Fırat Üniversite İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yağbasan'dan ilginç gurbetçi araştırması.
Abone ol Almanya'da 30 yıldan fazla kalan Türklerle yapılan bir araştırmaya göre gurbetçiler, Almanların kendileri hakkında olumsuz ve önyargılı olduğunu düşünüyor.Fırat Üniversite İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yağbasan, Almanya'da, büyük çoğunluğu 30 yıldan fazla bir zamandır bu ülkede yaşayan 420 Türk'e anket uyguladı.
Yrd. Doç. Dr. Yağbasan tarafından Türklerin yoğun olarak yaşadığı Münih, Stuttgart, Duisburg, Kassel, Hamburg ve Berlin'in kent merkezlerinde yaşayan Türklere uygulanan anketin sonuçları ''Kültürlerarası İletişim ve Diyaloğun Almanya Özelinde Analizi'' başlıklı makale olarak ''Newwsa'' dergisinde de yayımlandı.
Gurbetçilerin, Almanların kendilerini ve kendilerinin Almanya'yı ve Almanları nasıl gördüklerinin araştırmada, deneklerin bir kısmının Alman vatandaşı statüsünde olmasına rağmen yüzde 83,8'inin kendilerini Türk ulusuna daha yakın hissettiği belirlenirken, yüzde 44'ünün Almanya'yı 'vatan' olarak görmediği tespit edildi.
''POTANSİYEL SUÇLU VE ÖTEKİLER
Deneklerin yüzde 33,8'inin Almanlarla uyum içinde yaşadıkları, yüzde 22,4'ünün ise ise Almanlarla uyumsuzluk içerisinde oldukları belirlenen ankette, katılımcıların yüzde 76,7'si Almanların Türkler hakkında olumsuz kanaat taşıdıklarını ve önyargılı olduklarını belirtti. Buna karşın deneklerin sadece yüzde 10,7'si Almanların kendilerine karşı olumlu ve önyargısız olduklarına inandığını dile getirdi.
Türklerin yüzde 60'ının uzun yıllara dayanan ilişkiler yumağında Almanların kendilerini yeterince tanımadıkları ve ilişki içerisinde olmadıklarını, dolayısıyla önyargılı olduklarını düşündüğü belirlenen ankette önyargının oluşmasında Alman hükümetlerinin ''Vicdan Testi'' gibi uygulamalarının etkili olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 74,5 olarak tespit edildi.
Ankette Türklerin yüzde 37,6'sı, ''doğu kökenli, esmer tenli insanların Avrupa'da potansiyel suçlu veya 'Ötekiler' olarak görüldüğünü ifade ederken, yine aynı şekilde yüzde 60'ı kendilerine karşı Almanlar tarafından ayrımcılık yapıldığını düşündüğünü belirtti. Kısmen ayrımcılık yapıldığını düşünenlerle birlikte ise bu oran yüzde 80,1'e kadar ulaştı.
FARKLI KÜLTÜRLER ALMANYA'DA RAHAT DEĞİL
Araştırmada, ''farklı etnik kültürlerin Almanya'da bir arada rahatlıkla yaşayıp yaşayamadıklarına'' ilişkin soruya Türklerin verdikleri yanıtlara bakıldığında kısmen yanıtıyla birlikte yüzde 86,6'sının olumsuz kanat taşıdığı ortaya çıktı.
Kültürlerarası uyum ve diyalog karşısında Almanların daha isteksiz olduğunu düşünenlerin oranının yüzde 48,8 olarak belirlendiği ankette katılımcıların 68,8'i kültürlerarası uyum ve diyaloğun özellikle aşırı uçlar, hükümetler ve medya tarafından engellendiğini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Yağbasan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türklerin Almanya'da kendilerine karşı ayrımcılık yapıldığını düşünmelerinin ''manidar'' bulduğunu söyledi.
Bunun temel felsefesini katılımcıların da belirttiği gibi Türk toplumunun Almanlar tarafından yeterince tanınmamasına dayandırdığını ifade eden Yağbasan, ''uzun süreden beridir Almanya'da yerleşik olarak yaşayan ve uyum sorununu aşmış olan Türkler ile Almanların bir arada yaşamayı becermiş toplumlar olması ve Avrupa için model oluşturması beklenebilirdi, ancak araştırma sonuçları itibariyle bu aşamada bir 'ötekileştirme' sorununun varlığından söz etmek mümkün gibi görünüyor'' dedi.
Farklı kültürden insanların, yabancı konumunda oldukları ülkenin kültürü ile benzeşmeyen bir yaşam tarzının meşruluğunun Almanlar tarafından kabullenilmemiş olmasını önemli bir bulgu olarak değerlendiren Yağbasan, ''her iki toplum açısından da aşılması gereken engellerin ve uzun bir yolun olduğu görülüyor. Ancak sorunların giderilmesi imkansız değil ve çözülmesi pozitif iletişimsel ortamların yaratılması ile mümkün olabilir. Aksi takdirde aşırı uç ve radikal düşünceler daha geniş ve tehlikeli bir şekilde yaygınlaşma sürecine girebilir'' dedi.