Bir çok ismi var. Kimi şart çıkabını, kimi güzellik yarası olarak biliyor. Özellikle çocukları tehdit ediyor.
Abone olGüneydoğu Anadolu Bölgesinde ''Güzellik yarası, yıl çıbanı ve Halep çıbanı'' olarak da bilinen ve genellikle yaz aylarında ortaya çıkan şark çıbanı, en çok çocukları etkiliyor.
Sağlık Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, tatarcık (yakarca) sineğinin ısırmasıyla vücudun açık bölümleri yüz, kol ve bacak derisinde sivilceye benzer, genellikle tek, bazen çok sayıda olabilen, ilerleyen
dönemlerde iltihaplanan ve üzerinde yaralar gelişebilen şark çıbanı, insan
vücudunda kalıcı izler bırakıyor.
Özellikle hava sıcaklığının yoğun olarak hissedildiği yaz aylarında,
geceleri dışarıda uyuyan insanları ısıran tatarcıklar, hasta kişilerden veya
hastalık taşıyan hayvanlardan aldığı mikrobu bu şekilde diğer insanlara
taşıyarak, önemli bir cilt hastalığına neden oluyor.
Türkiye'de en fazla Şanlıurfa'da görülen bu hastalık Adana, Antalya, Hatay,
İçel, Kayseri, Kahramanmaraş, Niğde, Batman, Mardin'de az da olsa görülebiliyor.
Bu illere komşu diğer illerde yaşayanlar ve bu illere seyahat eden kişiler
hastalığa yakalandıklarında mikrobu, bulundukları çevreye yayabiliyor.
Hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşayan veya o bölgeyi ziyaret etmiş
kişilerde iki haftadan uzun süren, sivilce şeklinde başlayıp büyüyen yaralar,
şark çıbanı olarak değerlendiriliyor.
Bölgede ''Güzellik yarası, yıl çıbanı ve Halep çıbanı'' olarak da bilinen ve genellikle yaz aylarında ortaya çıkan şark çıbanı en çok çocukları etkiliyor. Hastalığa yakalanan kişiler, özellikle de çocuklarda erken teşhis ve kesintisiz tedavi ciltte kalıcı izlerin oluşmasını engelliyor.
Yaz aylarında ince delikli cibinlik kullanımı, haşerelere karşı ilaçlama,
kapı ve pencerelerin tel ile kapatılması hastalığa neden olabilecek tatarcıkların yayılımını önemli oranda engelliyor.
-''ŞARK ÇIBANI''-
Şark Çıbanı, ''Leishmania tropica'' mikrobunun kemirgenler, köpek, çakal
gibi hayvanlar tarafından insanlara aktarılmasıyla oluşuyor. Tatarcık (yakarca) gibi sineklerle bulaşabilen mikrop, ciltte sivilceye benzer derin ve çukur yaralar oluşturuyor. Erken teşhis edilmesi halinde ciltte iz bırakmayan hastalığın tedavisinde geç kalınması durumunda ise ciltte derin izler kalıyor.