Gürkan Avcı'dan popülizm eleştirisi

BASK'a üye Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı Milli Eğitim Bakanlığının, 16 il'de yeni üniversite kurulmasına ilişkin kararını eleştirdi.

Milli Eğitim Bakanlığının, 16 il'de yeni üniversite kurulmasına ilişkin kararını eleştiren BASK'a üye Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan AVCI, Varolan Üniversiteleri adam edemeyip, Üniversite anlayışını lise seviyesine getiren bir Türkiye'de, Üniversitesi olmayan 16 ile Üniversite açmak tek kelimeyle popülizmdir, dedi. AVCI şöyle kaydetti; Burada önemli olan, dağı taşı üniversite yapmak değildir. Önemli olan uluslararası niteliksel geçerliliğidir. Eğitimin kalitesi ise bina ve maddi alt yapı ile değil, öğretim üyelerinin kalitesi ile ölçülür. Elimizdeki mevcut üniversiteleri işletecek yeterli bilimsel kadrolara dahi sahip değiliz. Milyarlar harcayıp üniversitelerimizden yetiştirdiğimiz hocalarımızı elimizde tutmayı bile başaramıyoruz, ona insanca yaşayacağı olanaklar sunamıyoruz. Üniversitelerde çalışan binlerce idari personele ayrımcılık uyguluyoruz. 16 yeni üniversite var olan 11 üniversitenin parçalanmasıyla açılacak. Bu mevcut üniversitelerde 77'si profesör, 55'i doçent, 457'si ise yardımcı doçent kadrosunda görev yapıyor. Taşrada öğretim üyesi, fakülte binası, hatta öğrencisi olmayan onlarca tabela yükseköğretim kurumu var. Ve dünyadaki en iyi 100 üniversite arasında ne yazık ki 1 üniversitemiz bile yok. Mevcut üniversitelerin eğitim kalitesini yükseltip, işsiz üniversiteli sayısını düşürmek yerine, mezunlarına hiçbir çıkış yolu tanınmayan yeni tabela üniversiteler açmanın bir anlamı olmalı. Herkes üniversite bitirmek zorunda mı? İşe göre insan yetiştirmek gerekmez mi? Ancak süpermarketlerde kasiyer olarak iş bulabilen bu diplomalı işsizler ordusu toplumsal çöküntünün tehlikeli işaretlerini vermektedir. İŞ-KUR'un yaptığı araştırmaya göre; Ülkemizde işsiz fakülte ve yüksekokul mezunu sayısı 2 milyon 624 bin. Bugün uygulamada görülen "Bakkal açar gibi" üniversite açılması yüzünden hem eğitim ve öğretim kalitesiz oluyor, hem de para döküp eğittiğimiz insanlarımıza iş imkanı yaratamıyoruz. Zaten bugün zengin çocuklarının istihdamından öteye fazla bir varlık gösteremeyen Vakıf Üniversitelerinin dışında devlet üniversitelerimizin çok ciddi alt yapı sorunları vardır. Ellerine diploma verip sokağa salmayı Yüksek Öğretim olarak algılıyoruz. Mezun olduktan sonra mesleğini icra edemeyecekse biz gençlerimizi neden eğitiyoruz, neden zaman, emek ve para harcıyoruz? Mesleki eğitimi niçin hep es geçiyoruz? İktidara geldiğinden beri ücretlilere, yoksul kesimlere ve doğuya üvey evlat muamelesi yapan AKP hükümeti yeni Üniversitelerin kurulması gibi bu yanlış adımında dahi doğuya karşı ayrımcılığını sürdürmüştür. Çünkü AKP hükümeti halihazırda var olan ve Harran ile Fırat üniversitelerine bağlı bulunan yüksekokulları yeni bir üniversite çatısı altında birleştirerek oluşturmayı düşünmektedir. Yani 16 yeni üniversite projesi, Adıyaman dışında doğu bölgemize sözde de olsa yeni bir şey getirmeyecektir.