Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun ifadeleri duruşmaya damgasını vurdu.
Abone olEmekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları arasında yer aldığı İkinci Ergenekon Davası'nın 119. duruşmasına tutuklu sanık Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun Mehmet Haberal ve Yusuf Erikel"in sağlık durumlarıyla ilgili açıklamaları damgasını vurdu.
Hilmioğlu, "Yusuf Erikel bu salonda kan kustu. Adalet kan kusturuyor" derken, Haberal'ın hastalığının bir insanı 30 saniye içinde öldürebileceğini kaydetti.
Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 25'i tutuklu toplam 117 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Albay Mustafa Dönmez ve İbrahim Şahin katılmadı. Bu davada tutuksuz yargılanan, ancak Odatv'ye yönelik yapılan aramaların ardından "Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklanan Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan ise Emin Şirin ile Mahir Akkar da duruşmaya katıldı.
HİPOKRAT YEMİNİ ETTİM!
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş'ın çapraz sorgusuna devam edileceğini belirterek sanık kürsüsüne çağırdı. Bu arada söz isteyen tutuklu sanık İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, "Ben hekimim ve hipokrat yemini ettim. Ettiğim hipokrat yemini gereği size burada gördüğüm iki konuyu anlatmak istiyorum" dedi.
30 YILI ELİNDEN ALINMIŞ
Davanın tutuksuz sanıklarından avukat Yusuf Erikel'in sağlık durumuyla ilgili olarak konuşan Hilmioğlu, "Erikel geniz tümörlü bir hasta ve tümörün çapı 6-7 cm'ye ulaşmış. 1 yıl boyunca cezaevinde ve duruşmalarda şikayetlerinin devam etmesine rağmen neden hastaneye sevk edilmemiştir? Tümörün çapı 6-7 cm'ye ulaşmış bir hastanın ömrü en fazla birkaç yılla sınırlıdır. Erikel'in yaşını bilmiyorum ama 30 yılı elinden alınmış" diye konuştu.
HABERAL'IN HASTALIĞI 30 SANİYEDE ÖLDÜRÜR
İkinci konunu ise tutuklu sanık Prof. Dr Mehmet Haberal'ın sağlık durumu olduğunu söyleyen Hilmioğlu, "Haberal'ın rahatsızlığı kalp ritim bozukluğu. Ancak onun ritim bozukluğunun 'Ventriküler Taşikardi' olduğunu burada öğrendim. Ve bu bozukluk ani ölüme yol açabilecek bir ritim bozukluğudur. 30 gün sonra seçimler var ancak bu hastalık 30 saniye içinde bile Mehmet Haberal'ı, insanı ölüme götürebilir" dedi. Harvard Üniversitesi'nde yayınlanan bu hastalıkla ilgili bir makaleyi mahkemeye sunan Hilmioğlu, "Bu makalenin daha başında 'Ventriküler Taşikardi eşittir ani kalp ölümü' yazıyor. Bu yazının önünde hipokrat yemini etmiş bütün hekimlerin eğilmesi gerekir, özellikle Haberal'la ilgili raporu hazırlayan hekimlerin" ifadesini kullandı.
ADALET KAN KUSUYOR
Meslektaşlarının gözündeki korkuyu gördüğünü ifade eden Hilmioğlu, "Tedavi gördüğüm hastanelerde bana doğrudan da söylediler. Meslektaşlarım üzerindeki bu korku ortamı devam ettiği sürece Yusuf Erikel vakası ne ilk ne de son olacak. Korku ortamını kim yaratmıştır bilmiyorum ama bu korku ortamını yok etmede size büyük görev düşüyor. Meslektaşlarım üzerindeki bu korkuyu kaldırın. Yusuf Erikel bu salonda kan kustu. Adalet kan kusturuyor. Bir hukuk insana kan kusturuyorsa diyebilir miyiz ki içinde adalet var. Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Hilmioğlu ayrıca, tedavisi için 2 ayda bir polikliniğe gitmesi gerektiğini bunun için gelecek hafta başında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne sevk edimesini talep etti. Duruşmada, Fatih Hilmioğlu'nun konuşmasının ardından emekli Albay Levent Göktaş'ın çapraz sorgusuna devam edildi.