Gurbetçiye cinsel terapi!
Yaz aylarında, alkol ve madde bağımlılığından estetik operasyonlara, katarakttan lazerle prostat ameliyatına kadar sağlık alanında gurbetçilerden yoğun bir talep söz konusu.
Avrupa' da son on senedir sağlık turizmi ile ilgili hızlı bir
yükseliş olduğu doğrudur. Ama bu özellikle yine Avrupa' da yaşayan
Türk göçmenleri kapsıyor diyebilirim. Türkiye' de özellikle lazerle
göz ameliyatı, saç ektirme, estetik operasyon fiyatları, Avrupa'
dan çok daha ekonomik olduğundan, paket programlar yapan
turizmciler için oldukça yeni ve kazançlı bir sektör oluştu da
diyebiliriz.
Bu sektör şimdilerde, çok daha uygun fiyatlar barındırdığından
Avrupalı'yı da ülkemize çekmekle meşguldür. Başarılı olacaklar
mıdır, kanımca evet...
Ama!
Türk sağlık kurumu organizasyonu kurucu başkanı İbrahim
Artukarslan, hukuki anlamda eksikliğin varlığından söz ediyor.
''Şu anda Avrupa'dan (Avrupalı) Türkiye'ye gelerek sağlık
hizmeti almak isteyenlere, toplu bağlantılar yapacaklara kimin
hizmet vereceği belli değildir. Doktorun, hastanenin, hastanın,
hizmeti sunanın sorumluluğu net bir şekilde belirlenmediği sürece
hizmetlerimizin büyüyerek gelişmesi mümkün değil" demiş.
Demek ki alt yapı henüz oluşmamıştır.
Gelelim estetik merakına;
Özellikle son on senedir, Kadın, erkek,
çoluk/çocuk demeden bir estetik furyasının içinde bulduk kendimizi.
Avrupa'daki Türk'e de bulaşması uzun zaman almadı. Çok uygun
fiyatlar, imkanlar ve son dönemde taksitle dahi sunulan teklifler
derken, aynaya baktığında görmek istediği kendini yaratma
çabaları/hayalleri sadece bir adım öteye dayandı.
Estetik operasyonlar özellikle kadınlarda yeni bir kadın modeli de
yarattı; ''silikon dudaklar'', ''silikonlu
göğüsler'',''botoxlu çehreler'' dedik durduk...
Etrafımızda çığ gibi büyüyen bu estetik güzelleri artık bizi
şaşırtmıyor, sadece
artık bu tarz konuşmaların yerini, operasyonların ne kadar başarılı
olduğu ile ilgili diyaloglar aldı.
Avrupalı Türk'ün estetik merakını şimdilik bir kenara bırakıp, şu habere kulak verelim;
Cinsel sağlık enstitüsü derneği onursal başkanı Cem Keçe der ki;
''Cinsel terapi turizmi yaz aylarında gurbetçilerle
patlıyor''.
Özellikle Avrupa'da yaşayan Türk göçmenleri, pek çok sağlık sorunu
için Türkiye'ye gelmeyi planlıyor. Yaz aylarında, alkol ve madde
bağımlılığından estetik operasyonlara, katarakttan lazerle prostat
ameliyatına kadar sağlık alanında gurbetçilerden yoğun bir talep
söz konusu.
Cem Keçe; evlilik ve çift problemleri, cinsel problemler için yaz
aylarında gurbetçilere özel terapi programları uygulanmasını
öngörüyor.
Özellikle yurtdışında yaşayan gurbetçiler için özel hazırlanmış ve
hızlandırlımış terapi merkezlerinden faydalandıklarını da
eklemiş.
Avrupalı Türk neden cinsel problemlerin çözümü için ülkesindeki
hızlandırılmış terapiden yararlanmayı seçiyor ve en çok hangi
cinsel problemleri yaşıyormuş?
Buyrun konuyla ilgili haberimiz;
Cinsel sorunları anadilde daha rahat anlatıyorlar. ''Neden
bu kadar önemli sorunları çözmek için gurbetçiler illa Türkiye'ye
gelmeyi bekliyor?" sorusunu ise uzmanlar; gurbetçilerin
cinsel sorunlarını anadillerinde daha rahat anlatmalarıyla ve
yurtdışında yaşadıkları ülkelere karşı duydukları 'zayıf
aidiyet' duygusuyla açıklıyorlar. Gurbetçilerimizin özel
durumlarını uzun yıllar kaldığı Avrupa'da bizzat gözlemlediğini
belirten CİSED yönetim kurulu üyesi Psikolog Kemal Özcan, en güzel
terapinin kişinin duygularını en iyi anlatabildiği, ağladığı ana
dilinde yapılabileceğini söyledi. Ruh sağlığı hizmetlerinin diğer
sağlık hizmetlerinden farklı olduğunu, dil, kültür, gelenek ve
görenekler, aile yapısı, Türkiye'nin neresinden gelindiği, dini
inançlar gibi birçok unsurun işin içine girdiği karmaşık bir süreç
olduğunu belirten Özcan, "Terapist ile danışanlar aynı dili
konuşmalıdır, aynı kültürden gelmelidir" diyor.
