Tuncay Güney anlatıyor; "Benim cinsel organımı sıktılar. Arkadan da jopla taciz ediyordu. Biraz sonra zevk alacaksın diyordu..."
Abone olMİT Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir kaset gönderdi. O kasette Tuncay Güney'in Emniyet'teki sorgusunda işkence gördüğünü ispatlayan ses kayıtları vardı.
Ergenekon'un kara kutusu Tuncay Güney 32. Gün'e konuk oldu ve yaşadığı işkencenin ayrıntılarını anlattı. İşte o açıklamanın çarpıcı bölümleri:
CİNSEL ORGANIMI SIKTILAR
"Benim cinsel organlarımı sıktılar. Arkadan da Ahmet bey jopla taciz ediyordu. Ve küfür ederek. Ve 'biraz sonra zevk almaya başlarsın' diyerek de. Bunları ben gazetecilere konuştuğumuzda da anlattım. En son ben dedim ki, 'Roma'yı da ben yaktım, ne getirirseniz imzalayacağım.'
Geçen izlemiş olduğunuz, televizyonlara dağıtılan video kasetleri o zaman yoktu, o video kasetlerindeki konuşmayı kabul ediyorum, neden; Bana sünger yatak getirdiler, akşam 8 ya da 9'tu. Bana 'tuvaletin var mı' dediler, ben de 'var' dedim, gittim tuvalete.
POŞETTEN CİHAZ ÇIKARIP ORGANIMA TAKTILAR
Oradan havanın karanlık olduğunu demirlerden gördüm. Saat akşam 8 ya da 9'tu ve beni sünger yatağa yatırdılar, gözlerimi kapattılar, iki tane adam, onlar o şubeden değildi, başka yerden, poşetten cihaz çıkardılar ve benim cinsel organıma taktılar ve ben bunu hissettim ve o zaman ben ağlamaya başladım. Ve dedim ki 'Roma'yı da ben yaktım, ne istiyorsanız konuşacağım ve ne istiyorsanız imzalayacağm.'
İşte ondan sonra odaya geçtik ve video kasetleri ondan sonraki gün başladı. Video kasedinden önce bana dediler ki 'üstünü düzelteceksin', zaten gömleği falan verdiler. Dikkat edin benim gömleğim kirli değildir video kasette, pantolonumun ütüsü gayet güzel duruyor, o kadar işkenceden sonra..."
"ATARIZ İNTİHAR ETTİ DERİZ" DEDİLER
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Organize Suçlar Şube Müdürü; "Atarız seni burada, intihar etti deriz, kim peşinden koşacak koçum senin' dedi.
Şimdi bir şahıs mı bana işkence yaptı, sistematik bir işkenceye mi maruz kaldım? Bizi Haseki Hastanesi'ne getirdiler. Her gün hastaneye getiriyorlar. Erkek doktorlar vardı. Doktorlara bir şey diyemedim.
DOKTORA SÖYLEDİM DİYE YENİDEN İŞKENCE YAPTILAR
Bir gün bir bayan doktor çıktı. Baktım bu bayan Anadolulu, makyajı olmayan Haseki Hastanesi'nde doktor, ben dedim ki "doktor hanım bize işkence yapıyorlar, zorla konuşturmaya çalışıyorlar. Bana tacizde bulundular". Onun evrakları da vardır. Doktor Hatice hanımdı. Bu hanımefendi kalktı polisin birini çağırdı. Polis beni tekrar minibüse getirdi yeniden işkence yaptılar, sen doktora bunu nasıl söylersin diyerek.
O DÖNEM HERKES GÖZ YUMDU
Bu devletin sistematik o dönemki işkencesidir. Ben bugün o günkü koalisyon hükümetini, dönemin İçişleri Bakanı mı suçlayayım, Emniyet Genel Müdürü'nü mü suçlayayım, doktorunu mu suçlayayım? Doktor, polis, siyasal, bürokrat işkenceye göz yummuştur.
Tuncay Güney işkence görmüş, cinsel tacize uğramış, hiç kimsenin umrunda değil. Siyasiler de sadece bu dosya nasıl düşer diye bakıyorlar.
High Class insanlara hukuk dokununca nerede demokrasi diye bağırıyorlar, ben 9 gün işkence görmüşüm, insanlar "işkencede ifade alınmıştır, Tuncay Güney'in bu ifadesi işkencede alınmıştır ve biz şimdi Ergenekon Davası'nı nasıl düşürürüz" diye söylüyorlar.
YARALARIMI KANADA'DA KAPATIYORUM
Ben sistematik işkenceye maruz kaldım. Avukatım dedi ki "İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebilriz." Ben dedim ki "hayır, ben ülkemi Avrupa Birliği Mahkemesi'ne şikayet etmeyeceğim. Benim ülkemin puanı İnsan Hakları Mahkmesi'nde düşmesin. Ben yıllardır bu acıyı yaşıyorum. Ben yaralarımı, acılarımı Amerika'da, Kanada'da kapatıyorum."
Hiç kimse Tuncay Güney'e işkence yapılmıştır, bunun nedeni nedir diye araştırmıyor. Kimse üzerine düşmüyor. Türkiye'de benim dönemimde sistematik işkence vardı ve bugün 2 yıldır bana psikolojik işkence uygulanmaktadır... "