Türkiye ve dünyanın önde gelen ekonomi haberlerini sizler için derledik. Tıklayın, ekofinansla ekonomi turuna başlayın
Abone olAltın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, bir haftalık süreçte altın fiyatlarının aşağı yönlü seyir izleyeceğini ve 24 ayar külçe altının gramının 94.30 TL seviyesinden, 89.50 TL ile 90.30 TL'ye kadar gerileyebileceği öngörüsünde bulundu.
bigpara.com'un haberine göre Altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk bir haftalık süreçte fiyatlarının aşağı yönlü seyir izleyeceğini ve 24 ayar külçe altının gramının 94.30 TL seviyesinden 89.50 TL ile 90.30 TL'ye kadar gerileyebileceği öngörüsünde bulundu.
Altın piyasalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırımtürk, bugün tekrar fiyatlarının düşüş eğilimine girdiğini söyledi. Bu fiyat düşüşlerini büyük fonların fonlarını satmasına bağlayan Yıldırımtürk, ayrıca bu fonların, çok yükselecek yorumlarına da çok fazla itibar etmediklerini, bu tür yorumları satış zemini olarak değerlendirdiklerini vurguladı. Yıldırımtürk, şöyle devam etti:
Bu fonların şimdi likiditeye ihtiyaçları var ve karlı alanlara yöneliyorlar. O nedenle ellerindeki fonlarını satmak zorundalar. Hedge fonların bir haftada sattıkları miktarı 2.2 milyar dolar. Bu rakamlar da fonların satışa geçtiğini gösteriyor.
ALTININ ONSU 1.550 DOLAR SEVİYESİNE GERİ ÇEKİLEBİLİR
Bu eğilimin mayıs ayı sonuna kadar devam edeceğinin görüldüğünü söyleyen Mehmet Ali Yıldırımtürk, bir haftalık sürede ise altının onsunda gerilemenin devam edebileceğini ve 1.527 dolardan 1.598 dolara kadar yükselen altının ons fiyatının 1.550 ila 1.545 dolar seviyesine kadar tekrar geri çekilebileceğini kaydetti.
Uluslararası piyasalardaki bu durumun iç piyasaya yansımasını da değerlendiren Yıldırımtürk, İçeride bu trend, Dolar/TL'nin tekrar 1.800'lere gerilemesi halinde, 24 ayar külçe altının gram fiyatı 89.50 TL seviyesine kadar gerileyebilir. Dolar 1.82 TL seviyesinde kalırsa, 24 ayar külçe altının gramı fiyatı 90.30 TL'ye gerileyerek, geçen haftaki seviyesine gelebilir dedi.
ALTIN HAZİRAN'DA YÜKSELİR, TEMMUZ-AĞUSTOS'TA 85 TL'YE DÜŞER
Yıldırımtürk, ancak, Haziran ayında özellikle dönemsel kontratların vadeli piyasalarda kapanacak olması ve gerek Avrupa, gerekse Amerikan Merkez Bankası'nın toplantıları sonucunda, likidite artış beklentisinin fiyatı yukarı çekecek gibi göründüğüne işaret ederek, Altın fiyatlarında düşüşün duraklaması Haziran başında olabilir. Hatta Haziran'da bir miktar daha yukarıda devam edebilir. Ancak Temmuz-Ağustos aylarında ise altının gram fiyatı 85 TL'ye kadar gerileyebilir öngörüsünde bulundu.
KRİZ KAHİNİ ROUBİNİ YİNE KRİZ TELLALLIĞI YAPTI
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Kriz kahini Roubini, toparlanmanın hâlen daha anemik boyutta olmasından ötürü ABD ekonomisinin ancak yüzde 2 büyüyebileceğini öngördü.
Kriz kahini Roubini toparlanmanın hâlen daha anemik boyutta olmasından ötürü ABD ekonomisinin ancak yüzde 2 büyüyebileceğini öngördü.
New York Üniversitesi ekonomisti ve kriz kahini lakabıyla bilinen Nouriel Roubini ABD ekonomisinin şu anda ancak yüzde 2 ile olması gerekenin altında büyüdüğünü savundu.
USA Today'ın köşe yazarlarından Maria Bartiromo'nun sorularını yanıtlayan Roubini, ABD'nin artı büyümeye sahip, ancak trendin altında olduğunu söyledi.
Özel sektör ve hanehalkının borçlarını ödediğini hatırlatan Roubini, hükümetin de aynı yolu izlemesinin gerektiğini belirtti.
