BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.966,51
HABER /  GÜNCEL

Gülen'den Hulusi Akar talimatı! Gidin söyleyin...

İZMİR'de sürdürülen FETÖ davası kapsamında ifade veren Eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Bıyık, Gülen'in Hulusi Akar'la ilgili verdiği talimatı açıkladı.

Abone ol

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık Bıyık gözaltına alınmadan foça Jandarma Komando Okulu ve eğitim  Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili olarak görev yaptığını, soruşturma  aşamasında "Şapka" kod adıyla gizli tanık olduğunu, etkin pişmanlık yasasından  yararlanmak istediğini ancak buna ilişkin yasal prosedürün devam etmesi nedeniyle  gerçek kimliğiyle de aynı ifadeleri vereceğini belirtti.

Gülen cemaatine iyi niyetle ve dini duygularla katıldığını, bu nedenle  terör örgütü üyesi olarak kabul edilmemesini isteyen Bıyık, 15 Temmuz darbe  girişiminden önceden bilgisi olduğunu kabul etti.

FETÖ'NÜN AKAR'LA İLGİLİ TALİMATI

Sanık Bıyık, "Şapka" kod adıyla gizli tanık ve gerçek kimliğiyle daha  önce verdiği ifadelerinde değinmediği bir konuyu da dile getirerek, "Adil Öksüz,  Fetullah Gülen'le yaptığı görüşme sonrasında, Gülen'in talimatını bize aktardı.  Öksüz, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ)  Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı emekli edecek. Orgeneral Akar'ın  darbede desteğinin örgütün yanında olması için bunu ona söyleyin.' şeklinde  sözler sarf etti. Bunun Gülen'in talimatı olduğunu söyledi." ifadesini kullandı.

DARBE PLANININ ARKASINDA GÜLEN VAR

Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in hain darbe planının arkasında  olduğunu ifade eden yegane kişilerden biri olduğunu belirten Bıyık, "Yüce Türk  milletinin başına bela olan Fetullah'ın gerçek yüzünü Türkiye ve dünyanın  görmesini, örgütün bitmesini istiyorum. Örgütün sözde "Hava Kuvvetleri imamı"  firari Adil Öksüz, Ankara'daki bir villada darbe girişiminden önce TSK'dan ihraç  edilen Kurmay Albay Bilal Akyüz, Kurmay Yarbay Barış Avıalan, Tuğgeneral Mehmet  Partigöç, Havacı Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Koramiral Ömer Faruk  Harmancık ve Jandarma Kurmay Yarbay Turgay Sökmen ile toplantı yaptı. Darbeyle  ilgili çalışmaları yürüten örgütün sözde üst düzey 'imamları' ile de görüşmeler  yaparak sürekli irtibat halindeydi." diye konuştu.

ACİL ANKARA'YA GELMEN GEREK

Bıyık, Ankara'da görev yaptığı 2013-2015 döneminde, FETÖ'nün sözde Jandarma Genel Komutanlığı imamı "Cihan"ın, telefonlarına örgüt mensupları  tarafından kullanılmak üzere geliştirilmiş "şifreli WhatsApp" programı kurduğunu  kaydetti."Cihan"ın, Ramazan Bayramı'nın ikinci günü olan 5 Temmuz saat  21.00-22.00 sıralarında "Acil Ankara'ya gelmen gerekiyor" şeklinde mesaj attığını dile getiren Bıyık, "Nedenini sorduğunda ise 'ülke yönetimine el konulacak. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor, hemen Ankara'ya gelmen gerekiyor." dediğini  anlattı.

