Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'ın Yüce Divan'da yargılanmalarına devam edildi.
Abone olEski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'ın Yüce Divan'da yargılanmalarına devam edildi. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen'in tanıklık yaptığı bugünkü duruşmada, tanık olarak dinlenilmesi beklenen Bakan Hilmi Güler yurtdışında olması nedeniyle mazeret dilekçesi gönderdi.
Tanık Selahattin Çimen, Ersümer ve Çakan'ın yargılanmasına konu olan iddiaların yaşandığı tarihlerde Devlet Planlama Teşkilatı'nda görevli olduğunu belirterek, suçlamalara ilişkin somut bilgisi olmadığını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına 2001 yılında Enerji İşleri Genel Müdürü olarak atandığını anlatan Çimen, otoprodüktör sözleşmelerinin yasal mevzuat çerçevesinde yapıldığını ve bunların devletin enerji politikasına girmeyen, firmaların verimliliğini artırmaya dönük kendi elektriklerini üretmesine yarayan sözleşmeler olduğunu ifade etti.
Çimen, görev yaptığı dönemde eski bakan Zeki Çakan ile zaman zaman müzakerelerde bulunduklarını, ancak kendisinden bir işin yapılması için telkin almadığını söyledi. Çakan ve Ersümer'in avukatları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın davaya müdahil olması ve bizzat görgü ve bilgi sahibi olmadığı iddialarıyla Bakan Güler'in tanık olarak dinlenilmesi kararına itiraz ettiler. Daha sonra söz alan Cumhur Ersümer, davanın güncel olaylarla iç içe girdiğini, geçmişteki enerji politikalarının bugünü etkilediğini söyledi.
Türkiye'nin önceki yıllarda elektrik kesintileri yaşadığını anımsatan Ersümer, ''Biz ihtiyaçtan fazla doğalgaz almakla suçlanıyoruz. Daha önce yatırım yapmadı diye yargılanan bakan yok'' dedi. Yakın geçmişte 13 ili kapsayan elektrik kesintisine dikkat çeken Ersümer, ''Ne olduğu meçhul bir şekilde geceyi 13 il elektriksiz geçiriyor. Ege bölgesindeki diğer santraller de fazladan 1 kilowatsaat elektrik üretemedi ve açık kapatılamadı'' diye konuştu.
Yargılanmasına konu olan enerji politikasının kendisinden önce ve kendisinden sonra da devam ettirildiğini savunan Ersümer, ''Hakkımızdaki iddiaların siyasi değil, düşmanlık sınırını bile aştığı ortaya çıkıyor'' dedi. Yüce Divan heyeti, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in tanıklığına yapılan itirazların reddine karar vererek, Güler'in gelecek duruşmada dinlenilmesi için davet edilmesine, daha önce dinlenilen bazı tanıkların ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi için yeniden çağrılmalarına ve diğer eksikliklerin giderilmesine karar vererek, duruşmayı 19 Eylül 2006 tarihine erteledi.
İDDİALAR
TBMM'nin Cumhur Ersümer'i Yüce Divan'a sevk kararında, bakanlığı döneminde uyguladığı yanlış ve usulsüz enerji politikaları nedeniyle kamuyu zarara uğrattığı, görevini suiistimal ettiği ve yetkilerini aşıp, amaç dışı kullanarak kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı davrandığı ileri sürülüyor.
Devlet alım, satımına ve yapımına fesat karıştırarak kamu zararına yol açtığı, ayrıca ihaleye hile karıştırma fiili ile görevi ihmal eylemini işlediği kaydedilen kararda, Ersümer'in bu eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''devlet alım-satımına fesat karıştırma'' suçunu düzenleyen 205. (10 seneden az olmamak üzere ağır hapis), ''görevi kötüye kullanmak'' suçunu içeren 240. (1 yıldan 3 yıla kadar hapis), ''rekabet koşullarını engelleme'' hükmünü düzenleyen 366. (1 yıldan 3 yıla kadar hapis), ''görevi ihmal'' suçunu içeren 230. (üç aydan bir yıla kadar hapis) maddelerine göre yargılanması isteniyor.
TBMM'nin Çakan hakkındaki kararında da, görevini suiistimal ettiği ve yetkilerini aşıp, amaç dışı kullanarak kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı davrandığı, devlet alım satımına ve yapımına fesat karıştırarak kamu zararına yol açtığı ifade edilen Çakan'ın, bu eylemlerine uyan, TCK'nın 205. ve 240. maddelerine göre yargılanması talep ediliyor.