Güneş'ten şiddete ilginç yaklaşım

Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş, şiddet olaylarında seyircinin rolünün çok az olduğunu ileri sürdü.

Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş, spor alanlarındaki şiddet olaylarının çıkmasında suçun en az seyircide olduğunu belirterek, ''Suyu bulandıran, ortamı bozan asla seyirci değil'' dedi. Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ''Futbolda Şiddet ve Önlenmesi'' konulu sempozyumun ikinci günündeki bölümüne konuşmacı olarak katılan Şenol Güneş, şiddetin nedeninin futbol camiasının çeşitli kademelerindeki yöneticileri olduğunu savunarak, ''Her alanda insanlara baskı yaratılıyor. Oysa, sporda kazanmak ve kaybetmek peşpeşe gelir'' diye konuştu. Güneş, Türk futbolunda kişilerin çok konuşulup, düşüncelerin ise az konuşulduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Önce kendimizi eleştirmeden, başkalarını eleştirmemeliyiz. Her meslek grubu kendi sorunlarını çözmeden şiddetle ilgili sorunlar çözülmez. Aslında burada futbolun değil Türkiye'nin sorunlarını tartışıyoruz. Her alanda insanlara baskı yaratılıyor. Kazanmak ve kaybetmek peşpeşe gelir. İkisine de aynı mesafede bakmalıyız. Son dönemde medyanın, maalesef öğretici gücünü yokettik. Aldığım sonuçlarla değil, mesajlarla ve yetiştirdiğim çocuklarla prim yapmak istiyorum. Çünkü geleceğimiz çok önemli. Şiddeti bizler yapıyoruz, yine bizler durduracağız. Seyirciyi ve emniyet birimlerini suçlayarak bir sonuç çıkaramayız. Bu bir hastalıksa, hastalanmadan önce önlemini almamız lazım.'' KULÜPÇÜLÜK PENCERESİ Güneş, Dünya Kupası sırasında ve sonrasında futbol camiasının olaylara bakışının değiştiğini, ancak son dönemde yeniden geçmişe dönüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: ''Dünya Kupası'ndan sonra dünya görüşünü yakaladık. Ancak son dönemde yeniden geriye döndük. Olaylara kulüpçülük gözüyle bakılmaya başlandı. Şu herkes tarafından bilinmeli, benim için önemli olan Türkiye'deki değil, yurtdışındaki başarıdır. Dalgalarla yaşamak zorundayım ama tabii ki yüzmeyi bilerek. Milli Takım Teknik Direktörü olarak beni ağır şekilde eleştirenler de dahil olmak üzere herkesi taşımak zorundayım.''