BIST 9.377
DOLAR 34,59
EURO 36,25
ALTIN 2.994,18
HABER /  GÜNCEL

Günün en bomba FETÖ ifadesi! Ali Fuat Yılmazer konuştu

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurdukları iddiasıyla 20’si tutuklu 108 sanığın yargılandığı davanın 16. duruşması başladı. Günün davasında FETÖ'nün karakutusu olarak görülen Ali Fuat Yılmazer savunma yaptı.

Abone ol

Günün en önemli FETÖ davasında örgütün karakutusu olarak görülen  eski Emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ifade verdi. FETÖ'nün terör örgütü olmadığını iddia eden Yılmazer, şike kumpasını da reddetti. 

Hakkında 95 yıl hapis cezası istenen Yılmazer savunma yaptığı duruşmada şunları söyledi;

-''2011 yılında gerçekleşen operasyonların tezgah olduğu iddiasıyla açılmış bir davadır. Benimle ilgili isnatlar 2,5 sayfadır. Bunlar dışında yer alan beyanlar emniyetten emekli olduktan sonra televizyonda yaptığım konuşmaların çözümüdür. 2014 yılının ocak ayında emekli oldum, hakkımdaki iddialara cevap vermek için programa katılarak, sorulara cevap verdim. İddianamede bunlar alıntılanmış. Benimle ilgili başka hiçbir delil yoktur. İddia ve isnat yoktur.''

 2012'DE DAHA FETÖ YOKTU

Yılmazer, şike ile ilgili iddialar konusundaki delilin televizyondaki konuşmaları olduğunu belirterek, şunları anlattı:

-"2012 yılında Tarık Toros ile Bugün televizyonunda yapmış olduğum konuşmalar. 2012 yılında örgüt yoktu, FETÖ de yoktu. Yasal televizyonlardan bir tanesiydi. O konuşmada şikeyle ilgili gizli bilgi verdiğim iddiası var. O tarih itibarıyla soruşturmanın içeriğini bilmeyen kişi yok. Televizyondaki yayın 3 saatti, 3 dakikası şike konusuydu. Ben kendim de mevzu etmedim. Gelen sorular karşısında cevap verdim, terörist oldum.

BANA CEMAATÇİ DİYORSUNUZ AMA...

Benim geçmişim ortada. Siz beden daha çok irticaya karşı mücadele etmiş olamazsınız. Cemaatle ilgili bir operasyon değildir. Ben İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, istihbarat şube müdürüydüm, istihbarat şubenin dahili yoktur. Beni cemaatçi olmakla itham ediyorsunuz ancak istihbarat çalışmadı, bir tane dinlemesi yok. İstihbarat çalışma yapmamıştır.'' 

AZİZ YILDIRIM DİNLENİLMESİ

Sanık Yılmazer, fezlekede Lokman Yıldırım'ın 2009 yılında Aziz Yıldırım'ın da 2008'de dinlendiğinin yazdığını belirterek, "Ankara'da da usulsüz dinleme ile ilgili bir yargılama var. Ben orada da tutuklu değilim, tutuksuz sanığım. Çünkü benimle ilgili 2005-2007 yılına kadar bir tane 2006 yılında usulsüzlük isnadında bulunuldu. Ben 2007 Mart'ta İstanbul'a geldim. Bunun benimle ne ilgisi var. 2007-2008 yıllarından söz ediyoruz." dedi.

ORTADA TERÖR ÖRGÜTÜ YOK

Yılmazer, "Ben 25 yıl terörle mücadeleyle uğraştım bu ülkede, şimdi terör suçu isnat edeceksiniz. Yapılanmanın terör suçu olarak bir faaliyetini tespit etmelisiniz. Tahşiye'de nitelikli iftirayla yargılanıyoruz. Bu terör suçu değil ki. Bizim bilmediğimiz yasalar mı var? Ortada terör örgütü yok, terör suçu yok ama bu yasalara göre tutuklanmış 10 binlerce insan var. Bu yargılamaların dayanağı yok.'' savunmasını yaptı.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

İDDİANAMEDE EKREM DUMANLI DA VAR

Firari emniyet müdürü havalimanında yakalandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan iddianamede, "bir numaralı" sanık Fetullah Gülen'in 35 yıldan 85 yıla kadar, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın 35 yıldan 78 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan'ın 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.

İddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, avukat Orhan Erdemli, gazeteci Mehmet Baransu, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu ile diğer 95 sanık hakkında da çeşitli hapis cezaları isteniyor.

Davanın önceki duruşmalarında haklarında yakalama kararı çıkarılan ve infazı gerçekleşen sanıklar ile başka bir dosyanın bu dava dosyasıyla birleşmesi sonucu, davada tutuklu sanık sayısı 20'ye yükselmişti.