Güney Sudan'da nüfusun yarısı açlıkla karşı karşıya

Birleşmiş Milletler, Sudan ile devam eden çatışma nedeniyle, Güney Sudan’da nüfusun yarısından fazlasının açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtti.

BM, iki ülke arasındaki sınır bölgesinde devam eden çatışmaların ve petrol üretiminin durdurulmuş olmasının Güney Sudan’ın ekonomisinde yıkıcı sonuçlara yol açacağını söylüyor.

Geçen sene, Sudan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Güney Sudan’da durumun Temmuz ayından bu yana giderek kötüleştiğini belirtiliyor.

Tahminlere göre, 4.7 milyon kişi açlık tehlikesi ile karşı karşıya.

BM İnsani İşler Koordinasyon Bürosu (OCHA)’nun yayınladığı raporda, birçok farklı etkenin bir araya gelmesinin “Güney Sudan’ın mahrumiyete sürüklendiği konusundaki kaygıları giderek artırdığı” belirtildi.

Söz konusu etkenler arasında kuzey ve güney arasında sınır nedeniyle devam eden çatışmalar, Jonglei eyaletindeki iç çatışma ve Hartum’da gümrük fiyatları ile ilgili anlaşmazlık sonucu petrol üretiminin durdurulması var.

Raporda, BM Dünya Gıda Programı'nın yaptığı araştırmaya dayanarak 2012’nin ilk dört ayında yiyecek sıkıntısının giderek kötüleştiği belirtiliyor.

Bu yıl en az bir milyon kişinin yiyecek sıkıntısı yaşayacağını ve 3.7 milyon kişinin ise açlık sınırında olacağı tahmin ediliyor.

Mülteci akını

Rapora göre ülkede yaklaşık yarım milyon ton tahıl açığı var. Bu, geçen seneki açığın iki katı.

Ayrıca, kötü altyapı nedeniyle insani yardımın ulaştırılması da oldukça güç görünüyor.

BBC muhabiri Richard Hamilton, kuzeyde yaşayan Güney Sudan’lı mültecilerin ülkeye dönmeye başlamış olmalarının da ülke üzerinde daha büyük bir yük oluşturduğunu söylüyor.

Mayıs ayı başında, eski isyancı grup Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (PSALM)’nin kuzey kanadı sınırın hemen kuzeyindeki Mavi Nil eyaletinde sivil nüfusun durumunun çok ciddi olduğunu söyledi.

Grup 200,000’den fazla insanın acil gıda ihtiyacı içinde olduğunu aktardı.

Bu uyarıların yanısıra, BBC muhabiri de Dünya Bankası’ndan Güney Sudan’ın ekonomisinin çöküşün eşiğinde olduğuna dair bir bilgi sızdığını aktardı.

Dünya Bankası daha sonra bu bilginin bağlamından koparıldığını söyledi.