En çok vajinusmus, erken boşalma ve sertleşme problemleri
yaşanıyor.
CİSED genel başkanı psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cebrail Kısa,
gurbetçi gençlerin birbirlerini yeterince tanımadan kısa süre
içinde yaptıkları evliliklerde bazen hemen, bazen de zamanla ortaya
çıkan sorunları olduğunu söylüyor. Birçoğu çok kolay tedavi
edilebilen cinsel sorunlar arasında en sık karşılaşılanlar şöyle;
vajinismus, erken boşalma, sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik ve
ağrılı ilişki. Cebrail Kısa, bu konularda eğitim almış cinsel
terapistlerce yapılacak uygun bir cinsel terapiyle bunların
üstesinden kolayca gelinebileceğini vurguluyor.
Kanaatim;
Gurbetçilerle (hiç sevmem bu kelimeyi bu arada)ilgili yeni bir
sektör mü yaratılmak istenmektedir bilmiyorum ama gurbetçi
dediğiniz gençler artık öyle körü körüne evlilik yapmıyorlar.
Genelde kendi seçtikleri, kendi statülerine uygun evlilik
yapıyorlar ve yine efenim Türkiye' den ithal damat/gelin olayı da
gözle görülür bir şekilde azalmış durumda. Durum şunu gösteriyor;
Avrupa' daki Türk gençleri evlilik konusunda son derece bilinçliler
ve cinsel eğitimi okul yıllarında zaten alıyorlar. Yani, Türkiye'
deki gençlikten çok daha bilinçliler.
Cinsel ve/ya psikolojik terapinin ana dilde ve kültürde daha
etkili olacağı hususunu tabiiki es geçmiyorum. Doğruluk payı
yüksektir ama Avrupa' da büyüyen ve ana dili yaşadığı ülkeye
entegre olmuş bir genç için bu doğruluk oranı kaçta kaçtır, bunu
masaya yatırmak lazımdır. Kaldı ki; yaşadığı ülkeye entegre olmuş
bir genç için karşısındaki doktor da bulunduğu kültürü göz önüne
alarak değerlendirme yapmaktadır.
Doğru anlaşılmak; kime göre, neye göre?
Habertürk' ün yeni programı '' kime göre, neye
göre'' yi, internet ortamında büyük bir zevkle
izledim.
Özgürlük konusunun tartışıldığı programda konuklar kadar, havada
uçuşan bomba söylemler de çook lezzetliydi.
Cemil İpekçi' nin her zamanki sıra dışı ama çok pişmiş ve olgun
değerlendirmelerinin ardından , Pelin Batu ''dünyanın en
büyük porno koleksiyonu TSK da'' diyerek programda tek
cümleyle zafer yaşarken, Esra Elönü' nün, başörtüsü masalını
dinlemek yerine ben koltukta rahatça yayılışına ve cool tarzına
daldığımdan pek bir şey anlamadığımı söyleyebilirim.
Son olarak Cem Mumcu' nun, ''sokakta güzel bir kadın
görünce dokunasım gelebilir'' lafının ardından,
''buyur işte, ünlü kişiler dahi televizyonlardan açık açık tacizi
normalleştiriyorlar'' diye kafamdan senaryo yazarken,
arkasından gelen geniş açıklama muazzamdı. Teşekkürler Cem Mumcu,
bu kadar açık olabildiğin için. Ama ne dersin, herkes tarafından
doğru anlaşılmış olamama olasılığın ve bunun getirisi ne olabilir
ülkemizde ?
SOSYAL SÖZLÜK
Marc Zuckerberg dokuz senedir beraber olduğu sevgilisi ile evlendi.
Twitter'da Zuckerberg' in evlenmesiyle ilgili en komik twiti yazma
tribine giren twittdaşlar bir yana, belli ki Marc'ı para bozmamış,
o halde neymiş ? Erkeğin asosyal ve bir o kadar da zeki olması
aslolanmış, sürekli erkekler konusunda yakınan hemcinslerime
duyrulur.