Roubini, istihdam yaratımının ve toparlanmanın "anemik" boyutta olduğunu savunarak, bu durumun, kamu sektöründeki sancılı, kaldıraçlardan kurtulma sürecinin başlamamasından kaynaklandığını ve önümüzdeki yıl mali uçurumun yaklaşmasınından ötürü daha zorlu olabileceğini anlattı.
Bu yılın sonunda vergi indirimlerinin vadesi dolacak ve otomatik harcama kesintileri devreye girecek. Wall Street'in "mali uçurum" olarak tanımladığı bu durum, ekonomiden yüz milyarlarca dolaru silebilir ve büyümeyi sıfırlayabilir.
Harekete geçilmemesinin ülkeyi yeniden resesyona sokacağı konusunda uyaran Roubini, "Tüm bu kaldıraçların vadesi bu yılın sonunda doluyor ve açık 600 milyar dolar gibi GSYH'nin yüzde 4 büyüklüğünde olacak ve yeniden resesyona gireceğiz" dedi.
MERKEZ'DEN BANKALARI RAHATLATACAK KARAR
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Merkez Bankası Başkanı Başçı, gelecek PPK'da TL munzamın dövizde tutulan oranını arttırabileceklerini belirtti.
Merkez Bankası Başkanı Cnbc-e'ye yaptığı açıklamada Gelecek PPK'da TL munzamın dövizde tutulan oranını arttırabileceklerini belirtti.
Bankalara döviz bulundurma opsiyonu sağlamalarının mümkün olduğunu dile getiren Başçı, böylece maliyet ve likidite kanalından kolaylık sağlanmış olacağını ve Türk lirasının performansını güçlendireceğini bildirdi.
Merkez Bankası, TL munzamın dövizde tutma oranını Ekim ayında yüzde 20'den yüzde 40'a çıkarmıştı. Başçı, yüzde 40 olan döviz tutma oranının arttırırılabileceğini belirtti.
''ENFLASYON VE CARİ AÇIĞA İYİ HABERLER GELECEK''
Türkiye'yi zorlayan emtia ve enerji fiyatlarının aşağı geldiğini kaydeden Başçı, enflasyon ve cari açık konusunda iyi haberlerin geleceğini dile getirdi.
Başçı, Yunanistan'ın Euro'dan çıkışının Türkiye'yi çok fazla etkilemeyeceğini belirtti.
TÜKETİCİYİ ALDATAN BANKALARA CEZA YAĞDI
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bankalara yine ceza yağdırdı.
Akbank Garanti Bankası ve ING Bank’ın reklamlarla tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyecek nitelikteki önemli bilgilere yer vermediği ve tüketicilerin eksik bilgilendirildiğine karar veren bakanlık toplamda 164 bin 238 TL idari para cezası vererek reklamları durdurdu.
Şikayet Portalı Şikayetvar'ın elde ettiği bilgilere göre; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetim Genel Müdürlüğü Reklam Kurulu 13 Mart 2012 tarihli 199’ncu toplantısında bankaların yaptığı tüketiciyi yanıltan reklamlara idari para cezaları ve reklamların yayından kaldırımına ilişkin cezalar verildi. Bankalara verilen cezalar ve cezaların nedenleri ise şöyle:
Akbank: “Axess’ten Son Dakika” başlıklı reklamlar ana vaat ile istisnası arasında uyumsuzluk bulunduğu,reklamlarda yer verilen vaadin yerine getirilmediği ve tüketici mağduriyetine yol açıldığı dolayısıyla, söz konusu reklamların tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğu gerekçesi ile 147 bin 932 TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi.
Garanti Bankası: “Yılbaşında 100TL Bonus” başlıklı reklamlar önemli bilgiye yer verilmeyerek tüketicilerin eksik bilgilendirildiği, dolayısıyla, söz konusu reklamların tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğu gerekçesi ile 8 bin 153 TL idari para ve anılan reklamları durdurma cezaları verildi.
ING Bank: “ING Günlük Paket” başlıklı reklamlar tüketicilerin satın alma kararını etkileyecek nitelikteki önemli bilgilere reklamlarda yer verilmeyerek, bu bilgilerin tüketicinin dikkatinden uzak tutulduğu ve tüketicilerin eksik bilgilendirildiği dolayısıyla, söz konusu reklamların tüketicileri yanıltıcı nitelikte olduğu, bu durumun da; anılan reklamları durdurma cezaları verilmesine karar verildi.
