Cilt kanseri vakaları tüm dünyada tırmanış gösteriyor. Uzmanlar güneşe 'dikkat' diyor!
Abone olCilt kanseri vakaları tüm dünyada tırmanış gösteriyor. Uzmanlar, özellikle yaz tatillerini deniz-kum-güneş üçgeninde geçirenleri kanser konusunda uyarıyor.
Yazın özlenen yanlarından biri bronz ciltler hiç kuşkusuz. Ancak uzmanlar, son yıllarda tüm dünyada hızla tırmanış gösteren cilt kanseri vakalarına dikkat çekiyor ve bronzlaşmak için güneş altına serilmeye hazırlananları uyarıyor.
Amerika'da her yıl 1 milyon kişinin cilt kanserine yakalandığını ve 9 bin 800 kişinin yine bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten uzmanlar, güneşe çıkarken mutlaka koruyucu krem kullanılmasını öneriyor.
Cilt kanserinin BCC, SCC ve Melanoma olarak adlandırılan 3 türü bulunuyor. Her 6 etişkinden birinde görülen BCC, oldukça yavaş gelişen ve nadiren iç organlara sıçrayan bir tür olarak biliniyor. Tedavisi sırasında kullanılan ilaçlar ise görünümü kalıcı olarak bozabiliyor. Çoğunlukla kırmızı ve kabuklu ya da siğil şeklinde ortaya çıkan SCC ise, ihmal edildiği takdirde iç organlara sıçrama riski yüksek bir tür. Bu tür, ABD'de her yıl bin 200 kişinin ölümüne sebep oluyor.
Cilt kanseri türleri arasında en öldürücü olan ise Melanoma olarak adlandırılıyor. Her yıl Melanoma teşhisi konan hastaların yaklaşık yüzde 20'sinin hayatını kaybetmesi, tehlikenin boyutunu anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Daha çok vücutta var olan benler sebebiyle oluşan bu kanser türü, cildin alt tabakalarını etkilediği ve çok kolay yayılabildiği için çoğu kez önlem alınamadan hastanın yitirilmesine sebep oluyor.
AÇIK RENK TENLİLER DAHA FAZLA RİSK ALTINDA
Güneşin yaydığı ultraviyole ışınlarına fazlaca maruz kalınması sonucu tetiklenen cilt kanseri, açık renk tenli kişiler için çok daha büyük bir tehlike oluşturuyor. Ancak uzmanlar, erken teşhis edildiği takdirde özellikle BCC ve SCC türü kanserlerin yüksek oranda tedavi edilebildiğini, bunun için de ciltte meydana gelen ve anormal olabilecek değişimlerin her ihtimale karşı kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Tüm cilt kanseri türleri aynı belirtileri göstermese de hemen hepsi, kendini ciltte meydana gelen renk değişimleri ve pullanma ile iltihaplı, kanamalı, ağrılı ve kaşıntılı benekler şeklinde belli ediyor. Bu bölgeler zamanla kabuk tutuyor, iyileşiyor ancak yeniden açık yara şeklinde ortaya çıkıyor. Daha çok, fazlaca ve korunmasız olarak güneş ışığına maruz kalan yüz, dudak, kulak, boyun, göğüs, kol, bacak ve el gibi bölgelerde görülen Melanoma, nadiren avuç içi, genital bölge veya parmak aralarında da rtaya çıkabiliyor.
Uzmanlar basit gibi görünen ama cilt kanserine davetiye çıkaran bazı faktörleri şöyle sıralıyor; "Açık ten, güneş yanıkları, güneş altında normalden fazla zaman geçirmek, fazla güneşli ve yüksek bölgelerde yaşamak, benler, cilt lezyonları, ailede var olan cilt kanseri hikayesi, zayıf bağışıklık sistemi, çevresel felaketlere maruz kalmak"
Açık renk tene sahip kişilerde pigment hücreleri, yani melaninler, güneşten veya solaryum cihazlarından yayılan ultraviyole ışınlarına karşı çok daha korunmasız. Eğer sarışın veya kızıl saçlı iseniz, göz renginiz açıksa, çilleriniz varsa ve cildiniz çok az güneş ışığında bile kızarma eğilimi gösteriyorsa, esmer veya buğday tenlilere göre daha fazla risk altındasınız demektir.
Güneş yanıkları, kısaca, cildin yakıcı güneş ışınlarına karşı gösterdiği tepki olarak tanımlanabilir. Çocukluğunda veya ergenlik döneminde bir ya da birden fazla kez güneş yanığı geçirmiş kişilerde, yetişkinlik döneminde cilt kanserine yakalanma riski de önemli ölçüde artıyor. Ayrıca yetişkinlikte maruz kalınan güneş yanıkları da yüksek risk anlamına geliyor.
Olması gerekenden daha fazla süre güneş ışığına maruz kalmak, kanser riskini artırıyor. Bronz bir cilt, sizi çok güzel ve çekici gösterebilir. Ancak bronzlaşmanın aslında, cildin ultraviyole ışınlarına karşı gösterdiği tepki olduğunu da unutmamak gerekiyor.
FAZLA GÜNEŞLİ BÖLGELERDE YAŞAYANLAR DİKKATLİ OLMALI
Fazla güneş alan ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayanlar, nispeten daha soğuk bölgelerde yaşayanlardan daha fazla risk altında bulunuyor. Aynı şekilde güneş ışınlarının daha kuvvetli olduğu yüksek bölgelerde yaşayanlar da, alçak bölgelerde yaşayanlara göre daha fazla ultraviyole ışınına maruz kalıyor.
Vücudunda normal benlere göre daha büyük ve düzensiz benler bulunan kişilerde, bu benlerin kansere dönüşmesi olayına sık rastlanıyor. Eğer vücudunuzda bu tür lekeler varsa, doktorunuzdan bunları takip etmesini isteyin. Zira vücudunda fazla ben olan insanlarda kanser riski oldukça yüksek.
Cilt lezyonları, cilt kanseri riskini artırıyor. Bu lezyonlar genellikle pürüzlü, pullu ve koyu kahverengidir. Daha çok güneş yanığına maruz kalmış yüz, alt kol ve ellerde bulunurlar.
Eğer ebeveynlerinizden veya kardeşlerinizden birinde cilt kanseri görüldüyse, siz de risk altında olabilirsiniz.
Daha önce cilt kanseri rahatsızlığı geçirdiyseniz, kanserin tekrar etme riskinin bulunduğunu unutmayın.
Cilt kanseri, daha önce organ nakli geçirmiş, bağışıklık sistemini baskılama amacıyla ilaç tedavisi gören ve lösemi gibi kan bozukluğu rahatsızlıkları yaşayanlarda daha çok görülüyor. Yanık tedavisi görmüş veya bir rahatsızlık sonucu deri hastalığı geçirmiş kişiler de, güneş yanığına ve cilt kanserine karşı daha hassas.
Cilt kanseri riski yaşlanmayla doğru orantılı olarak artıyor. Ama bu kanser türü orta yaş veya yaşlılıkla sınırlı değil. Günümüzde 20'li ve 30'lu yaşlardaki insanlarda da sıklıkla görülüyor. Unutmamak gerekir ki belirtileri her ne kadar 50 yaşından sonra ortaya çıksa da cilt, çok daha erken yaşlarda hasar görmeye başlıyor. Bu yüzden cildinizde meydana gelen değişiklikleri gözlemek ve herhangi bir olağandışı durumda uzmana başvurmak, erken teşhis açısından büyük önem taşıyor.