Genel seçimlerde ilk kez oy kullanan yurtdışındaki İtalyanlar, sonucun belirlenmesinde de kilit rol oynadılar.
Abone olİtalya'da 9-10 Nisan günlerinde yapılan genel seçimlerde ilk kez oy kullanan yurtdışındaki İtalyanlar, sonucun belirlenmesinde de kilit rol oynadılar.
Seçim sisteminde, yurtdışındaki İtalyanlar için 315 sandalyeli Senato'dan 6, 630 sandalyeli Meclis'ten 12 kontenjan ayrılmıştı. Merkez sol ile merkez sağ arasındaki oy oranlarının birbirine son derece yakın olduğunun gözlendiği seçimde, Romano Prodi'nin Senato'da Silvio Berlusconi'ye oranla 2 sandalye öne geçmesini de yurtdışındaki İtalyanların oyları sayesinde 4 senatör çıkarmayı başarması sağladı. İtalya'da yurtdışındaki İtalyanların oylarının da sayımının tamamlanmasının ardından, merkez sol partileri bünyesinde barındıran, Prodi önderliğindeki Zeytin Ağacı Birliği ile merkez sağ partilerin
ittifakını simgeleyen, Berlusconi önderliğindeki Özgürlük Evi'nin
parlamentodaki oy oranları ve sandalye dağılımları da şu şekilde
gerçekleşti:
Senato'da Prodi, yüzde 48,9 oyla, yurtdışındaki İtalyanlara ayrılan kontenjanların da katkısıyla 158 sandalyeye sahip oldu. Berlusconi'nin sandalye sayısı ise yüzde 50,2 oranında oy almasına karşın 156'da kaldı. Senato'daki 1 sandalye ise merkez sol ve merkez sağ dışında kalan partiler tarafından dolduruldu.
Meclis için kullanılmış oyların ise yüzde 49,8'i Prodi'ye, yüzde 49,7'si Berlusconi'ye gitti. Oy bazında Berlusconi'ye yaklaşık 25 bin oyla fark atan Prodi, seçim sisteminin daha fazla oy alanı ödüllendirmesi neticesinde, toplam 348 milletvekili çıkardı. Berlusconi ise Meclis'te ancak 281 sandalyeye sahip olabildi. Diğer 1 sandalye ise ittifak dışındaki partilerin oldu. Prodi, kıl payı farkla da olsa seçimi önde tamamlamasının ardından, merkez sol olarak
hükümeti tek başına kurabileceklerini açıkladı.
Prodi, İtalya'da 5 yıl iktidarda kalabilecek güçlü bir hükümet kurabileceklerini söylüyor. Siyasi gözlemciler ise Prodi'nin kuracağı hükümetin, özellikle Senato'daki ''riskli çoğunluk'' nedeniyle 5 yıl boyunca iktidarda kalmasının son derece zor olacağına işaret ediyorlar. Riskli çoğunluk, Prodi'nin atacağı her adımda 9 partiden oluşan ve homojen olmayan ortaklarını mutlaka ikna etmesini de zorunlu kılıyor.