FACEBOOK ÖLÜM FERMANINI MI İMZALADI?
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Nasdaq, kapasitesini aşan halka arzda ilk gün yaşanan teknik sorunlar nedeniyle yatırımcılar tarafından dava edildi
Halka arzın baş sigortacısı Morgan Stanley’in bir diğer sigortacı kurum Goldman Sachs ile hisseler kamuoyuna sunulmadan önce finansal tahminlerini değiştirdiğinin öğrenilmesi yatırımcıların endişe ve öfkesini iyice artırdı.
Morgan Stanley’den bir kaynak, “Kurumun müşterileri istedikleri zaman her bilgiye erişebiliyor, ancak kamuoyu için aynısı geçerli değil” ifadesini kullandı. Kamuoyundan gizli kalan bilgilerle son gün değerleri artırılarak halka arz edilen hisseler, üç günün sonunda yaklaşık 20 milyar doların erimesine neden oldu.
'AÇGÖZLÜLÜK FELAKET GETİRDİ'
Yatırımcıları şoke eden üç günün ardından, herkes suçu ya Morgan Stanley’e, ya da Nasdaq’a yüklüyor. Analistler ise hisselerin hızla değer kaybetmesini açgözlülüğe bağlıyor.
CNBC’ye konuşan Fund Democracy araştırma şirketinin başkanı Mercer Bullard, “Yatırım bankacılığındaki büyük çatışmalara yeniden tanık olduk... Eğer ellerindeki bilgileri bazı müşterilerine sunmalarına rağmen diğerlerinen gizledilerse, bu bazı müşterilerini diğerlerinden daha önemli gördükleri anlamına gelir” ifadesini kullandı.
Wall Street Jorunal analisti Al Lewis, halka arzdan sadece bir gün önce hisse fiyatlarının yüzde 25 artırılarak 38 dolara çekilmesinin açgözlülükten kaynaklandığını savunan bir başka isim. Lewis, aynı gün bir daha Facebook’a reklam vermeyeceğini açıklayan dünyanın en büyük otomobil üreticisi General Motors’un uyarısının da etkili olamadığını belirtti.
Halka arzdan önce, bazı ekonomistler Facebook’un hisselerinin yüzde 50’den fazla değer kazanabileceğine yönelik spekülasyonlar yaydı. Morgan Stanley ve Goldman Sachs, Facebook hisselerini halka açtı. Silikon Vadisi’ndeki binlerce yatırımcı bir günde milyoner, hatta milyarder olma hayallerine kapıldı. ABD vatandaşlığından çıkarak gelişmeleri Singapur’dan izleyen Facebook kurucularında Eduardo Saverin, kazanacağı parayı hesaplıyordu. Zuckerberg ise medyanın artık gerçek bir lider haline gelmesi gerektiği yönündeki baskılarına, “kapüşonunu çıkarmayacağı” yönünde bir cevap verdi.
Vanguard yatırım şirketinin CEO’su Jack Bogle, “Bu tipik bir açgözlülük örneği... Hem kurumsal, hem sigortacı hem de şirket açgözlülüğü... Çıkarılacak ders şu: Bir işlemde yer alan tüm taraflar açgözlüyse, ortaya çıkacak sonuç budur” dedi.
BAKAN DİNÇER'DEN ÖĞRETMENLERİ RAHATLATAN AÇIKLAMA
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer memur eylemine katılan öğretmenler hakkında yasal bir işlem yapmayacaklarını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ''Çünkü bir tepki mahiyetinde dikkat çekmek mahiyetinde, sadece öğretmenlerin değil, tüm devlet memurlarının yaptığı bir uygulamaydı'' dedi.
Dinçer, İstanbul Sanayi Odasındaki (İSO) programı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Bugün memurlar eylemdeydi. Derse girmeyen öğretmenler oldu. Bu öğretmenler hakkında yasal bir işlem yapılacak mı?'' sorusu üzerine Dinçer, şunları söyledi:
''Öğretmenler hakkında yasal bir işlem yapmayacağız. Çünkü bir tepki mahiyetinde, dikkat çekmek mahiyetinde, sadece öğretmenlerin değil, tüm devlet memurlarının yaptığı bir uygulamaydı. Ancak üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Çünkü çocuklarımız, öğretmenlerimize emanet ve onların eğitilmesi için biz çaba sarf ediyoruz. Öğretmenlerimiz, hak arama konusunda ne kadar haklıysalar, sorumluluklarını icra etmek konusunda da o kadar hassas olmalılar. Bu açıdan bakıldığında, ben eğitimin aksamasına üzüldüm. Ama herhangi bir işlem yapmayacağım, bu genel bir uygulama olduğu için. Bunun meşru bir zeminde gittiğini düşünüyorum, dolayısıyla olumsuz bir değerlendirmem olmayacak.''
