BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Güler'den genelge savunması!

İstanbul Valisi Muammer Güler, Atatürk Havalimanı'nda, gazetecilerin içkili yer alanlarının belirlenmesine ilişkin yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptı

Abone ol

İstanbul Valisi Muammer Güler, ''İçişleri Bakanlığı'nın içkili yerlerle ilgili genelgesinin, daha önce bakanlık ve valilikler tarafından tasdik edilen içkili yerler krokilerinin güncelleştirilmesi olduğunu'' bildirdi. İstanbul Valisi Muammer Güler, Atatürk Havalimanı'nda, gazetecilerin içkili yer alanlarının belirlenmesine ilişkin yaşanan gelişmelerle ilgili sorusu üzerine, söz konusu yetkinin, belediye sınırları içinde belediye meclislerine, kırsal alanlarda ise İl Genel Meclisleri'ne verilen bir yetki olduğunu söyledi. Güler, şunları kaydetti: ''İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi, daha önce İçişleri Bakanlığı ve valilikler tarafından tasdik edilen içkili yerler krokilerinin güncelleştirilmesinden ibarettir. Eskiden yetki bendeydi. Artık yetki belediye meclisi ve ilçe belediyelerine geçince bunların güncellenmesi gerekir. Güncelleme yapılırken, kesinlikle müktesep haklara uyulması, daha önce verilmiş bulunan içkili yer krokisindeki bütün yerlerle ilgili hakların saklı tutulması öngörüldü. Bunun aksine bir şey yapılması da mümkün değil. Böyle bir şey yapılması halinde yargıdan döner, böyle bir şey yapılmış da değildir.'' Genelgenin, bunların dışında bir ilave yapılabiliyorsa onun yapılmasını öngördüğünü anlatan Güler, ''Tarihi ve turistik yerlerde, kültürel alanlarda olayın daha geniş boyutta düzenlenmesini ve özellikle de tek nokta, mekan yerine, bir bölge tahsisini öngörüyor. Yapılan da budur. Niçin farklı şekilde yorumlandı, anlayabilmiş değilim. Daha önceki düzenlemelerin aksine, geriye götürücü bir düzenleme yoktur'' dedi. Muammer Güler, 33 yıllık idareci olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı: ''Her sene önümüzden içkili yerler krokileri geçer. Daha önce bakanlıklara gönderirdik. Şimdi artık bizler yapıyoruz. Heyetleri var bunların. Yasakçılıkla bir yere varılmaz, mümkün değil. Ama kuralsızlığı da kabul etmek mümkün değildir. Ne yasakçılık içinde olacağız, ne kuralsızlığa prim vereceğiz. Her şeyin mutlaka kuralı olacaktır. Kamu ve kent hayatı birtakım kuralları gerektirir. O kuralların da hukuka uygun olması lazım. İhtiyaçlara cevap verecek şekilde olması lazım.''