Güneşin Kızları'ndan Hande Erçel bakın hep ne istemiş?
Son dönemlerde oyunculuğu ve güzelliğiyle dikkat çeken isimlerden biri olan Hande Erçel çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hürriyet Gazetesi'nde Hakan Gence'ye röportaj veren Hande Erçel, İstanbul serüvenini şöyle özetliyor:
"Babam bir Beyaz eşya markasının yetkili servisi, annem ev kadını. Hâlâ Bandırma’da yaşıyorlar. Benden bir yaş büyük bir ablam var. İkizim gibi hissediyorum. Keyifli bir çocukluğum oldu. Ağaç tepelerinde büyüdüm. Yaşadığım yer çok küçüktü. Bu yüzden sokakta yürüdüğümde beni tanımayan yoktu. 17 yaşımda Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar’ı kazandım ve İstanbul’a geldim. Geleneksel Türk Sanatları okuyorum."
"Gelecekte en büyük hayalim bir Çağan Irmak filminde oynayabilmek. Haluk Bilginer’le karşılıklı oynamayı da çok isterim." diyen Erçel, sahne deneyimini için bakın ne düşünüyor:
"Aslında çocukluktan beri amacım oyunculuktu: “Ben sahnede olmalıyım.” İçimden bir şey sürekli bunu söylüyordu. Bu yüzden bir yandan da oyunculuk eğitimi almaya başladım. İlk işim ‘Çılgın Dershane Üniversitede’ dizisinde Meryem karakteriydi. Ardından Fikret Kuşkan’ın başrolünde olduğu ‘Hayat Ağacı’ dizisinde oynadım. O set benim için okul gibiydi. ‘Güneşin Kızları’ dizisiyse adımlarımın en büyüğü oldu. Bir tırmanış gibi. Ben bunu istedim. Bu yüzden bana verildiğini düşünüyorum."
Hayatın heyecanlı, yoğun bir dönemindeyim. Kızıltoprak’ta yaşıyorum. Çocukluktan gelen arkadaşlarım var. Set dışında onlarla evde vakit geçiriyorum. Moda’ya çıkıyoruz. En büyük tutkum çizim yapmak. Karakalem, yağlı boya yapıyorum.
İÇİNDE KÖTÜLÜK BESLEYEN BİRİ DEĞİLİM
İnsanın samimiyeti tamamen kameraya yansıyor. İçinde kötülük besleyen biri değilim. Bu samimiyetin karşı tarafa geçtiğini hissediyorum. Bu yüzden bu kadar sevildiğimi düşünüyorum.