ATATÜRKÇÜLÜK DERSLERİ KALDIRILACAK MI?
Dinçer, ilköğretim ve ortaöğretim İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin kaldırılıp kaldırılmayacağı konusundaki soru önergesine ilişkin bir soruya, ''Ortada hiçbir şey yokken, herhangi bir çalışma, değerlendirme, konuyla ilgili bilgi yokken, buna benzer konuların gündeme getirilip, taşınması ve tartışma mevzu yapılması hiç doğru bir şey değil. Bizim böyle bir hazırlığımız yok. Böyle bir bilginin nereden çıktığını da bilmiyorum. Dolayısıyla konuyla ilgili tartışmaları anlamsız buluyorum'' yanıtını verdi.
''5-6-7 yaşındaki çocuklar bu yıl aynı sınıfta mı olacak?'' sorusuna Dinçer, ''Bu sorunun cevabı için içerideki konuşmayı dinlemek zorunda kalacaksınız'' karşılığını verdi.
AİLELERE CEZA UYGULAMASI
Dinçer, çocuklarını okula göndermeye ailelere ceza kesilmesi konusunda, ''Eğitim zorunlu hale geldikten sonra eğitime çocuğunu göndermeye aileler için bundan önce uygulanan idari tedbirler ne ise onlar uygulamaya devam edecek. Herhangi bir değişiklik olmadı ki o konularda. Bu açıdan bakıldığında bilinmesi gereken gerçek; 12 yıllık eğitim zorunludur, 66'ncı aydan sonra eğitim başlar ve 12'inci yıl sonunda biter. Bütün bu zorunlu süreç için aileler çocuklarını eğitmek durumundadırlar ve bununla ilgili gerekli hassasiyeti onlar gösterecekler, biz de görevlerimizi yapacağız'' dedi.
BORSADA ARTIK TUTUNACAK DAL DA KALMADI!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Yunanistan kaygılarına Asya satışlarının eklenmesi ile endekslerde sert satışlar hakim. İMKB 55 bin puana geriledi. Dolar 1.85'ten döndü.
Dün ABD piyasalarının kapanışa bir saat kala Yunanistan’ın eski teknokrat başbakanı Lucas Papademos’un Yunanistan’ın euro birliğinden çıkmak istemediğini ama olası bir çıkış için gerekli hazırlıkları başlattıklarına yönelik açıklamaları piyasalarda Yunanistan korkusunun artmasına ve satışların gelmesine neden oldu.
thelira.com'un haberine göre Yeni günde Asya’da Japonya’nın dün düşen notunun bugün fiyatlanması buna ek olarak da ülkenin ticaret açığı vermesi Asya’da Nikkei endeksinin yüzde 2 üzerinde düşüşle kapanmasına neden oldu.
SATIŞLA BAŞLADI
AB liderler zirvesinin başlayacağı günde Yunanistan kaygılarının artması ve Asya’dan devralınan olumsuz hava hem Avrupa’da hem de içerde İMKB’de hafta ortasında satışla başlanmasına neden oldu.
Üç günlük kazanç sonrasında gelen satışlar ile MSCI dünya endeksi yüzde 1 değer kaybederken Alman 10 yıllık tahvil faizleri 2 baz puanlık gerileme ile yüzde 1.45’e geriledi. Almanya'nın 2 yıl vadeli tahvil ihalesine 7.74 milyar euro talep geldi 5 milyar euro satış hedefleniyordu. Almanya'nın 2 yıl vadeli tahvil ihalesinde faiz rekor düşük seviyede gerçekleşti
Avrupa’nın benchmark endeksi STOXX 600 ilk yarıda yüzde 1.4 değer kaybederken iki günlük kayıp yüzde 2.5’i buldu. Rio Tinto ve Vendanta Resources madencilik şirketlerinde yaşanan düşüş İngiltere endekslerini olumsuz etkiliyor.
