Günün en önemli FETÖ davasında 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanı olan Salih Zeki Çolak ifade verdi. Salih Zeki Çolak, Genelkurmay'a girişinde FETÖ'cüler tarafından rehin alınmıştı. Emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın verdiği ifadenin en çarpıcı kısmı darbenin askeri kanattaki bir numarası Akın Öztürk'le ilgili olan kısmıydı.
Abone olFETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de olduğu 221 sanığın yargılandığı davada, olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak, "müşteki" olarak beyanlarda bulundu.
Salih Zeki Çolak, "Bünyamin Tuner'in hain bakışlarını unutmuyorum" diyerek bomba bir ifade verdi. Çolak, olay günü İzmir'deki Maltepe Askeri Lisesinde düzenlenen mezuniyet töreninden sonra Akın Öztürk ile aynı uçakla Ankara'ya geldiğini söyledi.
AKIN ÖZTÜRK İLE AYNI UÇAKTA
Öztürk'ün uçakta kendisine, "Torunlarımı görmek için Ankara'ya gidiyorum." dediğini aktaran müşteki Çolak, 15 Temmuz 2016 saat 16.00'da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile atamalara ilişkin çalışma yaptıklarını kaydetti. Toplantı esnasında Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in odaya geldiğini ve Akar ile kısa bir konuşma yaptıklarını anlatan Çolak, Akar ile Güler'in bir süre sonra dışarı çıktıklarını beyan etti.
HAKAN FİDAN OLAYINI ANLATTILAR
Daha sonra Akar'ın kendisini emir subayı Levent Türkkan aracılığıyla toplantı odasına çağırdığını belirten Çolak, yanlarına gittiğinde Güler ile Akar'ın toplantı halinde olduklarını bildirdi. Müşteki Çolak, toplantıda Güler'in, Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir binbaşının 15 Temmuz akşamı helikopter faaliyeti yapılacağını söylediğini, faaliyet kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın alınacağını söylediğini aktardı.
HULUSİ AKAR BANA DENETLEME EMRİ VERDİ
Bunun üzerine Akar'ın kendisine, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İhsan Uyar'ı alarak Kara Havacılık Komutanlığına gitmesi ve denetlemesi emrini verdiğini ifade eden Çolak, şöyle konuştu:
"Sayın komutanın bana verdiği emir darbe girişimine ilişkin değil, izinsiz uçuşlar yapılabileceği yönündeydi. Toplantıdan çıktığımda Levent Türkkan ağzımı aradı ama ben 'Kara Kuvvetleri Komutanlığına gidiyorum.' diyerek oradan ayrıldım. Bu durumdan şoförüm ve emir subayımın haberi yoktu. Yolda giderken Kara Havacılık Komutanı olan Hakan Atınç'ı ve İhsan Uyar'ı aradım. Uyar'a yanında bir de askeri savcı getirmesini söyledim."
UÇUŞ PLANLARINI İSTEDİM
Çolak, 15 Temmuz 2016 günü saat 18.48'de Güvercinlik'teki Kara Havacılık Komutanlığına gittiğini, komutanlık odasına geçtiğinde uçuş pistinin boş olduğunu gördüğünü söyledi. Atınç'tan uçuş planlarını ve gece uçuşu yapılmamasını istediğini kaydeden Çolak, hangarlarda da incelemelerde bulunduğunu, incelemeleri esnasında darbe girişimine yönelik hazırlığa rastlamadığını ve bunu Genelkurmay Başkanı Akar'a da telefonla bildirdiğini dile getirdi.
TELEFONU LEVENT TÜRKKAN AÇTI VE AĞZIMI ARADI
Saat 21.00'den sonra da kışladan ayrıldığını kaydeden Çolak, telefonla Genelkurmay Başkanı Akar ile tekrar görüşmek istediğini, telefonu Levent Türkkan'ın açtığını ancak bir süre sonra konuşmanın kesildiğini beyan etti. Türkkan ile tekrar bağlantı kurulduğunda Türkkan'ın kendisine, "Komutanım sizi acele makamına bekliyor." dediğini bildiren Çolak, Genelkurmay kışlasına geldiğinde Özel Kuvvetler Komutanlığı askerlerince nöbet tutulduğunu gördüğünü ve "Tatbikat var." diye konuşmalar duyduğunu söyledi.
DERDEST EDİLME ANI : HAİN BAKIŞI UNUTMUYORUM
Bu esnada etraftan silah sesleri geldiğini ve Genelkurmay binasına girerken Ramazan Gözel'in "Komutanım süratle girin" dediğini dile getiren Çolak, binanın içine girdiğinde derdest edilme anını şöyle anlattı:
-"İçeriye hızlıca girdiğimde, sağda ve solda yuvarlak geniş sütunların arkasına daha önceden gizlenmiş askerler üzerimize gelerek bizi yatırdı. 'Hareket etmeyin, emniyetiniz için yapıyoruz.' dediler. Bir yandan da başımı zemine bastırıyorlardı. Bu esnada ellerimi plastik kelepçe ile bağladılar. Sürekli, 'Konuşmayın, kafanızı sağa sola çevirmeyin.' diyorlardı. Daha sonra bizi ikinci kata götürdüler. Burada Bünyamin Tuner'in hain bakışlarını unutmuyorum. İkinci kattaki olayları yönetenin o olduğunu düşünüyorum.
BAŞIMIZA YÜN BAŞLIK GEÇİRDİLER
Odadaki televizyon açıktı. TBMM üzerinde uçakların uçtuğunu gösteriyorlardı. Bir süre sonra başımıza yün başlık geçirdiler, ayaklarımızı da bağladılar. Bu esnada dışarıdan uçak sesleri gelmeye devam ediyordu. Koruma subayımı iki bacağından da yaraladılar. Bülent Aydın'ın da koruma aracından çıkarak müdahale etmeye çalışırken şehit olduğunu sonradan öğrendim."
CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN MİT HEPSİ ALINACAK
Genelkurmay'da derdest edildikten sonra helikoptere bindirildiğini ve yaklaşık 20 dakika sonra iniş yaptıklarını belirten Çolak, bir araba vasıtasıyla sabaha kadar rehin tutuldukları odaya götürüldüklerini, uçak seslerinden Akıncı Üssü'nde olduklarını anladığını kaydetti. Bazı generallerin de burada tutulduğunu anladığını söyleyen Çolak, darbecilerin rehin tutulanlara yönelik sert bir tavır sergilediğini ve "Sizin gibi cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı, MİT müsteşarı da alınacak." şeklinde konuşmalar yaptıklarını beyan etti.
TESLİM OLUN ANONSUNU DUYUNCA...
Sabah saatlerine pistin bombalandığını duyduğunu, "Bu yaptığınız Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir ayaklanmadır. Teslim olun." anonsu yapıldığını dile getiren Çolak, anonslardan sonra darbenin bastırılmaya başladığını anladığını ifade etti.
Sabah saatlerinde de rehin tutulduğu yerden kurtarıldığını ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına geldiğini söyleyen müşteki Çolak, sanıklardan şikayetçi olarak davaya katılma talebinde bulundu.
Tuğgeneral : Şehadet getirirken dedim ki Allahım burda...