BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,00
ALTIN 3.011,45
HABER /  POLİTİKA

Günahı, vebali CHP'nin sırtına yükledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, beklenen Diyarbakır mitinginde seçmenlerine seslendi.

Abone ol

İNTERNETHABER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir merakla beklenen Diyarbakır mitingini PKK'nın boykot çağrılarına karşın büyük bir kalabalık eşliğinde gerçekleştirdi. 

MİTİNG FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

Boynunda Diyarbakırspor'un atkısıyla seçmenlerinin karşısına çıkan Erdoğan'ın miting alanına asılan çok sayıda Türk bayrağı da dikkat çekti. 

Erdoğan'ın merakla beklenen konuşmasının hedefinde ise CHP ve BDP vardı. Diyarbakır'dan 'CHP ve BDP'nin kol kola 'sivil faşizm' yapıyor' dedi ve ekledi:

"Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt kardeşimin yaşadığı sorunun kaynağı bizzat CHP'dir."

BDP'YE İSLAM İNANCIYLA YÜKLENDİ                                      

Bu kayıt gündemi sarsacak!
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır mitinginde bahsettiği bir ses kaydı MHP ve BDP arasındaki ittifak iddiasını siyasetin gündemine bomba gibi düşürecek.
O SES KAYDI İÇİN TIKLAYIN

BDP'ye öğrenci yurduna düzenlenen molotoflu saldırıyla yüklenen Erdoğan,

"Ahmet Kaya'yı linç eden anlayışla Şivan Perver'e Diyarbakır'da konser verdirmeyen anlayış aynı... İmam hatiplere düşman kesilen, ikna odaları kuran aynı anlayış değil midir? Başörtüsünü yasaklayan anlayışla yurda molotof atan anlayış arasında ne fark var?"

BİRLİK MESAJI

Konuşmasına seçmenlerine 'Birlik Mesajı' vererek başlayan Erdoğan, Diyarbakırlı seçmenlerine 12 Eylül referandumu için teşekkür etti.

"Diyarbakır huzur demektir. Diyarbakır maneviyat demektir. Diyarbakır en çok da kardeşlik demektir. Bu benim, Başbakanlığım döneminde Diyarbakır'a 11'nci gelişim. En son 2010'da geldim. Demokrasi için, hukukun üstünlüğü için, çetelerle mücadele için sizden destek istemeye geldim. O gün sizi yine tehdit ettiler. O gün sizi yine korkuttular. Bizimle hasret gidermenizi engellemek istediler. Ama Diyarbakır tüm engellemelere rağmen yüzde 40'la sandığa gitti ve yüzde 95 evet dedi. 12 Eylül'deki güçlü haykırışınız için sizlere teşekkür ederim.12 Eylül'de nasıl boykoto karşı çıktıysanız, 12 Haziran'da da demokrasiye sahip çıkın.

HELALLEŞMEYE GELDİM

Ben Diyarbakır'a kucaklaşmaya geldim. Kardeşler arasında kavga değil, kucaklaşma vardır. Ben sizlerle helalleşmeye geldim. Biz hep birlikte Selahattin-i Eyyübi'nin torunlarıyız. Kürtü, Türkü, Çerkezi, Romanı fark etmez. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere bir sözümüz var. Siz insan aramıyorsunuz, siz Kürt arıyorsunuz. Çünkü benim için ne Türk milliyetçiliği ne Kürt milliyetçiliği var."

KÜRT MESELESİNİN PATENTİ CHP'YE AİTTİR                        

Miting öncesi patlama
Erdoğan'ın Diyarbakır mitingini yaptığı İstasyon Meydanı'ndaki bir binada iki ayrı ses bombası patladı.
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Diyarbakır'da düzenlediği mitingi de eleştiren Erdoğan, "Yüzlerine maske takıp gelenlere inanmayın" dedi ve ekledi "Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir."

"Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt sorunun müsebbibi CHP'dir. Kürt kardeşimin yaşadığı sorunun kaynağı bizzat CHP'dir. Kürt meselesinin çözümü için verdiğimiz mücadelenin önünde duvar gibi durdular. Dün de buraya gelip şirinlik yaptılar. 8.5 yıl boyunca Grup Başkanvekililiği yapan CHP'nin genel başkanı Kürt sorununu inkar etmedi mi? Sandığa iki hafta kalan Kürt meselesini hatırladı. Bunlar geçici demokrat. Biz Kürt meselesi dedikçe, kardeşlik dedikçe onlar ulusalcılık dediler. Biz Diyarbakır dedikçe onlar illa Silivri dediler. Asit kuyularına, Ergenekon'a, işkencelere bunlar sahip çıktılar.

HADLERİNİ BİLDİRİN!

