Kentsel Dönüşüm Yasası vatandaşlar için tuzaklarla mı dolu? CHP’li Gürsel Tekin, yeni yasa hakkında çarpıcı uyarılarda bulundu.
Abone olCHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, hükümet tarafından çıkarılan yeni “Kentsel Dönüşüm Yasası”nın bir “ferman yasası” olduğunu belirterek, yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu.
Milliyet'ten Önay Yılmaz'ın haberine göre yapılması gereken kentsel dönüşümün vatandaşı ikna ederek yapılması gerektiğini belirten Tekin, “Yasa, vatandaşın haklarını koruyarak, bir bölgede yaşayan vatandaşın projeden sonra yine aynı alanda yaşamasını sağlayacak mekanı oluşturmayı hedef edinerek, imar talanının önünü keserek, kentsel dönüşümle fakir vatandaşın yaşadığı bölgeden kovulmasını engelleyerek, ormanların, kıyıların halkın malı olduğunu hatırlayarak ve halkın kulanımında kalmasını sağlayarak yeni Sulukuleler yaşatmayarak yapılmalıdır” dedi.
RANT CEBE AKACAK TESCİLLENDİ
Şimdiye kadar kentsel dönüşümün, çoğunlukla oluşturulan rantın dönüştürülmesi olarak uygulandığını anlatan Tekin, “Yeni kabul edilen yasayla da daha fazla rantın cebe akacağı tescillenmiştir” diye konuştu. Tekin, birçok bakanlık bürokratının bu kirliliğe bulaşmak istemedikleri ve imza atmaktan kaçındıkları için başka kurumlara geçmek istediklerini ileri süren Tekin, şöyle dedi:
ERDOĞAN BÜTÜN ÜLKENİN BELEDİYE BAŞKANI
“Yürütülen reklam kampanyasına baktığımızda, daha çok para kazanmayı ve mülkiyeti gasp etmeyi amaçlayan bu yasanın ambalajlanarak içeriğinin gizlendiğini görüyoruz. Yasa en başta bütün belediyeleri saf dışı bırakmakta, Tayyip Erdoğan’ı bütün ülkenin belediye başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı’nı da genel sekreteri yapmayı hedeflemektedir. Sayın Başbakan halkın mahkemelerde hakkını aramasına dahi tahammül edememiş, mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararı almasını yasayla engellemiştir. Yasayla, can güvenliğini düşünen yasalara saygılı bir vatandaşın mevzuata uygun yaptığı evi dahi bakanlık isterse proje bütünlüğü kaygısı gerekçe gösterilerek yıkabilecek, bu vatandaş evinden edilebilecektir.
Yasanın imar uygulamaları marifetiyle vatandaşın evinin bulunduğu mülkiyeti bambaşka bir yere taşıyabilecek, o alana da birileri getirip hak sahibi yapılabilecektir. Sade vatandaşın yıllarca rızkından keserek kazandığı konutuna yapılacak proje faaliyetlerinde beli noktadan sonra anlaşma yolu gerekliliği kalmayacak, anlaşmadan bakanlık dilediğini yapabilecektir.
Hatta vatandaşın evinin bulunduğu arsada üçte iki çoğunluk sağlandığı takdirde anlaşmak yerine vatandaş bu kanunla takdir edilen parayı alıp gitmek zorunda kalacaktır.“
DEPREM VERGİLERİ NE OLDU?
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul ve çevresinin yaşayacağı bir depremde yapı stokunun en az yüzde 25’inin oturulamaz bir hale geleceğini belirterek, “İstanbul’da bulunan yaklaşık dört milyon birim konutun en az bir milyonunda oturma şansı ne yazık ki olmayacaktır. 17 Ağustos 1999 depreminden bu yana 13 yıl geçmiş olmasına rağmen, deprem riski taşıyan yapı stokunun yüzde 1’i bile yenilenmemiş veya güçlendirilmemiştir.
İSTANBUL YENİLENEBİLİRDİ
İstanbul’un boş alanlarına plansız ve programsız yeni yapıların ve AVM’lerin yapılmış olması, zaten önemli ölçüde deprem riski taşıyan yapı stokunu daha da sorunlu hale getirmiştir. Toplanan yaklaşık 35 milyar TL dolayında deprem vergisinin akibeti belli değildir. Oysa 2000 yılı itibariyle İstanbul’un bütünlüklü bir planının yapılması ve riskli bölgelerinden başlanılarak yılda 1-1,5 milyar dolar paranın ayrılması koşuluyla, 20-25 yıl içinde İstanbul’un deprem riski önemli ölçüde azaltılabilirdi. Bu anlayışla hareket edilseydi eğer, bugün İstanbul’un en az üçte biri yenilenmiş olacaktı. İstanbul Belediyesi’nin yıllık bütçesinin yaklaşık 10 milyar dolar olduğunu unutmayalım” dedi.
YIKMAK YAPMAK ÜZERİNE KURULU
Gökçe, yeni kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Afet Riski Altındaki Yapıların Dönüştürülmesi adıyla çıkarılan yeni yasa önemsenmiş olsa da; temel mantığı yıkmak ve yapmak üzerine kuruludur. Oysa İstanbul’un sorunu bir müteahhit bakışı olarak ortaya çıkan ‘Yıkmak ve Yapmak’ üzerine kurulu olmamalıdır. Bu işler mühendislik ve mimarlık sorunudur, yani bir planlama sorunudur.
Yapı stokunun önemlice bir kısmı deprem riski taşımaktadır. İstanbul’un bütünlüklü bir çerçevede yeniden planlanması, yani sosyal ve alt yapı sorunu yaratmadan yaşanabilir bir kente dönüştürülmesi bunca yaşananlara ve kazanılan deneylere bakıldığında, hiç de zor değildir. Yeter ki kurumsal ve geniş ölçekli işbirliğine önem verilsin.”
CHP’nin kentsel dönüşüm broşürü
CHP’nin kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili vatandaşa yönelik broşüründe şu öneriler yer alıyor:
- Öncelikle mahallende kalmayı iste
- Yeşil alan ve tahliye alanı iste
- Mülk haklarına sahip çık
- Kat mülkiyeti veye kat irtifakı iste
- Komşunu-hemşehrini kaybetme
- Bireysel hareket etme
- Ortak çıkarlarda katılımcı ve paylaşımcı ol
- Söylentilere kulak asma, kaynağını öğren
- İtiraz hakkın var, kullan
- Barınma hakkın var ve kutsaldır
- Önerilen projeyi gör ve anla
- Projedeki payını ve yerini öğren
- Projenin depreme dayanıklılık belgelerini al
- Bilmediğin, anlamadığın yazıya imza atma
- Her belgenin fotokopisini al