Gülen'in Başbakan olacak hali mi var?

Gülen Cemaati ile AK Parti arasındaki gerilimler CNNTürk ekranlarında iki deneyimli gazetecinin tatlı sert atışmasına böyle yansıdı...

GAZETECİLER.COM - CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi programının bugünkü konuğu, 'Son darbe: 28 Şubat' belgeseliyle son günlerde adından çokça söz ettiren Mehmet Ali Birand'dı.

BİRAND İLE ARSLAN TATLI SERT ATIŞTI

Yargı, MİT ve hükümet arasında yaşana son ifade krizi ve ardından cemaatin bu süreçteki rolünün tartışıldığı programda tatlı-sert atışmalar gözden kaçmadı.

Fethullah Gülen Cemaati'nin siyasi bir amacı ve hedefi olmadığını belirten Birand'ın sözlerine Arslan tepki gösterince Mehmet Ali Birand, 'Fethullah Gülen Başbakan olmayacak, bırak!..' diyerek şaka yollu tepki gösterdi.

İKTİDAR CEMAATE MUHTAÇ, CEMAAT DE İKTİDARA

Mehmet Ali Birand: Komplo senaryoları benim kafama yatmıyor. İktidarla cemaat arasında fikir ayrılıkları var ama bunlar körüklene körüklene büyütülüyor. İkisi de birbirine, İktidar cemaate muhtaç, cemaat de iktidara muhtaç.

Ayşenur Arslan: Tamam olabilir ama biri diğerini hizzaya getirmek için böyle şeyler yapılabilir deniliyor. Başbakan'a en yakın isim, cemaate yönelik olarak aman aramıza kara kedileri sokmayın diyor. Böyle bir yazı size göre neden yazılır.

Mehmet Ali Birand: Ben bu yazıyı cemaat iktidar çatışmasını körükleyen gruplara yazıyor diye yorumluyorum. Ben gelin aramızı bozanlara fırsat vermeyelim diye algılıyorum. İktidar düşer de merkez parti iktidar olursa hiç hoşlanmaz cemaat. Çünkü ne yapıyorsa bugün iktidarın rahatlığı sayesinde yapıyor.

Ayşenur Arslan: İktidar rahatsız olmaz mı peki?

GÜLEN CEMAATİ SİYASİ HAREKET Mİ?

Mehmet Ali Birand: Lideri yok cemaatin. Bir tek Fethullah Gülen var. Gülen'in yerine çıkıp da siyasi harekete dönüşecek ikinci biri yok.

Ayşenur Arslan: Şu an siyasi bir hareket değil mi? Ben bunu sana 32. gün'de de sormuştum.

Mehmet Ali Birand: Siyasi hareket ama siyasete girip iktidar olma hareketi değil. Cemaat daha çok iktidar başkası olsun, ben onu denetleyeyim değil de onla ilişkim olsun, onu etkileyeyim, yönlendireyim tarzında. TSK'nın bir zamanlar siyasi iktidara yaptığını yapayım, ama liderimi Başbakan yapayım değil.

OLAYI DEĞİL SENİ ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUM

Ayşenur Arslan: Anlamakta zorluk çekiyorum... Olayı değil ama, seni anlamakta zorluk çekiyorum. Senin de söylediğin gibi muazzam bir yapı var. Ama bu yapı her nedense ne iktidara talip ne de iktidarı arada bir tokatlamak gibi bir derdi var...

GÜLEN BAŞBAKAN OLACAK DEĞİL YA?

Mehmet Ali Birand: Bi'dakika Ayşenur. Sen benim ağzıma lafları tıkıyorsun. Hiç ilgisi yok. Fethullah Gülen'in Amerikadan gelip de başbakan olacak hali mi var? Bırak bunu...

Ayşenur Arslan: Başbuğ başbakan mı olacaktı Allah aşkına?

