Cumhurbaşkanı Gül'e Gülen'in mektubun ileten Fehmi Koru, bu süreçte cemaatte gördüğü tuhaflıkları yazdı.
Abone olsi yazarı , "Câmia içerisinde başına buyruk başka bir Câmia mı var?" diye sordu.
Cemaat ile hükümet arasında orta yolu bulmaya çalışan Fehmi Koru, mektup trafiğinde gördüğü çelişkileri bugünkü köşesinde yazdı.
"Öyle veya böyle; ortada bir çelişki olduğu açık..." diyen Koru, yazısında mektubun basına yansımasından sonra cemaatin reaksiyonunu ve çelişkili bulduğu durumları ele aldı. Yazara kulak veriyoruz:
'SAYGILI' İSİMLER GÖZALTI LİSTESİNDE
"Engellenmeseydi 25 Aralık’ta gözaltına alınacaklar arasında, Fethullah Gülen’in ‘olağanüstü saygılı’ ifadelerle ismini andığı bir başka cemaatin öndegelenleri de yer alıyor halbuki...
Gerçekten tuhaf bir çelişki bu...
Tayyip Erdoğan’ın bu bâriz çelişkiden etkilenerek uzatılan samimi dostluk elini sıkmakta tereddüt ettiğine inananlar var. Mektup bir ‘taktik’ onlara göre, sonraki çıkış da o taktiğin bir adım ilerisi...
FETHULLAH GÜLEN'İN MEKTUBUNUN TAM METNİ |
İNKAR POLİTİKASI
Çelişki bu kadarla da sınırlı değil. Başbakan Erdoğan’ın Dolmabahçe’de deşifre etmesinden önce mektubun varlığını öğrendiği anlaşılan ‘Câmia mensubu’ kimlikli bazılarının verdiği tepkiler de çok tuhaftı. Câmia adına yapıldığına inanılan operasyonlarda ön planda görünen o kişilerin tepkileri, Câmia’nın resmi temsilcileri tarafından genellikle “Onların bizimle ilişkisi yok” inkârıyla karşılanıyor.
SEVİNİYORLAR
Başbakan Erdoğan’ın Dolmabahçe toplantısında ‘yalan’ ve ‘takiye’ yakıştırması yapmasına yol açan tavırlardan söz ediyorum. Câmia adına gönderilen mektubun beklenen cevabı almamasına üzülmeleri gerekirken, aynı kişilerin, sevinçten havaya uçtukları fark ediliyor...
Neden böyle oluyor?
O PARALEL YAPIDAN OLMASIN?
Kuşkum, hükümet sözcülerinin ağzına ‘paralel devlet’ olarak yerleşmiş, varlığını 17 Aralık’tan bu yana birkaç kez belli etmiş yapılaşmanın mantıkla açıklanması imkânsız davranışlarıyla ilgili: Acaba bildiğimiz Câmia içerisinde başına buyruk başka bir Câmia mı var? Uzatıldığını işitir işitmez dostluk elini havada bırakmak için harekete geçenler o ‘paralel yapı’dan olmasın?
Şimdilik sadece dar bir çevrenin paylaştığı bir kuşku bu; ama dikkatle üzerinde durulması gereken bir kuşku...