Geçen hafta Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Gheroge Bush arasında geçen toplantıya 'at sineği' damgasını vurdu. Gazeteciler at sineğini farklı farklı yorumladı.
Abone olBeyaz Saray buluşmasının ertesi günü Washington'daki Türk gazetecilerin koşuşturması, zannedildiği gibi yalnızca Suriye konusunda taraflar arasında patlak veren görüş ayrılığını konu almıyordu.
Gazetecileri bütün kapıları çalıp bütün haber kaynaklarını sonuna kadar zorlamaya iten olay, bir atsineğinin ünlü Oval Ofis'ten içeri girip girmediği konusundaki tartışmaydı.
Üstelik haberi yazan Sabah'ın Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş, herhangi bir basın mensubu değildi. Uzun yıllar ABD'de yaşamış, gazetesinin Washington muhabirliğini yapmış, dolayısıyla Amerikan çevrelerini de iyi tanıyan usta bir gazeteciydi.
'Kafesinden kaçmış'
Aydıntaşbaş, köşesinde aynen şunları yazdı:
"Heyetler, Suriye politikası gibi netameli bir konuyu görüşürken bir noktada odaya devasa bir atsineği giriyor. Bush, bir espri patlatıyor: "Kusura bakmayın, kafesinden kaçmış." Ardından Rice, sonra da Gül sineği elindeki not defteriyle öldürmeye çalışıyor. Sonunda başaran Gül oluyor. Sinek yere düşüyor. Ancak yerden alıp çöpe atan da Bush."
İşlettiler mi?
İşte Türk kamuoyu, siyaset ve basın çevreleri günlerdir bu olayla meşgul.
Gerçekten böyle bir olay oldu mu? Bu konuda şimdiden farklı ekoller ortaya çıkmış bulunuyor. Önce resmi tepkilere bakalım:
Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, "Evet, hayır diyemiyorum, çünkü bilgim yok..." diyerek meseleyi ortada bırakmayı tercih etti.
Oval Ofis'te bulunan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, gazetecilerin sinekle ilgili soruları üzerine, gülmeyi tercih ederek yorum yapmadı. Gönül, ısrarlı sorular karşısında, "Bana daha ciddi sorular sorun, beni bunlarla uğraştırmayın" diyerek, rahatsızlık ifade etti.
Bu araştırmaya katılan gazetecilerden biri Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru oldu. Koru, yaptığı araştırmacı gazetecilik faaliyeti sonucunda, "Beyaz Saray görüşmeleri sırasında Oval Ofis'e bir atsineği sızdığı haberinin doğru olduğunu" yazdı. Koru, sineği bertaraf eden yetkilinin Dışişleri Bakanı Gül olduğunu da doğruladı.
Ancak Koru, sineğin cinsini tespitte zorlanmıştı. Koru'ya göre mütecaviz sinek, atsineği olmayabilirdi. Koru'nun doğrulamasına karşılık Hürriyet'ten Ahmet Hakan, muzip bir Amerikalı yetkilinin Aydıntaşbaş'ı "işlettiğini" öne sürdü.
Sicillere geçti
Görüldüğü gibi sinek haberi uzun bir süre bir muamma olarak Türk-Amerikan ilişkilerini meşgul edecek gibi gözüküyor.
Doğruysa, son yılların en ilginç atlatma haberi olarak Türk basın tarihine geçeceği muhakkak. Tabii, geziyi izleyen gazetecilerin büyük bir bölümünün siciline de, atladıkları bir haber olarak not düşülecek.
Siyasi literatürde
Doğru ya da yanlış, atsineğinin Başbakan Erdoğan'ın Washington gezisinin en önemli sembolü haline geldiği ve şimdiden siyasi literatüre girdiği aşikâr.
Nitekim, DYP lideri Mehmet Ağar'ın bir açıklama yaparak, "Koskoca bir ABD seyahatinden geriye bir tek atsineği kaldı" demesi, önümüzdeki günlerde sinek tartışmasını çok sık duyacağımızı gösteriyor.
Kaynak: