CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, PKK tarafından kaçırıldıktan sonra dün serbest bırakılan milletvekili Hüseyin Aygün'ün açıklamalarının belirli kesimlerce suistimal edildiğini söyledi.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partisinin Sultangazi İlçe Teşkilatı'nı ziyaret etti.
Burada açıklamalarda bulunan Tekin, hükümetin kentsel dönüşüm politikalarını eleştirerek, "Tabii ki de kentsel dönüşüme sonuna kadar evet ama bu çıkan yasa kentsel dönüşüm yasası değildir. Bu yasa adeta bir ferman yasasıdır. AK Parti belediyelerinin bu tip kentsel dönüşüm uygulamaları vardır. Mesela Sulukule'de kentsel dönüşüm uygulandı. Bin yıldır orada oturan Roman vatandaşlarımızın hiçbirisi orada yok şu anda. Kenti dönüştürüyorsunuz ama mülkiyet sahibi insanların hiçbirisi yok. Kim geldi onların yerine? Kazara herhangi bir CHP'li orada o tapuları alsaydı kıyametler kopardı" dedi.
CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün terör örgütü tarafından kaçırılmasına da değinen Tekin, "Sayın vekilimizin bir an önce bırakılması hepimizi mutlu etmiştir. Sadece Aygün değil bence Tunceli halkı kaçırılmıştır, parlamentodaki herkes kaçırılmıştır. Aygün kaçırıldığı gün iktidar partisi mensuplarının medyada yer alan demeçleri sadece can sıkıcı değil, aynı zamanda büyük bir zafiyet örneğidir. Türkiye'de 75 milyon yurttaşın güvencesi devlettir" diye konuştu.
Tekin, Aygün'ün serbest kaldıktan sonra yaptığı açıklamalarının hatırlatılması üzerine de, "Sayın Aygün'ün ifadelerini belirli kesimler suistimal etmeye başladı. Aygün milletvekili olmadan önce insan hakları ve demokrasi konusunda ciddi çabalar sarf eden bir arkadaşımızdı. Kaçırıldıktan sonra düşüncesini değiştirecek bir insan değildir. Dün CHP Genel Başkanı terörle ilgili net cümlelerle ifade etti. Parlamentoyu göreve çağırmamızın temel sebebi, önümüzdeki süreçte olumsuzlukların yaşanmaması içindir. İç barışı nasıl sağlayabiliriz, terörle nasıl mücadele edebiliriz, parlamentoyu göreve çağırma sebebimiz bu. Sayın Aygün'ün arkasında, önünde kimse bir şey aramasın. Her zaman olduğu gibi yiğitçe insan hakları ve demokrasi mücadelesine devam edecektir" şeklinde konuştu.
Gürsel Tekin, İstanbul'un sorunlarının üstesinden CHP gibi kent dönüştürmüş, sosyal belediyeciliği hayata geçirmiş bir siyasi partinin onlarca belediye başkanının geleceğini savundu. Tekin, şunları söyledi:
"Önemli olan bizim kişisel taleplerimiz değildir. 14 milyon İstanbullu nasıl bir belediye başkanı istiyor, kimi istiyor, önemli olan budur. İstanbullu kimi istiyorsa, örgüt kimi istiyorsa, belediye başkanı adayımız o olacaktır. Geçmiş dönemde olduğu gibi yarın çıkacak adayın yanında da canla başla çalışacağız. İstanbul ceberut işgal edilmiş, adeta talan edilmiş ranta teslim edilmiş bir kent olmayı hak etmiş değildir. İstanbul'u kurtarmanın yolu CHP iktidarında geçer" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 100 binlik planları yapılırken 500 bilim adamının çalıştığını ve kısmen eksik olmasına rağmen bu çalışmalara kendilerinin de destek verdiklerini anlatan Gürsel Tekin, "Daha sonra bir gece yarısı Başbakanın özel talebi ile yüz binlik plan adeta talan edildi, paramparça edildi ve Sayın Başbakan yanında Ulaştırma Bakanı ile güzergah belirledi. Dünyada benzeri olmayan bir sistemle bir Başbakan güzergah belirledi. Bizim bildiğimiz güzergahları bu işin uzmanları belirler. Güzergahlara baktığımızda önemli bir kısmı orman, bir kısmı su havzası, bir kısmında da yapılaşma var. Yapılaşmaların tamamının nasıl dönüştürüleceğini doğrusu biz bilmiyoruz. Kilometrelerce orman alanı var. İstanbul'un şu an nefes alabileceği akciğerleri bir tek o ormanla kaldı. Şu an şehrin içerisindesiniz, etrafınıza bakın, nefes alabiliyor musunuz? Tamamı betona teslim edilecek bir şehrin akciğerlerinin tahribat görmemesi mümkün değildir. 3. Köprü önümüzdeki süreçte trafik sorununu çözmeyecek, tam tersine kaosa neden olacaktır" diye konuştu.