İMKB ilk yarıyı kapatırken Londra FTSE yüzde 1.82 değer kaybederken Paris CAC yüzde 1.79 geriliyor alman DAX yüzde 1.71 değer kaybı ile güne devam ediyor. İtalya’da kayıplar yüzde 2.75’i buldu İspanya yüzde 2.04 düşüyor. Yunanistan yüzde 1.96 düşüyor.
İLK SEANSTA GERİLEDİ
İMKB ilk yarıyı ilk seansı yüzde 1.89 değer kaybı ile 55.999’e kadar geldi.
Euro/dolar paritesi 2010 Ağustos'tan bu yana en düşük seviye olan 1,2615'e geriledi. Euro/dolar paritesi 2010 yılının ikinci yarısında gördüğü en düşük 1,1876'dan başladığı yükselişte 4 Mayıs 2011'de en yüksek 1,4940'ı görmüştü. Bundan önce 16 Ocak 2012 tarihinde 1,2626 seviyesine kadar gerileyen euro/dolar paritesi, gelen tepki alımları ile bu seviyelerde tutunmuş ve tekrar 1,32 seviyelerine yükselmişti. Dolar endeksi 81.87 ile son 20 ayın en yüksek seviyesine geldi. Dolar TL ilk yarıda 1.8471 seviyesinde.
EMTİALARDA PAMUK 2 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEDİ
Emtialarda pamuk son 2 yılın en düşük seviyelerine gerilerken şeker ağustos 2010 seviyelerine geriledi. Petrol fiyatları ikinci günde de düştü ve Temmuz vadeli petrol kontratı Nymex'te yüzde 1 kadar düşerek varil başına 90.97 dolara indi. Haziran vadeli altın kontratı yüzde 1.4 düşerek ons başına 1,554.50 dolara kadar indikten sonra, Comex'te ons başına 1,558.70 dolara geldi.
PİYASALARIN SEYRİ DOLARIN HEDEFİNİ 1.90'A ÇEKTİ
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Piyasa uzmanları, gün içerisinde 1,85'in üstünü gören Dolar/TL'de 1,88-1,90 aralığının mümkün olduğunu kaydediyorlar.
thelira.com'un haberine göre Yunanistan belirsizliğiyle parite gerilerken diğer para birimlerine karşı değer kazanmaya devam ediyor. Haftaya yükselişle başlayan dolar bugün 19 Ocak'tan bu yana gördüğü en yüksek seviyeye ulaşarak 1,85 seviyesinin üzerine çıktı. Sepet kurda ise 2,10 seviyesine yaklaşıldı.
Piyasa uzmanları, Türk Lirası'nın yüzde 2 oranında değer kaybedebileceğini, yakın süreçte Dolar/TL'de 1,90'ın görülebileceğini kaydediyorlar.
''SEPET 2,10'U AŞARSA MERKEZ MÜDAHALE EDER''
Sanko Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Aytun Bilgin, endeksinin tarihin en yüksek seviyelerinden birinde seyrettiğini kaydederek diğer gelişmekte olan ülke kurları içerisinde TL'nin en az volatil olan para birimi olduğunu bildirdi. Bilgin, Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülke kurlarına göre daha iyi performans göstermesinin, Merkez Bankası'nın son aylardaki operasyonlarında başarılı olduğu anlamına geldiğini belirtti. Dolar/TL yerine sepet kura bakılması gerektiğini dile getiren Bilgin, sepet kurda 2,10 seviyesinde Merkez Bankası'ndan her türlü hareketin beklenebileceğini söyledi. Pairtede 1,2650 seviyesinin önemli olduğunu kaydeden Bilgin, 1,2650 seviyesinin altında doların kuvvetli noktaya gideceğini belirtti. Bilgin, dolar/TL'de 1,88-1,90 seviyelerinin görülmesinin mümkün olduğunu belirtti.
''1,85 GEÇİLİRSE 1,90'A DOĞRU ATAK GELİR''
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, değerlendirmesinde, Dolar/TL'de 1,85'in geçilmesi durumunda 1,90'a doğru atağın gelebileceğini belirtti. Doğan, AB Liderler Zirvesi'nden olumlu sonuç çıkmaması ve Merkez Bankası'nın istisnai günlere ara vermesi durumunda 1-2 haftalık süreçte 1,88-1,90 aralığının görülebileceğini dile getirdi.
MEMUR İÇİN YÜZDE 5'İN MALİYETİ 3 MİLYAR DOLAR...
