BIST 9.765
DOLAR 35,16
EURO 36,44
ALTIN 2.930,05
HABER /  GÜNCEL

Gurbetçiler erken seçim istemiyor

Almanya’daki Türk toplumunun önde gelen isimleri, Kuzey Ren Westfalya eyaletinde dün yapılan seçimlerin ardından gündeme gelen erken seçime soğuk bakıyor.

Abone ol

İktidardaki Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis üyesi Lale Akgün, olası erken seçimde partisinin iktidarı kaybetmesinin, Türkiye ile ilişkiler açısından iyi bir durum arz etmeyeceğini söyledi. Kuzey Ren Westfalya eyaletinde seçimleri kaybetmelerinin kendisini "şok ettiğini" belirten Akgün, Başbakan Gerhard Schröder ve SPD Genel Başkanı Franz Müntefering’in erken seçim kararı almalarını beklemediğini belirtti. Akgün, "Erken seçimleri kaybedersek, bu, Türkiye ile ilişkiler açısından iyi bir durum olmaz. Tek sevindiğim şey, Türkiye’nin AB üyeliği için müzakerelere başlama tarihinin, olası bir genel seçimden önce olması" dedi. Türk hükümetine de çağrıda bulunan Akgün, "Türkiye’den ricam, bu süreci hızlandırmaları. Müzakerelere bir an önce başlanması için hiçbir engel bırakmamaları" dedi. Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı (TAM) Direktörü Faruk Şen, Almanya’nın nüfus açısından en büyük eyaletinde seçimi kazanan bir partinin daha güçlü bir politikaya sahip olacağını belirterek, "CDU, 39 yıl sonra bu eyalette seçimleri kazanarak Sosyal Demokratların kalesini elinden aldı. Pek çok şeyde değişim yaşanacağa benziyor" diye konuştu. Seçimin, Berlin’deki federal hükümet koalisyonunu da olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Şen, "Bu eyalette liberal bir politika vardı, artık bu olmayacak. CDU dış politikada da etkili olacak" şeklinde görüş belirtti. CDU’nun Kuzey Ren Westfalya eyaleti parti teşkilatı yönetim kurulu üyesi olan Bülent Aslan ise "Bu, eyalet açısından tarihi bir gün oldu. Sosyal Demokratların güçlü kalesi 39 yıl sonra yönetim değiştirdi. Umarım bu eyalette yaşayan insanlar açısından iyi olur. İşsizlik ve eğitim sorunu olan bu eyalette Türk vatandaşları da zarar görmekteydi" dedi. Almanya Türk Toplumu Başkanı (TGD) Başkan Yardımcısı Kenan Kolat da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken seçime gidilmesi durumunda büyük olasılıkla iktidara geleceklerini düşündüğü Birlik partilerinin (CDU/CSU) Türkiye’ye karşı "yavaşlatıcı politikalar" izleyeceklerini söyledi. Kolat, "Almanya’nın uluslararası anlaşmalardan doğan sorumlulukları var. Türkiye konusunda tabii ki bunların dışına çıkamazlar. Ancak, Türkiye’ye karşı yavaşlatıcı politikalar izleyeceklerini tahmin ediyorum. Ayrıca Birlik partilerinin iktidara gelmeleri durumunda yabancılardan yana politika sürdüreceklerinden kuşkularımız var" dedi. Berlin Türk Cemaati Başkanı (TGB) Tacettin Yatkın, Kuzey Ren Westfalya seçim sonuçlarının Türkiye’nin AB üyeliği sürecini, sözde Ermeni soykırımı meselesini ve yabancılar yasasının uygulanmasını zora sokabileceğini söyledi. Yatkın, en büyük endişesinin Türkiye’nin AB üyeliği süreci konusunda olduğunu belirterek, "İktidara gelme olasılığı bulunan Birlik partileri, AB müzakerelerini baltalayabilir. Ermeni meselesinin parlamentodan geçirilerek Türkiye’ye karşı malzeme olarak kullanılması olasılığı var" dedi. Yeni yabancılar yasasının uygulanmasında da endişeleri olduğunu belirten Yatkın, "Yeni dönem Türkiye ve Almanya’daki Türkler açısından hassas bir dönem olacak. Sivil toplum örgütlerini birbirleriyle uğraşmak yerine ortak çalışma yapmaya davet ediyorum" diye konuştu. Berlin-Brandenburg Türk Alman İşadamları Birliği (TDU) Başkanı Bahattin Kaya ise iktidara kim gelirse gelsin federal hükümetin tasarruf kararlarını uygulamaya devam edeceğini savunarak, "Bu açıdan bakarsak erken seçim faydalı. Bu kararların uygulanması sonucu Almanya’da ekonomik olarak bir düzelme söz konusu olabilir" dedi. Ülkedeki yabancılar açısından ise ekonomik anlamda çok büyük bir değişikliğin olmayacağını kaydeden Kaya, şunları söyledi: "Erken seçimlerin Türkiye-AB ilişkileri açısından ise büyük önemi var. Erken seçim Türkiye’nin AB ile müzakerelere başlayacağı tarihe denk düşüyor. Birlik partilerinin Türkiye’ye karşı politikalarını ne denli değiştireceğini kestirmek çok zor. Ancak muhalefetteki bir partinin sorumluluğu başka, iktidardaki bir partinin sorumluluğu başka. Birlik partileri iktidar olursa böyle bir sorumsuzluğa gireceklerini sanmıyorum. Ancak Türkiye’ye Almanya’dan gelen destekte azalma olabilir. Bu bakımdan endişe duyuyorum"