BIST 10.001
DOLAR 35,33
EURO 36,50
ALTIN 3.032,71

Ha Çölaşan ha Özdil yok ikisinin birbirinden farkı

Ha Çölaşan ha Özdil yok ikisinin birbirinden farkı

Abdullah Gül resmen aday. Bu inat değil, olması gereken yapıldı. Başbakan Erdoğan, "bir kısım danışman"ların da içinde olduğu "istemezük" cephesini duymadı, duyamazdı da!
Neden?
AK Parti'ye oy yağdıran yüzde 47'lik kesimin istediğini yaptı Erdoğan; kendi başına hareket etmedi. Bazı dangalakların "bidon kafa" bazılarının da "göbeğini kaşıyan adam" diyerek küçümsediği Türk halkının kararına uydu Başbakan...
Hayırlı olsun!
Bu millet görevini yaptı...
Şimdi sıra Abdullah Gül'de...
O da görevini Çankaya Köşkü'nde layıkıyla yapmalı kı, AK Parti'ye oy verdiler diye horlanan, dışlanan, küçümsenen halk pişman olmasın. Dahası Gül'den yana parmak kaldıran milletvekilleri geçmiş dönemdeki vekiller gibi "Sezer pişmanlığı" yaşamasın!
Zaman en iyi ilaçtır...
Kısa dönemli gerginlikler elbette olacaktır.
Ama zaman geçtikçe, taşlar yerine oturacak, Türkiye rahatlayacaktır.
Yeter ki, bu ülkenin kurumları CHP'nin boşa dönen değirmenine su taşımasın.

Baykal ve arkadaşları intihar ediyor!
Baykal başta olmak üzere CHP'nin üst düzey yönetimi, aldığı ağır yenilgiye rağmen gerçekleri görmüyor bir türlü...
Baykal diyor ki...
"Türkiye din devletine dönüşecek!"
Bu, "din üzerinden siyaset" yapmaktır...
Ama faydasız...
Geliri yok...
Zarardan da öte...
İşte CHP'nin hali ortada...
Bakın bu CHP milletin iradesine hiç olmazsa bu dönemde saygı göstermiş olsa, yani meclise girip "halk bize doğru yolu gösterdi" dese, emin olun en az 5 puan yazdırır hanesine.
Hayır!
Baykal ve tayfasının ağzındaki düdük yine aynı...
Yeni bir şey yok...
Yüreklere korku salmaya devam..
Ha gayret iktidar yakındır!
Evet dostlar, CHP 22 Temmuz sonrasında yara bere içinde kalmıştı. Şimdi o yaraların verdiği acıyla, köprüden atlamak istiyor biran önce kurtulmak için.
Bu ülkenin CHP'ye de ihtiyacı var oysa...
Yazık olacak CHP'ye...
Baykal'a da...

İnternet'i de kirlettiler!
Büyük gazetede büyük pazar.. Çıplak kadınların azıcık giydirilmiş halini boy boy gösteriyor şu sıralar.. İnternet sitesiyle pek de ilgili değil, her bir şey Kelebek'in başının altından çıkıyor!
Hal böyle olunca kadın pazarlamaya devam... 
Her şey "Tık" uğruna..
Hepsi bu mu?
"Bidon kafa" dedikleri halkı kendileri gibi, teknolojiden bihaber sanıyorlar. "Foto analiz" yapıyorlar güya.. "Tık tuzağ"nın bir başka adı. Fotoğraf karesi aynı ama sözler farklı..
Tıklaya tıklaya ilerliyorsun!
"Göbeğini kaşıyan adam" ile "Bidon kafa" halk merak edecek ilerleyecek!
I ıh...
Öyle olmuyor...
Hani o küçümsedikleri halk var ya...
Onlar "İnternet'in bedava" olduğunu biliyor tabii.
Düşmüyor "tık tızağı"na...
Biliyor çünkü her yerde haber var... .
Tek çatı altındaki haberi okumak varken aptalca niye tıklasın ki aynı fotoğrafı? Bakıyor sonu gelmiyor, ekranın sağ üst tarafındaki x işaretini tıklayarak, hızla uzaklaşıyor büyük gazetenin resmi web sitesinden!
Çekirge bilsin ki, gidişat kötü...
Böyle giderse yakında "tık" dilenecek...
Haberi olsun!

Ha Çölaşan ha Özdil
AK Part'ye muhalefet etti diye gönderilmedi Emin Çölaşan; çok önceden alınan bir kararın uygulanmasıydı yapılan...
Aydın Doğan'ın da imzasının altında olduğu o kararı Yılmaz Özdil  biraz daha hızlandırdı sadece. Bir başka deyişle, Çölaşan gönderilsin diye Özdil transfer edildi.
Neden?
Nedeni başlıkta anlatılıyor.
İkisinin de birbirinden farkı yok çünkü.
İkisi de küfürbaz... (Özdil yeni başladı)
İkisi de azgın azınlığın kahramanı. (Özdil yeni yeni ilerliyor)
Çölaşan gitti, Özdil geldi.
Yakında 5. sayfaya da oturur.
Al sana Emin Çölaşan'ın kopyası...