BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.960,65
HABER /  GÜNCEL

Gurbetteki kapıcılar kralı

Amerika'da yıllarca kapıcılık yapan Mahmut Türkmen adlı Türk, şu an 50 milyon dolarlık 175 apartman dairesine sahip

Abone ol

Mahmut Türkmen, kapıcılık yaptığı 90 daireli apartmanın yarısını 15 yıl sonra satın almış. 1989'da böbrek nakli yaptıran ve son beş yıldır rahatsızlığı nedeniyle Türkiye'ye gelemeyen Türkmen, "Memleketimi çok özledim" diyor. Kemal Sunal'ın 'Kapıcılar Kralı' filmi New York'ta gerçek oldu. 1965'te beş parasız geldiği Amerika'da uzun yıllar kapıcılık yapan Mahmut Türkmen'in, şu an 50 milyon dolarlık 175 apartman dairesi var. 1926'da Türkmenistan'da doğan Türkmen' in serüveni iki yaşında başladı. Ailesiyle Türkmenistan'dan kaçarak, önce Afganistan'a, sonra Pakistan'a, sonra da Türkiye'ye geçtiler. Türkmen, Adana ve Mersin'de tablacılık, İncirlik'de inşaat işçiliği yaptı. ABD'ye gitmeden önce Türkiye'de ayda 400 lira kazandığını belirten Türkmen, "Bu parayla rahat geçiniyorduk ama, aklımda hep Amerikan rüyası vardı. ABD Konsolosluğu'na göçmen olmak için başvurdum. Kabul edildim ve 1965'te New York'a yerleştim. 'Ne iş olursa yaptım' Çeşitli işlerde çalıştım ama, en imkânlı iş olarak superliği (Kapıcılık) tercih ettim. Burada kapıcıların biraz apartman yöneticisi yetkileri var. Haftada 70 dolar kazanıyordum. Ev kirası vermediğim için para cebime kalıyordu" dedi. Türkmen ve eşi Ayşe hanım, New York'un Brooklyn bölgesindeki yeni yaşamlarına kısa sürede alışmış ancak, rüyalarını gerçekleştirmek için bir şeyler yapmalarının şart olduğunu düşünmüş. Kapıcılık yaptığı 90 daireli apartmanın her işini yapmaya başlayan Türkmen, hayatını şöyle anlattı: 'Onlar attı, ben sattım' "Amerikalılar buzdolabı ve TV gibi birçok eşyayı bozuk oldukları gerekçesiyle kapının önüne atardı. Ben bunları tamir eder, eskici ve ikinci el dükkânlara satardım. Böylece daha fazla para kazanmaya başladım. 10 dolara komşu evlerin önündeki karları temizlerdim. Yaşlılarla birkaç saat geçirir bahşiş alırdım. Apartmanda bir yığın tamirat işleri olurdu. Kilitler bozulur, sigortalar atar, tuvaletler bozulur, hepsiyle ben uğraşırdım. '15 yılda 100 bin dolar' Benim gibi çalışan çok Türk vardı. Ama kafaları çalışmazdı. Tek istekleri başlarını sokacak bir ev almak, biraz da para biriktirmekti. Bense rüyalarımı gerçekleştirmek için hedeflerimi büyütmüştüm. Çalıştığım apartmanın dairelerinin bir kısmını almaya karar verdim. Bazı günler 20 saat çalışıyordum. 1980'de yani ABD'ye geldikten 15 yıl sonra tam 100 bin dolar biriktirmiştim. Artık bir şey yapmanın zamanı gelmişti. 1980 yılı için çok büyük bir paraydı 100 bin dolar. Bankadan biraz kredi çekip dairelerin yarısını satın aldım. O zaman binalar çok ucuzdu. Buraya çıplak gelmiştim. Kaybedersem, yine çıplak Türkiye'ye dönerim diye düşündüm ve girişimlerimi sürdürdüm. 'Türkler ortak olmadı' O yıllarda ucuz olan apartmanları satın almayı kafama koydum. Türklere teklif ettim, yanaşmadılar. Ben de Arnavut ve Yahudilerle iş yapmaya başladım. O zaman apartmanlar, dükkânlar o kadar ucuzdu ki, 30-40 bin dolara aldığımız dükkânlar şimdi 100 bin dolar ediyor. Şansım yaver gitti, yeni ortaklarımla işleri büyüttük. Bugün kendi hisseme düşen apartman dairelerinin sayısı 175. 15 yıl para biriktirebilmek için her şeyden kesinti yaptık. Karım ne pişirdiyse onu yedim, dışarı gitmedim, televizyon ne verdiyse onu seyrettim. Türk sanatçıların konser biletlerini getirirlerdi, almazdım. Nasıl olsa kasedi var, oradan da dinlerim derdim. Üç çocuk büyüttük. Üçünün ayakkabılarını, kıyafetlerini birbirlerine giydirdik, gezmeye dışarıya çıkmadık. 'Oyuncak bile almadık' Savurganlık yapmadık, çocuklara oyuncak bile almadık, eğlenceye gitmedik. Bir ara sigara içmeye başladım. Tabii bir arkadaşımdan alıyordum. Arkadaşım bir süre sonra sen benden otlanıyorsun deyince, sigarayı da kestim." Türkmen ailesinin oyuncak almadığı çocukları da başarılara imza atmış. Bir kızı doktor, diğer kızı savcı, oğlu ise elektronik mühendisi olmuş. Oğlu, Wall Street'te bir Amerikan şirketinde çalışıyor. Türkler: O iyilik meleği Mahmut Türkmen, amaçlarına ulaşıncaya kadar her şeyden tasarruf etmiş ancak Brooklyn'de yaşayan Türkler için o bir iyilik meleği. Yardım etmediği insan yok. Birçok Türk'e ev almaları için yardımcı olmuş, teminatlarını cebinden yatırmış. İş arayana iş bulmuş, para isteyene borç vermiş. Türkler, "O, iyilik meleği. Tanımadığı zor durumdaki Türk aileleri alır evinde aylarca bakar" diyor. 79 yaşındaki Türkmen beş yıl dializ makinesine bağlı yaşamış, 1989'da böbreklerini kaybetmiş ve böbrek nakli yaptırmış.