Mehmet Ali Birand: Ne diyorum ben sana... Tabi aralarında bir çekişme vardır ama.. Onu demiyorum. O kadar masum, hiç bir şeye karışmayan bir cemaat var demiyorum. Ama sen de bıçağını çekti iktidarın üzerine gitti diyorsun.

Ayşenur Arslan: Bıçak demiyorum...

Mehmet Ali Birand: (Gülerek) Tabanca çeksin o zaman...

Ayşenur Arslan: (Gülerek) Tamam tabanca diyorum.

TARAF YAZIİŞLERİNDE SABAH GAZETESİNİN AJANI MI VAR?
[PAGE] SABAH'IN TARAF YAZIİŞLERİNDE AJANI MI VAR?

GAZETECİLER.COM (ÖZEL) - Acı Kahve programında Sevilay Yükselir, Taraf gazetesi ile iki önemli yazarına ağır bir dille suçlamalar getirdi. Yükselir'in Mehmet Baransu hakkındaki bir iddiası ise Sabah'ın Taraf'ta ajanları mı var sorusunu gündeme getirdi. Taraf'ın Yazı işleri toplantısındaki konuşmaları Sabah'a uçuran kişinin kimliği merak konusu oldu.

Mehmet Eymür'ün konuk olduğ Acı Kahve programında Sevilay Yükselir'in ortaya attığı bir iddia ile canlı yayın-twitter kapışmasına sebep oldu.

Yükselir, bundan 1.5 ay önce Taraf'ın yazı işleri toplantısında Mehmet Baransu'nun, "Hakan Fidan tutuklanacak" dediğini iddia etti.

Canlı yayında gelen bu imalarla yüklü sözler üzerine Mehmet Baransu twitter üzerinden anında yanıt verdi. Baransu, "MİT'in kendilerini dinleyip, konuşulanları gazetecilere servis ettiğini" öne sürdü.

Sevilay Yükselir ise programın sonunda twitter üzerinden gelen bu mesaja verdiği karşılık ile Sabah'ın Taraf'taki muhbiri kim sorusunu akıllara taktı.

TARAF'TAKİ MUHBİR KİM?

İşte Yükselir'in cevabı;

-"Baransu benim bu söylediğimden ortam dinlemesine götürmüş işi... Ortam dinlemesi değil arkadaşlarının bize ilettiği...

Çok sıkıntıya düşersek o arkadaşlarını da açıklarız.

Bizi yasal olmayan dinlemelere bağlamasın, ayıp bir şey. Çok ayıp bir şey. Yapmasın sevgili Baransu! Buralara çekmek yanlıştır, çok sıkıntıya düşersek o arkadaşın kim olduğunu açıklarız."


USLU ÇARKETTİ!

Yükselir, Taraf'ın ABD'deki yazarı Emre Uslu'ya da verdi veriştirdi. Sabah yazarı, Uslu için "ne oldu da çarketti" dedi.

İşte canlı yayında söyledikleri;

"Şimdi bakıyorsunuz! Dün bir arkadaşı okuyorum, Emre Uslu diye polis kökenli bir arkadaş var. Oslo görüşmelerinden dolayı Hakan Fidan'a vurmaya çalışıyor. Bu arkadaşın üç yazısı var ki Hakan Fidan'ı göklere çıkarmış. Ne oldu da birden değişti? 6-7 ay önce Oslo görüşmelerini övüyorsun sonra da çark ediyorsun. Bu nasıl mantık. Sen bana kendi içinde yaşadığın tezatı açıklayabilir misin Emre Uslu? Hakan Fidan'ın boynunu koparmaksa, Hakan Fidan'ı yemekse mesele burdan yol alamazsınız."

TARAF KİMİN TARAFI?

Sevilay Yükselir'in hedefinde Taraf'ta vardı. Gazeteye de şu yorumları getirdi;

"Bunların yaşadığı çelişkiyi anlayamıyorum. Taraf demokratik açılımı bu kadar savunmuş gazete olarak kendilerini bundan sonra nasıl anlatacaklar. tam bir kaos yaşanıyor. İnanamıyorum. Kürt açılımına en büyük desteği veren gazete bugün o Oslo görüşmeleri ve KCK ile ilgili şeylerden dolayı MİT'i eleştiriyorlar. Bir anlamsızlık var bilmiyorum bu anlamsızlık nereye gidecek."