İLK İŞ FETÖ'CÜLERİ CEZAEVİNDEN ÇIKARMAK

6 Temmuz'da buluştuğu "Cihan" kod isimli kişinin, "Şu an çok önemli  bir çalışma yapılıyor, birazdan bu çalışmanın yapıldığı yere gideceğiz" dediğini  ifade eden sanık Bıyık, Ankara'da gittikleri yerde üç katlı çimento renkli,  bahçeli, dışında danışmanlık merkezi levhası olan villa tarzı bir binanın  kapısını 25-30 yaşları arasında saçları arkadan örgülü, gözlüklü, zayıf yapılı  bir erkeğin (Akıncı Hava Üssü'nde yakalanmasının ardından tutuklanan eski Bilgi  Teknolojileri ve İletişim Kurumu çalışanı Harun Biniş) açtığını beyan ederek  şunları anlattı:

ADİL ÖKSÜZ OLDUĞUNU ANLADIM

"Villa içerisinde çalışmalar devam ederken namaz vakitlerinde villa  içerisindeki herkes abdest alıp namaz kılıyordu ancak farzları oradaki sivil bir  şahıs kıldırıyordu. Bu şahsın 15 Temmuz sonrası görsel ve yazılı medyada çıkan  haberlerden gördüğüm kadarıyla TSK'da 'Havacı imam' diye adı geçen Adil Öksüz  olduğunu anladım. Bu şahıs villaya girdiğim ilk gün olduğu gibi diğer günlerde de  sürekli olarak villanın diğer katlarını da gezerek villada bulunan ve yapılacak  olan askeri darbeyle ilgili çalışmaları yürüten diğer örgüt mensuplarıyla  görüşmeler yapıyordu. Öksüz, yapmış olduğu bu konuşmalardan bir tanesinde dini  konu olmamakla birlikte, 15 Temmuz akşamını kastederek, '15 Temmuz akşamında  yapılacak ilk işlerden bir tanesinin görevlendirme verilecek kuvvetlerle halen  cezaevlerinde tutuklu bulunan cemaat mensubu kişilerin vakit kaybetmeksizin  cezaevlerinden çıkartılmak olduğunu' söylemişti."

ASIL ÇALIŞMAYI O YAPTI

Villadaki büyük salonda asker ve örgütün üst düzey imamlarının  toplantı yaptığını, "Cihan" kod adlı kişinin oradakilere, "Arkadaşlar burada  çalışmalar olacak, detayları bilmeseniz de şimdilik takip edin. Jandarma ile  ilgili diğer kuvvetlerden herhangi bir talep olursa not alın" dediğini aktaran  sanık Bıyık, havacıların havacılarla, karacıların karacılarla, denizcilerin  denizcilerle gruplandığını ve çalıştığını, Jandarma Genel Komutanlığıyla ilgili  asıl çalışmayı eski İstihbarat Okul Komutanı Jandarma Kurmay Albay Murat  Koçyiğit'in yaptığını öğrendiğini dile getirdi.

YARIM SAAT VİLLADA KALDILAR

6 Temmuz'da geldiği villada 9 Temmuz'a kadar kaldığına dikkati çeken  sanık Bıyık, "Bizden önceki jandarma grubunda kimlerin olduğunu sorduğumda  İstihbarat Okul Komutanı Jandarma Kurmay Albay Murat Koçyiğit isimli şahıs olduğu  söylenmişti. Devam eden günlerde bahsetmiş olduğum bu villaya zaman zaman gelip gidenler oluyordu.Bunlar içerisinde Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli Kurmay  Albay Fırat Alakuş da vardı.

"Hakan" isimli örgüt mensubu ile birlikte Çakırsöğüt  Jandarma Komando Tugay Komutanı Ali Osman Gürcan da geldi. Bu şahıslar yaklaşık  yarım saat kadar bulunduğumuz villada kaldılar. "Hakan", jandarma imamı "Cihan"  isimli örgüt mensubunun bir altında olduğunu düşündüğüm sorumlu bir abi. Ali  Osman Gürcan'a, Kastamonu'ya giderek Tuğgeneral Faruk Bal'a 15 Temmuz'daki görevi  olan Jandarma Genel Komutanlığı karargahının komutasını devir alma görevinin  verildiğini iletmesini istedi. Bunun üzerine Gürcan da verilen görevi Faruk Bal'a  iletebileceğini söyledi." ifadelerini kullandı.

