Turkuaz hareketi ile yeni bir parti kurmak üzere olan Gürtuna'nın kadrosu şaşırttı.
Abone ol Turkuaz Hareketi ile ortaya çıkıp yeni parti mesajı veren Ali Müfit Gürtuna 6 ay içinde kurulacak partisinin A Takımı'nı açıkladı kendisiyle konuşan Sabah Gazetesi yazarı Balçiçek Pamir'e açıkladıAli Müfit Gürtuna, İstanbul Büyükşehir'in eski belediye başkanı. Geçtiğimiz haftalarda yazılı ve görsel basında Turkuaz Hareketi başlığının altında yeni parti kuracağını açıkladı ve "Gelin ismini beraber koyalım" çağrısı yaptı. Gürtuna'nın çıkışı kuşkusuz sorulara neden oldu. Parti kuracak parayı nereden buldu? Partisinde kimler var? Niye AKP ile yıldızı barışmadı gibi. Bugün pazartesi sohbeti konuğum Gürtuna. Merak edilenleri sordum. Beni en çok şaşırtan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Turkuaz Hareketi'nin içinde, Gürtuna'nın yanında yer almasıydı.
* İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için niye bağımsız aday olmadınız. Taa o zamandan beri mi parti fikriniz vardı?
-Bağımsız aday olmadım çünkü seçimlerde hile yapılmasından korktum. Partiniz yoksa sandıkları kontrol edemezsiniz. Örneklerini çok gördük.
* Peki AKP ile yıldızınız neden bir türlü barışmadı?
-Kimseyle kavgam yok. Geriye dönüp bakmayı da sevmiyorum. Ama iyi ki AKP beni aday göstermemiş. O zaman farklı karşılamıştım, karmaşık hisler içindeydim ama şimdi mutluyum.
* AKP'ye yakındınız. Niye birdenbire soğudunuz peki?
-AKP'nin bugün geldiği nokta benim özlediğim nokta değil de ondan. Başarılı olsalardı destek verirdik. AKP'de beni rahatsız eden üç temel özellik var. Birincisi etik olmayan yapı. Yani kendi adamlarını kayırma, kendi yakın çevresindekileri başka yerlere getirme. İkincisi Türk dış politikasının şahsa ve partinin geleceğine endeksli hale getirilmiş olması. Üçüncüsü ekonomide üretime değil tüketime önem verilmesi. Türkiye'yi zenginleştirmekten çok fakirleştirmeye yönelik bir çalışmadır bu.
* Avrupa Birliği'ne karşı mısınız?
-Ne alıp, ne verdiğimiz önemli. Düşmanlıkdiye bir şey söz konusu olamaz ama öyle bir psikolojik hava var ki AB olmazsa olmaz diye Hükümetler AB'yi tutamayacağımız sözler konusunda yüksek beklentiye sokuyorlar. Sonrası malum. Ben buna karşıyım.
* AKP'nin irtica konusunda gizli bir gündemi olduğu söyleniyor. Sizce Türkiye'de irtica var mı?
-Gizli gündeme inanmıyorum ama irtica tehlikesi var çünkü AKP bunu kaşımaktan hoşlanıyor. Maalesef AKP'nin temsil ettiği muhafazakârlık kavramı bütün dünyada bitmiştir artık. Örneğin türban. Türbanlı kızlarımızın çoktan üniversitelere giriyor olması gerekiyordu. Ama bu sorunu inatla çözmüyorlar.
Türbanı çözmezler
* Neden?
-Çünkü türbandan besleniyorlar. Sonra da çıkıp sizin probleminizi çözemedim diye üniversiteden, askerden falan şikâyetçi oluyorlar. Türkiye'nin önemli kurumlarını dindar kesime hedef gösteriyorlar. Kendi tabanları bile tatmin edemiyorlar. Ortaya çıkan ise laik, anti-laik çatışması. Bu şark kurnazlığı anlayışı Türkiye'yi zora sokuyor. Sonra niye paşalar konuşuyor diye ortaya bir tartışma atıyorlar. Sen öyle bir hükümet olacaksın ki konuşmayacaklar çünkü gerek kalmayacak.
* Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Eşinizin de başı örtülü. Gerçi o şapka gibi şeylerle örtmeyi tercih ediyor ama. Sizce Köşk'te türban olur mu?
-Köşk türbanı bu haliyle kaldırmaz. Neden kaldırmaz? Çünkü "orayı da ele geçirelim" düşüncesi hakim. Ele geçirme," Bir orası kaldı" mantığı son derece yanlış. "Ele geçirmediğimiz bir Cumhurbaşkanlığı kaldı" anlayışı Türkiye'yi yeni gerilimlere sokar. Onların anlayışı bu. Tek hedefleri orayı alıp, zafer kazanmak. Bu ülkede türban düşmanlığı yok. Sadece türbanın üzerinden siyaset yapılıyor.
* Yaptığınız reklam kampanyası çok konuşuldu. Herkes "Nereden geliyor bu paralar?" diye sordu.
-Öncelikle şunu söyleyeyim amacımız reklam yapmak değildi. Biz liderin peşine düşün millet yerine, "Hadi gelin partinin ismini beraber koyalım" derken kendi geleceğine sahip çıkan milleti hedefledik. Kampanyanın amacı buydu. Öyle büyük paralar harcamadık. Ünlü dizilerin arasına girmedik. Billboard yapmadık. Sadece 100 bin dolar harcadık.