STAR'DAN AHMET ALTAN İÇİN ŞOK YAZI...
[PAGE]AHMET ALTAN İÇİN STAR'DAN ŞOK YAZI

GAZETECİLER.COM - Ahmet Altan ne demişti "Ya Erdoğan ve taraftarları ya da Cemaat ve onun üyeleri devletin içinden sürülecek."

Bu cümle ile Ahmet Altan, kulislerde konuşulan ama dillendirilmeyen hükümet-cemaat kavgasını tanımlamıştı.

"Ölümüne bir savaş" yaşandığını söyleyen Ahmet Altan'a Star'ın yazarından zehir zemberek bir karşılık geldi.

"Delikanlı olun" diyen Kekeç, Ahmet Altan'ı manipülatif yazılar yazmakla itham etti.  "Koca koca adamlar fikir diye bunları yazıyorlar" diyen Kekeç, "hiç utanmıyorlar" diyerek enteresan çıkışlar yaptı.

İşte Kekeç'in "kavga yok" kavgası:

 Bunları iddia sahiplerine soracaksınız...

Peşinden ekleyeceksiniz: “Hangi argümanlarla ve neye istinat ederek cemaatin devlet içinde yapılandığını ve AK Parti’yi oralardan sürmeye hazırlandığını öne sürüyorsunuz?”

Bu iddialarını kanıtlayacaklar... Dedikoduyla, tevatürle, kulaktan dolma bilgilerle ve kim bilir hangi karanlık dehlizlerden uçurulmuş manipülatif haberlerle yazıya kalkışmayacaklar... Delikanlı olacaklar.

Evet kardeşim, bildiğiniz bir şey varsa anlatın... Lafı ağzınızda gevelemeyin...

Kim kimi devletten sürmek istiyor? Niçin?

Bilmek istiyoruz.

HÜRRİYET'İN AĞIR TOPLARI BEŞ PARASIZ KALDI
[PAGE]
HÜRRİYET'İN AĞIR TOPLARI BEŞ PARASIZ KALDI

GAZETECİLER.COM- Silivri'de başlayan şike davası duruşması gazeteciler için de ilginç anlara sahne oldu. Duruşmaya adeta kamp kuran medya mensupları içinde Hürriyet'in ağır topları da yer aldı.

TGRT Haber muhabiri Altan Bulut canlı yayında duruşma salonunda olan biteni aktardıktan sonra çarpıcı anektodları da paylaştı. Davayı takip eden isimler arasında Hürriyet yazarları Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan ile Sedat Ergin ve gazetenin yayın yönetmeni Enis Berberoğlu'nun da olduğunu söyleyen TGRT Haber muhabiri ilginç bir not aktardı.

Ertuğrul Özkök ve Enis Berberoğlu'nun su almak istediklerini ama paraları olmadığı için muhabirlerden bozuk para istemek zorunda kaldıklarını söyledi...

 ÖZKÖK ŞİKE DAVASINDAN YASSIADA DURUŞMASI ÇIKARTTI

[PAGE]

ÖZKÖK ŞİKE DAVASINDAN YASSIADA DURUŞMASI ÇIKARTTI

GAZETECİLER.COM - Şike davasının ilk duruşması dün Silivri Cezaevi'nde yapıldı. Binlerce taraftarın da cezaevi önünde toplanarak takip ettiği duruşmayı Hürriyet'in sosyolog yazarı Ertuğrul Özkök de izledi.

Özkök, Hürriyet'in 4 yüzüyle beraber izlediği duruşma hakkındaki izlenimlerini köşesine taşıdı.  Aziz Yıldırım'ın duruşma salonuna girerken yakası kürklü palto giydiğine dikkat çeken Özkök, Yıldırım'ı Yassıada duruşmalarındaki Celal Bayar'a benzetti.

