Fethullah Gülen, Sızıntı dergisinin Ağustos sayısının başyazısında, kavgaları bir kenara bırakıp herkesi barışmaya çağırdı.
Abone olİNTERNET HABER - Kin ve nefret söylemini terketmeye çağıran Gülen, yazısında "Öyle ise gelin, bütün günahlarımızdan tevbe edelim ve bir arınma süreci başlatalım" diyor.
Gülen, Kardeşlik ve dostluk hedefi için "Ama yapamadık veya yaptırmadılar" ifadelerini kullandı.
Gezi olayları, 3 yıla yaklaşan Suriye krizi, çözüm sürecindeki bilinmezlikler ülkeyi adeta barut fıçına çevirdi. İşte bu ortamda Gülen, herkesi birbiriyle barışmaya çağırdı. Zaman yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen'in Sızıntı dergisinde yaptığı uyarıları bugün köşesine taşıdı.
"Bilmem ki, millet olarak kendi kendimizi sorgulama zamanı gelmedi mi?" soran Gülen, kavga halindeki tüm taraflara geçmişe sünger çekip yeni bir sayfa açmaya çağırıyor. İşte o yazıdan bir bölüm:
YAPAMADIK VEYA YAPTIRMADILAR
"Eğer bugüne kadar millet fertleri arasında böyle bir kardeşlik ve dostluk tesis edebilmiş olsaydık, bugün karşımızda bulunan o dağlar cesametindeki problemleri bir hamlede aşacak ve sesimizi tâ yıldızlara duyuracaktık. Ama yapamadık veya yaptırmadılar; yaptırmadı ve bizi birbirimizin kurdu hâline getirerek sürekli vuruşturdular …
TEVBE ETME ZAMANI GELMİŞ OLMALI
Hakk’a saygısızlık günahı, insanlara kin ve nefret duyma günahı, fikirlere hürmetsizlik etme günahı, toplumun içine ihtilâf ve iftirak tohumları saçma günahı, karanlık görme, karanlık düşünme günahı, kendimizi masum, başkalarını mücrim kabul etme günahı, herkesi cehennemlik ya da yobaz sayma günahı, olumlu her hareketi baltalama günahı, kendi insanî değerlerimizi tahrip etme günahı ve daha nice günahlar… Bence artık bütün bu günahlardan tevbe etme zamanı gelmiş olmalı.
PARÇALARI BİRBİRİNE BAĞLAMA YOLLARINI ARAŞTIRALIM
Öyle ise gelin, bütün günahlarımızdan tevbe edelim ve bir arınma süreci başlatalım. Bundan sonra olsun, insanlara karşı saygılı davranıp, insanî değerleri korumaya çalışalım. Fikirlere hürmet edip, kim olursa olsun, herkesi kendi konumunda kabul edelim. Geçmişi, kötü yanları ile kendi tarihselliğine gömüp, dünkü kavgaları şimdilerde yeniden kavga vesilesi yapmayalım. Toplumu değişik kamplara, gruplara ayırmadan vazgeçip, her fırsatta birlik ve beraberliğimizi vurgulayalım… Kırıp parçalayıp, sağa sola saçtığımız kendi parçalarımızı bir araya getirerek, bunları bir daha kopup dağılmayacak şekilde birbirine bağlama yollarını araştıralım…”