Haberal Meclis'e girecek!

CHP Zonguldak Milletvekili Haberal, Meclis'in açıldığı ilk birleşimde yemin ederek görevine başlayacak

Ergenekon Davası'nın karara bağlanması sonrasında CHP milletvekilleri Mehmet Haberal, Sinan Aygün ve Mustafa Balbay'ın TBMM'deki durumları tartışma konusu oldu.

CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın 12 yıl 6 ay, İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın 34 yıl 8 ay ve Ankara Milletvekili Sinan Aygün'ün 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edilmelerinin ardından gözler TBMM'ye çevrildi.

Mehmet Haberal, hakkında verilen tahliye kararı nedeniyle Meclis'in açıldığı ilk birleşimde yemin edebilecek. Bu durum Meclis'in olağanüstü toplanması halinde de geçerli olacak.

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün ve İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın durumları ise Yargıtay kararından sonra belli olacak. Yargıtay verilen cezayı onarsa, karar Meclis'e bildirilecek. Ardından Genel Kurul'da kararın okunarak bilgiye sunulmasıyla milletvekillikleri düşmüş olacak.

Milletvekilliğinin düşmesi, Anayasa'nın 84. maddesi ile düzenleniyor. Bu maddede, milletvekilliğinin, kesin hüküm giyme ve kısıtlanma halinde, kesin mahkeme kararının Genel Kurul'a bildirilmesiyle düşeceği hükme bağlanıyor.

"Mahkemenin takdirine saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok"

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün ise, kararın açıklanmasının ardından Genel Merkez'e gelerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir süre görüştü. Genel Merkezden ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine kararı değerlendiren Aygün, gelinen süreçte davanın bir noktaya ulaştığını ve kendisine 13 yıl 6 aylık bir cezanın takdir edildiğini söyledi.

Sinan Aygün, "Mahkemenin takdirine saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok" dedi.

İddianamede kendisi için istenen cezayı duyduğu zaman da aynı tavrı sergilediğini anlatan Aygün, şunları söyledi:

"Dava bitmedi. Bunun Yargıtay süreci var. Zaten buraya da sayın Genel Başkanın daveti üzerine geldim. Sayın Genel Başkan moralimi bozmamam gerektiğini, arkamızda olduğunu beyan etti. Biraz oturduk, dertleştik. Son söz söylemek gerekiyorsa da mühim olan tabi ki burada yargılanma sürecinde aklanmak. Ama kamuoyunun vicdanında da aklanmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Kamuoyunun vicdanında aklanırsak inşallah Allah'ın izniyle dava bitecek. 'Keşke biraz daha tahliye olsaydı, keşke bu kadar ceza yağmamış olsaydı' diye düşünüyorum ama şuna da inanıyorum ki Yargıtay süreci, Balyoz davasında da bunu gördük, biraz daha ılımlı ve uyumlu geçiyor. İnşallah Yargıtay sürecinde de bu işten alnımızın akıyla, şahsım olarak söylüyorum çıkacağıma inanıyorum. Allah içerde kalanlara sabır versin, Allah onların yardımcısı olsun, onlar için bu akşam dua edeceğim."