İşte Özkök'ün o yazısından çarpıcı bir bölüm:

"Önce duygularımla başlayayım. Silivri'deki duruşma salonuna girdiğimde ilk hissettiğim şey "utanç"tı. Derin bir utanç.

Bu salonda birçok meslektaş yargılanıyordu. Daha önce gelmem, bu salondaki manzarayı yaşamam gerekirdi. Neden bilmiyorum, bir türlü gelemedim. (...)

YAKASI KÜRKLÜ PALTO VE CELAL BAYAR DURUŞU

Duruşma salonunda, Ergenekon, İnternet Andıcı ve Balyoz davalarını izleyen tecrübeli bir gazeteci ile sohbet ediyorum. Bana ilginç gözlemler anlatıyor.

Önce Aziz Yıldırım'ın salona girerken üzerindeki yakası kürklü paltoyu konuşuyoruz. Yakası kürklü palto insanı zengin ve güçlü gösteren bir simge. Mahkeme salonu psikolojisi açısından böyle bir görüntü vermek doğru mu yoksa yanlış bir seçim mi?

Yassıada duruşmaları sırasında çevremde konuşulanları hatırlıyorum. Menderes'in güçsüz, bitkin, zayıf görünüşü eleştirilmişti. Buna karşılık Celal Bayar'ın dik, güçlü ve mağrur duruşu beğenilmişti. Bu açıdan bakıldığında Aziz Yıldırım, daha çok Celal Bayar gibi duruyordu.

TUNCAY ÖZKAN 4 BİR TARAF'I KARIŞTIRDI

[PAGE]

TUNCAY ÖZKAN 4 BİR TARAF'I KARIŞTIRDI

GAZETECİLER.COM -Ergenekon davasından tutuklu olan Tuncay Özkan'ın AİHM'e özgürlük, güvenlik ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki şikâyetinin reddedilmesi Dört Bir Taraf'ı karıştırdı.

Nagehan Alçı'nın mahkemenin kararını ısrarla gündeme taşımasıyla başlayan tartışmada gergin anlar yaşandı. AİHM'in kararını Ergenekon davasının doğruluğunu kanıtladığını savunan Alçı, Altan Öymen ve Enver Aysever'i özür dilemeye davet etti.

Öymen ise mahkemenin savcılığını iddialarını tekrar ederek tutukluluk ve yargılamanın gerekçelerini izah ettiğini, Özkan'ı suçlu ilan etmediğini söyledi. Aysever ve Nazlı Ilıcak'ın da dahil olduğu tartışma hararetli bir polemiğe sahne oldu...

MİLLİYET O YAZARINA SÜRESİZ İZİN VERDİ

[PAGE]

MİLLİYET O YAZARINA SÜRESİZ İZİN VERDİ

GAZETECİLER.COM - Milliyet Gazetesi yönetimi, son dönemde AKP medyası tarafından hedef tahtasına oturtulan Yazar Nuray Mert'i "süresiz izne çıkarma" kararı aldı.

AKP için bir dönem "Sivil Dikta" tabirini de sık sık kullanan Mert, iktidarın hedefi haline gelmişti. Mert, KCK Davası tutuklusu Prof. Büşra Ersanlı ile yaptığı telefon görüşmesi hükümeti destekleyen medya tarafından afişe edilirken, BDP'nin seçim otobüsü üzerindeki fotoğrafı da sert eleştirilere konu olmuştu.

 Milliyet Gazetesi yönetimi, bir süre önce Başbakan Erdoğan'ın sert bir şekilde eleştirdiği Mert'i "süresiz izne çıkarma" kararı aldı. Mert, son yazısını pazar günü yayımladı ve okurlarına "Bir süre izne çıkacağım" dedi. Gerçekgündem, haberinde Milliyet Gazetesi'ndeki kaynaklarının Mert'in izin süresinin "belirsiz" olduğunu söylediğini kaydetti.