Gül'ün sözleri CHP'yi fena kızdırdı

Abdullah Gül'ün CHP'nin dinden rahatsız olduğu şeklindeki sözü CHP'yi kızdırdı. Gül'ü dini istismar etmekle suçlayan Haluk Koç, bu görüşüne Gül'ün icraatlarını örnek ver

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, ''İçinde din geçen sözleri duyunca CHP'nin tüyleri diken diken oluyor'' şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Koç, ''Bırakın din ve inanç sömürüsünü. Açık olun, samimi olun. İnançlı insanları siyasetinize alet etmeyin. Görevinizi yapın'' dedi. Haluk Koç, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin, din ve inanç özgürlüğüne saygılı olduğunu, sadece dinin siyasete, devlet yönetimine ve eğitime karıştırılmasına karşı durduğunu söyledi. Koç, ''Bu konuda olumsuz sicile sahip sayın Başbakanın ve kadrolarının, bu arada sayın Dışişleri Bakanı'nın çok dikkatli olması gerekiyor'' diye konuştu. Son 1.5 yılda Abdullah Gül'ün çizdiği portreden örnekler veren Koç, ''1 Mart tezkeresini, yani Türk askerinin hukuksuz, haksız bir sömürge savaşında kendi din kardeşlerine karşı savaşmasını Meclis'e kabul ettirmeye çalışan Hükümetin mahçup Başbakanıydınız siz. Kuzey Irak'ta Türk askerlerinin başına çuval geçirilirken, ulusal onurumuz ayaklar altına alınırken Kayseri'de mantı yiyen Dışişleri Bakanıydınız. Siz, bakanlığını yaptığınız Türkiye Cumhuriyeti Devletini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etmekten rahatsızlık duymayan bir bakandınız...'' dedi. ''Sayın Bakan, CHP'ye sataşacağınız yerde oturun, CHP'nin sizi ve Türkiye'yi ne gibi badirelerden kurtardığını bir düşünün'' diyen Koç, sözlerini şöyle tamamladı: ''Sayın Bakan, CHP'nin geçmişinde, iktidara gelebilmek için okyanus ötesi ziyaretler yapıp, birtakım garantiler vermek, iktidara geldikten sonra da orada kalabilmek uğruna siyasi koşulları olan kredi anlaşmaları imzalamak, yani bir yandan avuç açmak bir yandan da avuç kontrol ettirmek yoktur. CHP'nin geçmişinde dini siyasete alet etmek yoktur. Oysa sayın Başbakanın, (bir dönem dini siyasete alet ettik) itirafında olduğu gibi, bu sizin temel politikanızdır. Bırakın içeride bu kadar din ticareti yapmayı, siz dışarıda birtakım güç odakları ile işbirliği içinde Müslümanlara karşı tetikçilik yapmayın yeter. Bırakın din ve inanç sömürüsünü. Açık olun, samimi olun. İnançlı insanları siyasetinize alet etmeyin. Görevinizi yapın.''