Ahmet Kaya'yı linç girişiminde bulunan anlayışla Şivan Perver'e Diyarbakır'da konser verdirmeyen anlayış aynı...İmam hatiplere düşman kesilen, ikna odaları kuran aynı anlayış değil midir? Başörtüsünü yasaklayan anlayışla yurda molotof atan anlayış arasında ne fark var? AK Parti'ye oy verenlere bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam diyenlerle, esnafa kepenk kapattıran anlayış arasında ne fark var? İkisi de sivil faşizm değil mi? Bunlara haddini sandıkta bildirmemiz lazım. Aksi takdirde yaptıkları zulüm yanlarına kar kalacak. Benim Kürt kardeşime verecekleri hiçbir şey yok."

SANDIĞA GÜVENLE GİDİN

Seçim sonrası ilk işin sivil anayasa olacağını da anlatan Erdoğan, seçmenlerine 'güvenle sandığa gidin' mesajı verdi.

"Diyarbakır'ın da İstanbul'un da 'benim anayasam' dediği bir anayasayı birlikte yazacağız. Sizin sıkıntınız, acınız birilerinin geçim kaynağı haline gelmiş. Bunun BDP Kürt sorunu bitsin istemiyor. BDP bu topraklarda, baskı, zulüm, kan ve gözyaşı olsun istiyor. Bu sorun çözülürse, BDP'lilerin rantı ellerinden gidecek. CHP ile el ele kol kola sivil itaatsizlik değil, sivil faşizm yapıyor. Bu kirli tezgahı hep birlikte bozacağız. 12 Haziran'da seçime güvenle gidin. Hiç endişeniz olmasın. Bu çeteler kadar, dürüst insanlar tavırlı olmazsa meydan bunlara kalacak. Korkunun ecele faydası yok."

YURDU NİYE ATEŞE VERDİLER?

BDP'nin amacının 'bölücülük' olduğunu da söyleyen Erdoğan, şu sözlerle BDP'ye yüklendi

"Bu BDP, PKK'dan güç alarak bizi bölmek istiyorlar. Maden Kürt kardeşlerimi seviyorlardı  Cizre'de Kürt imam hatipli öğrencilerin kaldığı yurdu niye ateşe verdiler? Bir Kürt imamı niye öldürüyorlar.

APO'YU PEYGAMBER YAPTILAR

Son zamanlarda yeni bir adet çıktı. BDP'liler 'o devletin imamı onun arkasında namaz kılınmaz' diyorlar. Bunların İslam'la alakası yok. Cuma, müslümanların cem olması, biraraya gelmesidir. Kendilerine göre cemaat oluşturuyorlar. Rastgele imamla cuma olmaz, ikinci bir cemaat kurulmaz bir de kadın erkek yanyana cemaat olmaz. Bu dine fitne, fesat sokmaktan başka birşey değildir. Bunlara göre Apo peygamberdir. Bunu da ilan ettiler. 12 Haziran'da bu bağımsızlara bu BDP'lilere gereken dersi vermemiz lazım. 'Camileri gerekirse ele geçiririz' diyorlar. Haddini bil! 12 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacak." 

KENDİNDEN ÖRNEK VERDİ

Diyarbakırlı seçmenlere Siirt'te okuduğu şiir nedeniyle tutuklandığını anlatan Erdoğan, "Diyarbakır Cezaevi'nin 5. koğuşundan yükselen feryadı İstanbul'dan duydum" dedi ve CHP'ye yüklendi:

"Size yasak olanlar bize de yasaklandı. Ahıra, depoya çevrilen camiler CHP'nin eseri oldu bu ülkede. İlmihal kitaplarını bu CHP yasakladı. Bu kardeşiniz Siirt'te okuduğu bir şiirden dolayı hapis yattı. Bu kardeşiniz Diyarbakır Cezaevi'nden 5. koğuştan yükselen feryadı İstanbul'dan duydu. Ben bu mücadelenin içinden geliyorum. İnkarı da asimilasyonu da bilirim. Artık inkar, asimilasyon politikaları bitti. Diyarbakır Cezaevi'ne giden ama oğluyla kendi dilinde konuşamayan annenin içine akıttığı gözyaşını ben bilirim. Ama artık konuşuyor."

ÖZGÜRLÜKLERE PRANGA İSTEMİYORUZ

BDP'nin 12 Eylül referandumunda yaptığı boykot çağrısını da hatırlatan Erdoğan, BDP'lileri 'kişisel saltanaklarını korumakla' suçladı.

"Bu BDP ve desteklediği bağımsızlar. Bir taraftan demokrasi diyorlar, özgürlük diyorlar. Ama 12 Eylül'de sandık resminin üzerine çarpı işareti koymuşlardır. Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Ey BDP sizin özgürlük anlayışınız bu mu? Biz özgürlüklere pranga istemiyoruz. Bırakın vatandaş özgür şekilde oyunu kullansın. Bunu yapamazlar. Yaparlarsa başlarına ne geleceğini biliyorlar. Diyarbakırlı kardeşim onlara doğru dürüst oy bile vermez. Bunlara oy verilecek de ne olacak? Diyarbakır'daki Kürt, Zaza, Türk kardeşime ne getirecek? Hiç! Bunlar bireysel saltanatlarını sürdürüyor."