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA TIKLAYIN...[PAGE]
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, memurların zam isteğini bütçede büyük açığa neden olacağını savundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik yaptığı bir basın toplantısı ile memurların oranına yönelik iş bırakma eylemini değerlendirdi.
NTV'de yer alan haberde memurların demokratik haklarını kullandığını dile getiren Çelik oranını beğenmemekte haklı olabileceğini ancak daha fazla zammın bütçeye büyük yük getireceğini açıkladı.
Şu an için yüzde 3,5 + 3,5'luk oranının 5'e çıkarmanın bütçeye maliyetinin 3 milyar dolar olduğunu vurgulayan Çelik, bu nedenle daha fazla yapılamayacağını söyledi.
'Kim ne veriyorsa 5 fazlasını veriyorum' zihniyetinin Türkiye'ye zor günler yaşattığını kaydeden Çelik, "Basalım parayı verelim memura denebilir. Ama daha sonra enflasyon yüzde 16,5'a yükselir. Kaşıkla verdiğimizi kepçeyle almış oluruz" dedi.
Geçmiş yıllarda memura hesap yapmadan zamlar yapıldığını bütçe açıklarının düşünülmediğini hatırlatan Hüseyin Çelik, Türkiye'nin yılda sadece 40 milyar TL yatırım yapabildiğini ancak SGK'nın her yıl 67 milyar TL açık verdiğini söyledi. SGK'nın açığına giden rakamın daha da artmaması için çalıştıklarını selirten Çelik, "Bu rakamın yatırımlara gittiğini düşünün Türkiye nerelere gelir" dedi.
YUNANİSTAN EURO'DAN ÇIKSIN, TÜRKİYE GİRSİN!
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Yunanistan'ın Euro Birliği dışına çıkması için artık saatler verilirken olası bir çıkış senaryosunda Türkiye'nin devreye girebileceği konuşuluyor.
Yunanistan’ın euro bölgesinin dışına çıkacağı yönünde haberlerin artması sonrasında gözler Türkiye’ye çevrildi.
25 yıldır Avrupa Birliği kapısında bekleyen Türkiye için Yunanistan’ın çıkması ile birlikte kapıların açılabileceği konuşuluyor.
Avrupa'da yakın zamanda gerçekleşen seçimler sonrasında; büyüme yönlü söylemlerin artması sonrasında Türkiye’nin birliğe girmesinin çekici bir fikir olduğu yönünde yorumlar artmaya başladı.
Büyüme konusunda Avrupa Birliği’ne bir katkısı olmayan Yunanistan’ın OECD verilerline göre yüzde 5’lik daralma göreceği açıklamaları da bu yönde görüşlerin güçlenebileceğini yönünde algıyı arttırıyor.
Diğer taraftan Çin’den sonra dünyanın büyümede ikinci ülkesi Türkiye yüzde 8.5’lik rakamla göz doldurmaya oldurması cazibesini de arttırıyor. Gelecek iki yıl da büyümede yavaşlama beklense de Avrupa ortalamasının üzerinde bir performans beklentisi hakim.
Berlin ve Paris’te yaşayan Müslüman Türk kesimin büyük bir popülasyona ulaşmış olması da Türkiye’nin artıları arasında yer alıyor. Ülkede yaş ortalamasının 28 olması yaşlı Avrupa’ya iyi gelebileceği de konuşuluyor.
Bu akşam Brüksel’de toplanan liderlerin Türk lokumu alternatifi üzerinde durabilecekleri kulaktan kulağa dolaşıyor.
MEMURUN GREVİ HAYATI DURDURDU
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
Memurun istediğini hükümet, hükümetin verdiğini memur beğenmeyince toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadı. Memur ise soluğu grevde aldı.
KESK KAMU-SEN ve MEMUR-SEN hükümetin önerdiği zam oranına tepki olarak ortaklaşa 1 günlük başlattı. Memurun zam grevi hayatı durdurdu.
Eskişehir Kocaeli, Balıkesir ve birçok ilde trenler hareket etmedi. Vatandaşlar ellerinde biletler garlarında rehin kaldı.
Hastanelerde de başladı. Acil servisler dışında hastanelerde doktorlar iş bıraktı.
Greve eğitimcilerde katıldı. Öğretmenler dersbaşı yapmayınca okullarına giden çocuklar öğretmenlerini bulmadı.
TCDD TRENLER ÇALIŞACAK DEDİ AMA..
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), bazı internet sitelerinde yer alan 23 Mayıs Çarşamba günü trenlerin çalışmayacağına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
TCDD Genel Müdürlüğü Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan açıklamada, ''Bazı internet sitelerinde yer alan 23 Mayıs Çarşamba günü trenlerin çalışmayacağına ilişkin haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Trenler tarifelerinde belirtilen saatlerde çalışacaktır'' ifadelerine yer verildi.
Ancak Ankara'dan gelen bu açıklamaya güvenerek işlerine gitmek için sabah saatlerinde garlarına gelen vatandaşlar grevle karşılaştı. Kocaeli, Eskişehir, Malatya ve Balıkesir'de sendika trenleri hareket ettirmedi.
GREV NEDENİYLE BANLİYÖ SEFERLERİ İPTAL OLDU
Hükümet'in 2012 için son sınır olarak açıkladığı yüzde 3.5-4 oranını kabul etmeyen Memur-Sen, Eğitim Bir-Sen, KESK ve Kamu-Sen'e bağlı sendikaların eylemi 23 Mayıs'ın ilk saatlerinde başladı. KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyelerinin yapması nedeniyle 05.00'da başlaması gereken Haydarpaşa-Pendik-Haydarpaşa seferleri yapılamadı. Grevin duyurulduğu için kimsenin hiçbir yolcunun gelmediğini söyleyen grup üyeleri, "Bu iş yerinde var" pankartı asarak, "Yaşasın Grev -Yaşasın Toplu sözleşme" sloganları attı.Grev nedeniyle Haydarpaşa-Pendik ve Sirkeci-Halkalı arasındaki seferlerin iptal olduğunu belirten Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkol "Saat 05.00 itibariyle tüm türkiye çapında devlet demiryolu işçileri iş bırakma eylemine başladılar. Şu anda başarıyla grevimiz sürüyor. Grev bugün saat 24' e kadar sürecek. Demiryolu emekçileri bu greve büyük bir çoğunlukla destek veriyorlar. " dedi.
KONYA'DA İŞ BIRAKMA EYLEMİNE POLİS ENGELİ
KONYA'da memurların bir günlük iş bırakma eylemi saat 00.00'da KESK'e bağlı sendika üyelerinden oluşan 200 kişilik grubun Konya Gar'ına yürümek için biraraya gelmesiyle başladı. Polis, izinleri olmayan gurubun yürüyüşüne izin vermedi. Daha sonra polis eşliğinde sloganlar atarak gara yürüyen grup yaptıkları basın açaklaması sonrası olaysız bir şekilde dağıldı.
KESK'e bağlı sendika üyelerinden oluşan yaklaşık 200 kişilik grup alınan iş bırakma eylemi nedeniyle saat 00.00 sıralarında Konya Gar'ına yürümek için Stad Caddesi'nde biraraya geldi. Polis, izinleri olmayan grubun yürüyüşüne izin vermedi. Grubun etrafı çevik kuvvet polisleri tarafından sarıldı. Daha sonra polis ve sendika üyelerinin uzlaşması sonucu grup polis eşliğinde 'Yaşasın hakları', "Herkes Greve" sloganları atarak Gar'a yürüdü. Gar'a girip makinistlerin iş bırakmasını isteyen gruba polis tekrar izin vermedi. Polis, sadece sendika üyelerinden seçilen temsilcilerin içeri girmesine izin verdi. Gar görevlileriyle konuşan sendika üyeleri, bir yük treni makinistinin bir gün iş bırakma eylemine katılacağı sözünü aldı. Daha sonra gar önünde basın açıklaması yapan grup olaysız bir şekilde dağıldı.
EMEKLİYE NE KADAR PRİM, O KADAR MAAŞ DÖNEMİ...
HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYI TIKLAYIN...[PAGE]
SGK Başkanı Fatih Acar, 'Sosyal Güvenlik Reformu, Hedefler, Sosyal Sigortacılık ve Teşvik Uygulamaları' konulu toplantıya katıldı.
İstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) tarafından tertip edilen toplantıda sosyal güvenlik reformunu sunumla anlatan Acar Türkiye'de sigortalı sayısının günbegün arttığını belirtti.
