Sahte rakı ölümleri ile ilgili İstanbul Valisi son gelişmeleri aktardı. Güler, 4 imalathaneye baskın yapıldığını belirtirten halkı duyarlı olmaya çağırdı.
Abone olİstanbul Valisi Muammer Güler, sahte rakının ölümlere neden olmasından sonra ilde 4 imalathaneye baskın yapıldığını ve bu imalathanelerde sahte rakı yapımında kullanılan çok sayıda malzeme ele geçirildiğini bildirdi. İstanbul Valiliği'nde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Güler, adli soruşturmalar kapsamında olayıyla ilgili 12 kişinin tutuklandığını hatırlatarak, şunları söyledi: ''Bu süre içinde 4 imalathaneye baskın yapılarak, orada çok sayıda kapaklama makinesi, damıtma aletleri, metil alkol bidonları, sahte rakı yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilmiştir. Sahte rakı olayıyla ilgili birçok ihbar geliyor. Tarım İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, ilk kademe ilçe belediyeleri ve ağırlıklı olarak Büyükşehir Belediyesi'nin denetim çalışmaları, eğlence yerlerinde ve içki satılan yerlerde devam etmektedir. Vatandaşların gösterdikleri duyarlılık için teşekkür ediyorum. Birçok yerde de, sahte imal edilen rakılar yollara, alanlara bırakılıyor. Bu duyarlılık, sadece sahte rakı için değil, gıda maddelerinin tümü için gösterilmelidir.'' Vali Güler, ''Operasyonların neden daha önce yapılmadığına'' yönelik bir soru üzerine de, ''güvenlik birimlerinin görevlerinin elbette bu işlerle devamlı uğraşmak olduğunu'' söyledi. ''Burada geç kalınmamıştır'' diyen Güler, bu olayın toplumsal bir sorun olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. ''TOPLUMSAL DUYARLILIK GELİŞMELİ'' ''Sahte rakının bir satıcısı varsa behemehal bir alıcısının da bulunduğunu'' ifade eden İstanbul Valisi Muammer Güler, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bilerek, isteyerek bunu kullanan insanlar var. Geçmişte yapılan birçok operasyon var. Bunlarla etkin mücadele, caydırıcı cezalar ve ıslah edici tedbirlerle olur. Bunu özellikle belirtmek durumdayım. Caydırıcılığı olmayan cezalardan dolayı bunlar artıyor, ancak buna bir talep de var. Bunu da dikkate almak lazım. Devletin görevi buradaki sıkıntıları gidermektir. Toplumsal duyarlılık gelişmeli. 'Bin nasihat mı, bir musibet mi' diye bir söz var. Anlaşılan o ki, daha duyarlı, daha dikkatli olmamız gerekir.''