* Faturaları göstermeniz mümkün mü?
-Faturaları gösteremiyorum çünkü bana büyük indirimlerde bulunan sempatizanlarımı zor duruma sokabilirim. Yoksa her şeyimiz açık bizim.
*
-Olur mu öyle şey? Başkanlığım yüzünden maddi kazancım değil kaybım olmuştur. Diğer hiçbir işimle ilgilenemedim. Örneğin biz tekstil işi yaparız. Başkanlıktan sonra şirkete adım bile atamadım. Turkuaz Hareketi'nin tabii ki sponsorları var.
* Kim bunlar?
-Adlarının açıklanmasını istemiyorlar. Bunlar ülkenin geleceğinden endişelenen kapital sahibi iş adamları. Ama hareketi tek bir kapitale bağladığımız anlaşılmasın. Tam tersine mümkün olduğu kadar bağımsız olabileceğimiz bir yapı yarattık. Onların bağışlarını alıyoruz, ayrıca Türkiye'nin dört bir yanından gelen maddi destek var.
* Siz ne kadar para koydunuz? Bildiğim kadarıyla aileden zengin değilsiniz.
-Fakir bir aileden gelen birisi değilim. Çok da zengin değiliz. 30 yılı aşkın süredir ticari faaliyetlerimiz var. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Ben işe, para kazanmaya yoğunlaşsaydım bugün Türkiye'nin sayılı zenginlerinden olurdum ama ben millete hizmeti seçtim.
* Reklam kampanyası için evinizi satmış, kredi almışsınız. Ne kadar kredi aldınız?
-Evimi satacağım, kredi alacağım dedim. Daha yapmadım.
* Siyasete bulaşmadan önce ne iş yapıyordunuz?
-Avukatlık büromuz vardı. Ayrıca tekstil üzerine şirketlerimiz vardı.
* Yeda tekstil mi? Hani yeğendayı kısaltmasından gelen? Bu şirket yüzünden vergi yüzsüzleri içinde yer aldığınız, hatta yurtdışına çıkamadığınız söyleniyor.
-Şirketin ismi doğru. Hayatımda hiçbir zaman vergi yüzsüzleri arasında yer almadım ve yurtdışına çıkışım hiçbir zaman yasaklanmadı. Aksine çok sık seyahat ediyordum. Bunların hepsi çamur at izi kalsın suçlamalar. Hayatımda çok soruşturma geçirdim. Küçücük bir açığım olsa Sultanahmet'te beni asarlardı merak etmeyin.
* Madem bu kadar temizdiniz niye soruşturma geçirdiniz? Siz ve Erdoğan hakkında "çete suçlaması" da vardı galiba.
-Hakkımdaki davalar sırasında "Sen gel Erdoğan hakkında belge bilgi ver senin davanı unutalım" dediler. Yanaşmadığım için bir sürü teftiş geçirdim. Daha fazla konuşmak istemiyorum.
* Belediye başkanlığınız döneminde verdiğiniz ihalelerde Albayrakları kayırdığınız iddia edildi.
-Albayraklara kıyak yaptığım söyleniyor öyle mi? Oysa AKP onları dışladığım, karşı çıktığımı iddia ettiği için benimle uzaklaştı. Neyse,bunların hepsi geçmişte kaldı. İhalelerimizin hepsi şeffaftır, isteyen inceleyebilir. Zaten soruşturmaların hiçbiri bir yere varmadı.
* Peki şu soyadı mevzusu nedir? İddia edildiği gibi gerçekten de üç kez soyadınızı değiştirdiniz mi? Neden?
-Hayatımda soyadımı hiç değiştirmedim. Bunlar komik iddialar.
Turkuaz Hareketi'nde yer alan bir sürü isim duyuyorum. Hangisi gerçek?
-Kimleri duyuyorsunuz?
* Örneğin Mustafa Sarıgül. Belediye seçimlerinde CHP'den Şişli adayı bile olamayacağını düşündüğü için sizinle birlikte hareket ediyormuş.
-Evet doğru. Mustafa Bey ile çalışmalarımız hızla sürüyor.
* İyi ama Sarıgül'ün liderlik isteği biliniyor. Nasıl sizinle olacak?
-Beraberiz. Benimle birlikte. İsterseniz bu soruya kendisi cevap versin. Benim bir şey demem doğru olmaz.
* Peki, Ali Talip Özdemir, Burhan Özfatura, Işılay Saygın, Bekir Kumbul, Cem Kozlu, Prof. Dr. Naci Görür, Garo Mafyan, Prof. Dr. Gökhan Çapoğlu, Ahmet Bilgin isimleri için ne diyorsunuz?
-İyi istihbarat almışsınız. Hepsi doğru isimler. Hepsi Turkuaz Hareketi'nin içinde.
* Devam ediyorum öyleyse. CHP'li eski bakan, eski genel başkan Altan Öymen, Sami Selçuk, Prof. Dr. Halil Cin, Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Mehmet Sağlam, Yahya Çevik, Ali Kemal Başaran...
-Bu saydıklarınızla görüşmeler devam ediyor. Altan Öymen de bize sıcak bakıyor. Düşünsel olarak destek verenler de var. Örneğin Deniz Ülke Arıboğan. Ama üniversitedeki konumu bizzat katılmasını engelliyor.