Ha 1989-1994, Ha 2019-2024!..
31 Mart seçimleri İstanbul için olmak ya da olmamak gibi bir şey.. Yeniden CHP demek İstanbul'un kaybetmesi demek..?Bugün mağdur edebiyatı yapanlara Erdoğan'lı İBB dönemi kapak olmalı...
1994-1998…
4 yılda…
Mahkemeler uğraştı...
Valiler uğraştı…
Valiler yurt dışına çıkmasına izin vermedi…
Önüne her türlü engeli koydular…
Bir şiiri bahane edip cezaevine attılar…
Fakat çok çalıştı çok…
Çöp dağları vardı…
İlk işi var olan çöp dağlarını kaldırmak oldu…
Hava kirliliği vardı…
Doğal gazı yaygınlaştırıp hava kirliliğini sonlandırdı.
Ah!
O günlerde gençler maske ile dolaşıyordu…
Su sorunu vardı, her tarafı saran çöp dağları patlıyor, insanlar ölüyordu…
Hava kirli nefes alınmıyor, temizlik zaten yoktu…
Bıraktık temiz suyu sular akmıyordu…
Ah annelerimiz onlara sorun!
Küvetler su dolardı su!
Istranca dağlarından su getirdi…
Su sorununu çözdü…
KİPTAŞ’ı harekete geçirdi…
Ucuz konut sözü verdi…
Sözünü yerine getirdi…
25 bin konut yaptı…
Başakşehir, Hilalşehir, Kayaşehir diye uydu kentler kurdu…
Ulaşım sorununu azaltmak için Edirnekapı ve Topkapı kavşağını yaptı..
Topkapı terminali neydi?
Ulaşıma soluk aldırdı…
Deniz ulaşımını İDO’yu kurarak geliştirdi…
Kadıköy-Tuzla metro güzergahına Ulaştırma Bakanlığı o dönem izin vermedi…
Şöyle baktık…
Belediye başkanlığı döneminde 4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Kentin trafik ve ulaşım açmazına karşı 50'den fazla köprü, geçit ve çevre yolu inşa edildi.
Yani…
Belediye başkanlığı süresince İstanbul'un su, çöp ve hava kirliliği sorununu çözmekle kalmadı, trafik sorununun çözümünde önemli adımlar attı ve tüm bu yatırımları yaparken belediyenin borçlarını da büyük ölçüde ödedi…
Ah… Ah…
Genç nesil bilmez...
Öğrenci kardeşlerimize anlatılmaz...
Belediye başkanlığı süresini tamamlatmadılar…
Bir şiir yüzünden başına gelmedik kalmadı…
6 Aralık 1997'de (6 yıl sonra milletvekili seçileceği) Siirt'te bir açık hava toplantısında okuduğu bir dörtlükle hapse girdi...
Ne demişti şiirinde…
"Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, mü'minler asker, Bu ilâhi ordu, dinimi bekler Allahu Ekber, Allahu Ekber."
Önce 1 yıl hapis ve 860 bin TL ağır para cezasına, sonra 10 ay hapis ve 176 milyon 666 bin 666 TL para cezasına, daha sonra da 4 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay'ın da onayı sonrası Erdoğan siyasi yasaklı oldu…
"Siyasi hayatı bitti… Muhtar bile seçilemez" denildi...
Kırklareli Pınarhisar Cezaevi'nde 4 ay 10 gün hapis yattı…
Bitmedi çilesi…
Siyasi yasağı sürdüğü için milletvekili adayı olamayıp yine Meclis'e giremedi…
Ancak zamanla Fazilet Partisinde Yenilikçiler ekibinin önde gelen isimlerinden biriydi.
14 Ağustos 2001'de AK Parti'nin kurulmasına giden yolun ve bugün Dünya lideri olarak gösterilmesinin başlangıcı oldu…
Şimdi bakıyorum…
Dert ağlıyorlar…
Beyefendi engellenmiş…
Siz engellenmeyi görmemişsiniz…
İller Bankasından, Hazine’den yani devletten gelen bütçenin tamamını almadınız mı?
Aldınız…
İçeride paranız mı kaldı?
Hayır…
Yatırım yapacağız diye yurt dışından milyonlarca dolar kredi alarak belediyeyi borçlandırdınız mı?
Borçlandırdınız!
Peki, ne yaptınız?
