Cumhurbaşkanı Gül'ün kayıp trilyon davası Maliye'ye gitti. Maliye Bakanlığı Gül'ü bakın nasıl kurtardı?
Abone ol Maliye Bakanlığı hukukçuları "Kayıp trilyon" davasında Cumhurbaşkanı Gül’e yapılacak bir takibin "kamu alacağında artışa yol açmayacağı" yönünde görüş bildirdi. Bu görüşü Unakıtan’ın da benimsemesi üzerine bakanlık takipten vazgeçti.Maliye Bakanlığı, "kayıp trilyon" davasında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ilişkin iddialar hakkında "Maliye’nin zarar gördüğü" gerekçesiyle önüne gelen dosyada, bakanlık hukukçularının bulduğu formülle takipten vazgeçti.
Bakanlık hukukçularının, Gül hakkında yapılacak yeni bir olası takibin, "kamunun alacağında artışa yol açmayacağı" yolundaki görüşü gerekçesiyle takibe yer olmadığı kararına varıldı. Maliye hukukçularının geliştirdiği bu formülde, Gül’ün RP yöneticisi olduğu dönemde bakanlığın açtığı tazminat davasında, "Gül’ün sorumluluğu bulunmadığı" gerekçesiyle red kararının belirleyici olduğu öğrenildi.
Maliye kaynaklarından edinilen bilgiye göre, hukukçuların bu görüşünü Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da benimsedi. Maliye Bakanlığı’nın "kayıp trilyon" alacağı için açtığı davada o dönem RP yöneticisi olan Gül’ün mali alanda sorumlu olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişti.
Davada yargılanıp ceza alan eski Başbakan Necmettin Erbakan’a dönük olarak kamu alacağı takibinin devam ettiğini vurgulayan bakanlık bürokratları, Cumhurbaşkanı Gül hakkında yapılacak yeni bir takibin, kamu alacağına artı yönde bir etkisi olmadığı görüşünü Unakıtan’a ilettiler.
"Kayıp trilyon" davasının Gül ile ilgili kısmının Maliye’nin önüne gelmesine, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin "savcılığa iade" kararı yol açmıştı. Mahkeme, Maliye’nin suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle bakanlığın bu konuda taraf olduğunu ve dosyanın karara bağlanmadan önce Maliye Bakanlığı’na da yeniden değerlendirme için iletilmesi gerektiği görüşünü bildirmişti.
"Kayıp trilyon" davası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, RP’nin 1997’de aldığı 1 trilyon liralık Hazine yardımını sahte evraklarla 71 il teşkilatına dağıtılmış gibi gösterildiği iddiasıyla açılmıştı. Erbakan’ın da aralarında bulunduğu 88 RP’li hakkında açılan dava sonucunda Erbakan, "resmi evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum edilmişti. O dönem partide "Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı" görevi yürüten Gül hakkında "milletvekili olduğu ve dokunulmazlığı bulunduğu" gerekçesiyle fezleke hazırlandı. Fezleke, Gül cumhurbaşkanı seçilince Adalet Bakanlığı kanalıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral da, Gül hakkındaki dosyayı inceleyerek 2 Haziran 2008’de kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.