Ülkede 17 milyon 291 bin sigortalı çalışan olduğunu 10 milyon 80 bin de bulunduğunu aktaran Acar, "10 milyondan fazla emeklimiz var. Bu, olmaması gereken bir şey. Çalışan bağlamında etkenin edilgene oranı 1,85. Esasında sıhhatli bir şekilde 4 etkenin 1 edilgene bakması gerekiyor. Türkiye'de bu oran 1,85. Yani daha çok çalışmalı, çok yollar almalıyız." ifadelerini kullandı. Sosyal güvenlik açıklarının Türkiye'yi güç durumda bıraktığına temas eden Fatih Acar, "Daha evvel açıklar 850 milyar lira olup büyük oranlardaydı. Bu açıklar olmasa Türkiye, ikinci bir Türkiye olabilirdi. Eğer sosyal güvenlik reformu yapılmasa açıkların Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı artacaktı. Bu da sistemin karaya oturması demekti." yorumunu yaptı.
SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNDA 4 BİLEŞEN
Sosyal güvenlik reformunun 4 ana bileşeni olduğunu açıklayan SGK Başkanı, şöyle konuştu:
"Bunlar tek emeklilik sisteminin kurulması, genel sağlık sigortası, kurumsal yapının hayata geçirilmesi ve primsiz ödemelerin toplu hale getirilmesiydi. İlk 3'ünü biz hayata geçirdik. Dördüncüsü de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılacak. Emeklilik sisteminde ana parametrelerimiz; yaş, prim ödeme gün sayısı, aylık bağlama oranı ve güncelleme kat sayısı. Yani artık ne kadar prim ödeniyorsa o kadar aylık alınabilecek. Artık geleceğe dönük kaygılara gerek yok. Artık ayağı sağlam yere basan bir sosyal güvenlik reformu söz konusu. Daha evvel 38'inde insanlar ediliyordu. 20 sene sistemde bırakılıyor, 40 sene ödeme yapılıyordu. Yine 25 senede olan birini göz önüne alalım. Bu insan 22 sene asgari ücretten ödeme yapıyor son 3 senede normal ödemeye dönüyor. Emeklilik aylığında son 3 sene temel alınıyor. Biz, bu yanlışların faturasını ödüyoruz. Keşke Türkiye bunları yapmamış olsaydı. Keşke imkanlarımızı olumlu yerlere kanalize etseydik. Yine Türkiye'nin tamamı genel saglık sigortası kapsamında. Çocuklar ya da gençler 18'ine kadar, okuyorlarsa 25'ine kadar sigorta altında. Burada ana ve babalarının sigortalı olup olmadığına da bakılmıyor."
KURUMLAR TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİ
Kurumsal yapı bağlamında SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı'nın tek çatı altında toplandığına işaret eden Fatih Acar, konuya dair 5 yasanın da 1 yasaya indirgendiğinden söz etti.
Acar, "Böylece, gelecek nesillere güzel bir SGK bırakmış olduk. Bu çalışmalar halen devam ediyor. Burada kuşku yok önemli yasal yenilikler yapıldı." dedi. SGK'nın 133,2 milyar lira geliri olduğunu duyuran kurumun başkanı Acar, prim gelirlerinin de 97 milyar liraya denk geldiğini açıkladı. Kayıt dışı istihdamın yüzde 40,6 seviyesinde olduğunu dile getiren Acar, bu minvalde önemli faaliyetler yürüttüklerini de belirtti. Acar, şöyle devam etti:
"2008'den bu yana 1 milyon 63 bin 189 insan kayıt altına alındı. Burada bankalar, kamu kurumları ve diğer kurumlarla bilgi alışverişinde bulunduk. Bu devam ediyor. 62 kurumla yaptığımız protokol var. Kimi bilgiler bilgi işlem ortamında, kimileri manuel geliyor. Yine Alo 170 servisimiz var. Alo 170, sosyal güvenlik konusunda soruların sorulacağı kayıt dışı ihbarların bildirileceği bir hat. Biz bunun bir ilde hizmete sunduk, orada 100 eleman çalışıyor, ikinci bir ilde daha açacağız. Orada da 100 eleman çalışacak."
PİRİMİNİ ZAMANINDA ÖDEYENE TEŞVİK
Konuşmasında, sigorta primlerini vaktinde ödeyenlere de teşvikler sunduklarının altını çizen SGK Başkanı Acar, "5510 sayılı yasa reform yasasıdır. Biz, 2008'den sonra bu teşviği vermeye başladık. Borcu olmayanlara, kayıt dışı istihdam yapmayanlara 5 puan sigorta prim indiriminden faydalandırdık. Bu, önemli bir indirim olup vergisini devamlı ödeyenler için buna benzer getirilmesi yararlı olacaktır." şeklinde konuştu