Seçimden önce “Merkezi hükümet bize lazım değil İstanbul İstanbul'a yeter… İstanbul nimet nimet” diyen de sizdiniz…
Hazır İstanbul aldınız hazır…
Tüneller yapılmış…
Köprüler yapılmış…
Marmara ray yapılmış…
Avrasya Tüneli yapılmış…
Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılmış…
Havaalanları yapılmış…
Yapılmış da yapılmış…
Kim yapmış bunları…
Recep Tayyip Erdoğan…
Evet, İstanbul nimet nimet…
Ama siz o nimete layık oldunuz mu?
Merak ediyorum yeni havalimanı olmasaydı, Bakırköy-Şirinevler Bağcılar ekspres yolu, Fatih-Zeytinburnu sahilinin trafik yoğunluğu ile insanların havalimanına planladığından kaç saat sonra gideceğini hesapladınız mı?
Kuzey Marmara oto yolu olmasaydı ne olurdu İstanbul'un hali?
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçmek için kamyonlar iki yönlü durdurulurdu…
Gece saat 22.00’de kamyonlar trafiğe çıkardı…
Arabalı vapuru bilirsiniz…
Hey gidi hey...
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da 4 yıllık Büşükşehir Belediye Başkanlığı döneminde efsane olurken yanında ne bir iktidar desteği nede bir medya desteği vardı...
Yani hazıra konmadı...
Sürekli üretti...
Yokluklar içinde tarih yazdı...
20919'da hazır İstanbul’u buldunuz bol keseden atıyorsunuz şimdi?
Sorarlar size…
Siz ne yaptınız birader!
Bir çıkıp söyleyin…
Ama yalanla değil…
Ama devletin yaptıklarını sayarak değil…
Ama hazır bitmeye yakın devraldığınız projeleri değil…
Siz yüzde yüz emeğiniz olarak ne yaptınız?
Mağdur edebiyatını bırakın...
Anlattık işte Tayyip Erdoğan'ı dönemi...
4 yılda muhalefet partisi Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a yaptıklarını…
Hem de tüm engellemelere rağmen...
Onu yaptıkları efsane yaptı!
O İstanbul'dan Türkiyeye ses verdi...
Bütün engellemelere rağmen...
Nerede bugünkü gibi hazine ve İller Bankası desteği...
Nerede Batı bankalarından faiz ile on milyonlarca dolar borç alma..
Sizi kim engelledi!
Sizi aslında Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliği ile kıyaslamak bile bizim için büyük bir hata…
Haksızlık olur Erdoğan’a…
Erdoğan kim siz kim?
Anlattık işte…
Siz rahmetli Kadir Topbaş’ın belediyecilik anlayışı ile bile kıyaslanamazsınız…
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…
Gerçekler ortada…
Düşünün!
Sizin yaptıklarınızın onda birini bir şiir yüzünden cezaevine gönderilip yasaklı hale getirilen, 4 ay hapis yatan Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yapmış olsaydı, başına daha ne büyük sıkıntılar gelirdi?
Siz belediyeye terör örgütü ile iltisaklı kişileri dahi almadınız mı?
Aldınız…
Siz devletin Valisine bir kamu görevlisi olarak hakaret ettiniz mi?
Ettiniz…
Siz yabancı büyükelçilerle Türkiye masası kurmadınız mı?
Kurdunuz!
Siz yangın olurken, halkın karla boğuşurken, sel olurken ne yaptınız?
Tatile çıktınız..
Siz İstanbulu ikinc i plana attınız, İstanbula hizmet yerine siyasi kavgaların içinde oldunuz...
Belediye Başkanlığı dışında her şeyi yaptınız!..
CHP kongresine şaibe bulaştırdınız...
Ben demiyorum..
Kendi partileriniz söylüyor...
Unutmadan...
CHP ve İstanbul denince İSKİ Skandalı unutulur mu?
Bugünkü yargı çok demokrat(!)
Bu 5 yılda ne skandallar oldu ama dokunan olmadı…
Nurettin Sözen’e haksızlık edildi sanırım(!)
Sayalım mı?
Size kim dokundu?
Diktatör dediğiniz Erdoğan döneminde “demokrasi, özgürlük” kisvesi altında dikensiz gül bahçesi bulup istediğiniz gibi at oynattınız…
Açılan davalar bile havada kaldı!
Ama tarih gerçekleri yazıyor…
Silemezsiniz…
Ha…
1989-1994 CHP
Ha…
2019-2024 CHP
YOK BİRBİRİNİZDEN FARKINIZ…
Onun için diyorum ki...
İstanbul'un yarınları için İstanbula hizmet etmeyi dert edinmiş, İstanbul'un sorunlarını çözmeye karar vermiş aklı Ankara'da değil İstanbul'da olan bir hizmet adamına ihtiyaç var...
İşte o adam Murat Kurum'dur...