Zaman yazarı Ali Bulaç, Kobani protestoları ve Güneydoğu'da yaşanan son gelişmelere dair bomba bilgiler aktardı.
Abone olZaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, 400'e yakın Kürt gencinin IŞİD saflarında savaşmak üzere Suriye ve Irak'a geçtiğini iddia etti.
Türkiye sokakları Kobani ateşiyle yanıyor. Dükkanlar, okullar yakılıyor, marketler yağmalanıor. Peki olaylar nasıl sona erecek?
Güneydoğu'yu yakından tanıyan ve kendisi de Mardinli olan sosyolog Ali Bulaç, karamsar bir tablo çizdi.
"Kritik eşik" başlıklı bugünkü yazısında Türkiye ve PKK'nın Suriye'de uzlaşmaz iki karşıt noktada durduğunu ifade eden yazar, Kobani'nin Kandil'in olmazsa olmazı olduğunu düşünüyor.
PKK'nın kendisi gibi düşünmeyenlere de saldırdığına dikkat çeken yazar, bölgede sokak çatışmalarının başlayabileceği uyarısında bulunuyor.
HÜDAPAR SİLAHA SARILABİLİR
HÜDAPAR'ın “Devlet bize sahip çıkmıyor, ortada güvenliğimizi koruyan ne polis var ne asker. PKK bizi IŞİD’le ilişkilendiriyor ama IŞİD bizi de tekfir ediyor, böyle devam ederse çok kötü olacak” açıklamasını köşesinde yer veren Bulaç, Güneydoğu'nun öteki yüzüne dair çarpıçı bir iddiayı okurlarına duyuruyor:
PKK'YA DUYULAN ANTİPATİ
IŞİD kuşatması altındaki kentin yol açtığı deprem ülkemizi vurdu. Kamuoyunun gözünden kaçan başka bir husus var. Güneydoğu’nun çeşitli illerinden çok sayıda Kürt genci IŞİD saflarında savaşmak üzere Suriye ve Irak’a geçiyor.
Bir iddiaya göre en son 400 kişi IŞİD’e katıldı. Bu gençleri PYD’ye karşı savaşmaya sürükleyen sebepler şöyle: a) PKK’ya duyulan antipati; b) PKK’nın kazanması durumunda Kobani ve diğer kantonlarda sol otoriter bir rejim kurması ve bunun Türkiye Kürt bölgesi için model olma kaygısını taşıması; c) ABD ve Batı’nın askerî işgallerine karşı küresel cihad çağrısı; d) Hizbullah silahı bırakınca aktif mücadele sahasının boş kalmasıyla ortada kalan radikallerin savaşabilecekleri bir cephenin oluşması; e) Halife çıktı, ona biat etme zaruretine inanmaları.
DURUM KRİTİK
Durum kritik. Eğer basiretle hareket edilmeyecek olursa, olaylar hükümeti devirmeyi hedefleyen yaygın kalkışmalara dönüşür ki, bunun sonucu sıkıyönetim ve askerî ya da “askerîleşmiş sivil idare”dir. Diğer yandan ciddi bir parçalanmaya ve iç çatışmaya kapı aralanabilir. Bu kritik eşikte herkesin teenni ve sağduyu ile hareket etme zarureti var.