talepte bulunduklarını ifade eden Pekgüzel, ''Bir mahkemede derdest halde bulunan bir dava hakkında başka bir mahkemenin nihai karar vermesinin yargılamaya etki edip etmeyeceğinin konuşulmadığı yerde bizim talebimizin başka bir yargılamayı etkilemeye yönelik olmadığı açıktır'' dedi.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Pekgüzel, tutuklu sanık eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'ndan çıktığı belirtilen ''Marjinal Öğrenci Grupları'' isimli belgenin kimin talimatıyla ve kim tarafından hazırlandığı, belge doğrultusunda bir işlem yapılıp yapılmadığının sorulmasını istedi. Pekgüzel, 2000 yılından itibaren üniversite rektörlüğüne bağlı özel güvenlik biriminin sorumlu tüm görevlilerinin açık kimlik ve adreslerinin mahkemeye gönderilmesini talep etti.

Bu arada Prof. Dr. Hilmioğlu, savunması sırasında bu belgeyi kendisinin yazılı ve sözlü herhangi bir talimatı olmaksızın özel güvenlik biriminin hazırladığını söylemişti.

Pekgüzel, tutuklu sanıklar Hüdayi Ünlüer ve Muzaffer Öztürk'ün tahliyesini talep etti.

Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti tarafından alınan ara kararlar üye hakim Sedat Sami Halışoğlu tarafından açıklandı.

Buna göre, sanık ve avukatların taleplerinin celse arası değerlendirilmesine karar veren mahkeme heyeti, 30 sanığın da tutukluluk halinin devamında karar verdi.

Duruşma 8 Kasım Pazartesi gününe ertelendi.

Bu arada Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, aralarında Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 25 sanığın tahliye edilmesi yönünde karşı oy kullandığı görüldü.