Başkent Üniversitesi Rektörü Haberal'ın gözaltına alınmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Üniversite senatosu karara tepki gösterdi.
Abone olBaşkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti'nin açıklamasında, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili, ''Sayın rektörümüzün günlük yoğun çalışması içinde soruşturma kapsamındaki olaylara ayıracak zamanının olmadığı bilinen bir gerçektir'' denildi.
Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti'nden yapılan yazılı açıklamada, rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmasının ''derin üzüntüye neden olduğu'' ifade edildi.
Açıklamada, ''Yaşamını üniversitemiz, ulusumuz ve insanlığın hizmetine adayan yorulmaz çalışkanlığı ve üretken hizmetleriyle pek çok başarıya imza atmış olan sayın rektörümüzün günlük yoğun çalışması içinde gerek kişiliği, vatan sevgisi, demokrasi anlayışı ve hastalara olan yakın ilgi ve sevgisi nedeniyle soruşturma kapsamındaki olaylara ayıracak zamanının olmadığı bilinen bir gerçektir'' görüşü aktarıldı.
Hacettepe Üniversitesi Senatosu da bugün yaptığı toplantı sonrası yaptığı açıklamada, yasalarla belirlenen usul ve esaslarla yürütülecek her türlü soruşturma, muhakeme ve verilecek kararlara saygılı olunduğu, ancak söz konusu soruşturma nedeniyle yaşananlar, tanık olunan durumlar ve medyaya yansıyan haberlerin, her ''dalganın'' ülke gündemini değiştirmeye yönelik olduğu izlenimini verdiği ileri sürüldü.
MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ DERNEĞİ'NDEN TEPKİ
Mülkiyeliler Birliği Derneği Genel Başkanı Ali Çolak'ın da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'a bir mektup yazarak, ''Ergenekon davasının 12. dalgasında özellikle size ve derneğinize dönük hoyratlığı büyük bir elemle izledik'' görüşünü aktardığı bildirildi.
Çolak, mektubunda, ''Bu muamele karşısında kendisine 'insanım' diyen, bir yürek ve vicdan taşıdığını söyleyenlerin vicdanının bırakın sızlamasını, o vicdanlardan oluk oluk kan akmaması kanımca olanıklı değildir'' dedi.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun açıklamasında ise Ergenekon soruşturması kapsamında kimi akademisyenlerin gözaltına alınmasının ''kaygı verici'' olduğu görüşüne yer verildi. Türkan Saylan'ın evinin aranmasına da tepki gösterilerek, ''Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu topluluklarda yaşanmaması gereken bu uygulamaları kınıyoruz'' denildi.
Pakistan, ABD, Suudi Arabistan ve Suriye gibi ülkelerdeki organ nakli enstitüleri ve hastanelerinin yetkilileri de Başkent Üniversitesi'ne yolladıkları mesajlarda, Haberal'ın gözaltına alınmasından duydukları üzüntüyü aktardılar.