DARBE PLANI GÜLEN'İN TALİMATIYLA HAZIRLANDI

Villadan, kendisinden sorumlu üst yöneticiden habersiz 9 Temmuz'da  ayrıldıktan sonra İzmir'deki görevine 11 Temmuz'da döndüğünü, 13 Temmuz'da ise  "Cihan"ın "WhatsApp" üzerinden attığı mesajda darbenin 15 Temmuz'da olacağını  öğrendiğini, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından telefonuna format  attığını, telefonunda kurulu bulunan "şifreli WhatsApp" programını sildiğini,  "Cihan" ile irtibatını kopardığını ileri süren sanık Bıyık, darbe planının  örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla hazırlandığını ve Adil Öksüz  tarafından ABD'ye götürülüp Gülen'e onaylatıldığını söyledi.

13 Temmuz 2016 günü saat 16.00 sıralarında gönderilen bir çok mesajı  okuduğunda, İzmir'de darbeye karşı çıkabileceğinden dolayı alıkonulacak  generallerin listesi ile bu generallerin alınmasında kimlerin  görevlendirilebileceğinin yazılı olduğu liste ve ifadelerin bulunduğunu belirten  Bıyık, savunmasını şu şekilde sürdürdü:

GELEN MESAJLARI SİLDİM

"Gelen çok sayıda mesajı okuduğumda, 'Çiğli-İptal', '15 Temmuz'da  hazır olunacak, haber bekleyin', 'Korgeneral Ata Kalkan'ın İzmir Gümüldür Askeri  Kampından Faik Baran tarafından (tutuklu sanık), 'Tuğgeneral Ali Özkara, tam hatırlamıyorum Tuğgeneral Ali Çardakçı da olabilir Marmaris Hisarönü kampından, Tuğgeneral Hacı İlbaş'ın Foça Jandarma Komando Okul Komutanlığından Murat Eryılmaz tarafından (tutuklu sanık), Jandarma Albay Hasan Koçyiğit'in İl Jandarma Komutanlığından Erdal Gün tarafından (tutuklu sanık), darbe girişimine ve sıkıyönetim komutanlığına uymaması halinde alınacakları belirtiliyordu. Mesajları  okuduğumda 15 Temmuz'da darbenin olmayacağını düşündüm. Villada konuşulanlardan  bir muallak durum söz konusuydu. Ayrıca eksiklikler olan darbe planının Gülen  tarafından onaylanmayacağını düşündüm. Mesajları kimseye okumadım, vermedim ve  daha sonra makam odamda sildim."

BYLOCK'U 5 AY KULLANMIŞ

Örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock"u Diyarbakır'dan  Ankara'ya tayin olduğu 2013'te "Osman" kod adlı örgüt mensubunca telefonuna  yüklendiğini, yaklaşık 5 ay kullandığı programı telefonundan kaldırttığını  söyleyen Bıyık, "2014'ten sonra telefonuma yüklenen geliştirilmiş "şifreli  WhatsApp" programını kullandım. Bu program 'ByLock'tan farklıydı. Programın ikonu  aynı WhatsApp'taki gibiydi ve üzerinde bu ibare yazılıydı. VPN ve şifre  kullanarak girdiğimiz programda, örgüt yöneticileri tarafından tanımlanan kişiler  dışında kimseyle görüşemiyordum. Sadece "Osman" ve "Cihan" kod adlı örgüt  mensuplarıyla görüşebiliyordum." dedi.

Mahkeme başkanının, "Ankara'daki villada 4 gün kaldığını söylüyorsun  ancak verdiğin ayrıntılar yeterli değil. Darbecilerin hazırladığı sıkıyönetim  direktifi emrini gördün mü ya da buna ilişkin konuşmaları duydun mu?" sorusuna  sanık Bıyık, "Sıkıyönetim ilan edildikten sonra kimlerin göreve getirileceğine  dair hiçbir bilgi görmedim. O listeyi ilk defa Foça'da gördüm. Villada, sadece  'Darbe bir emirle başlayacak' tarzında şeyler konuşulduğunu ancak bu emrin ne  olduğu söylenmedi." diye cevap verdi.

Tutuklu sanık Bülent Eryılmaz'ın "1 ABD dolarının örgütte bir anlamı  var mı, şifre olarak mı kullanılıyordu?" sorusuna ise sanık Bıyık, "1 ABD  dolarının 'Eren' kod adlı bir öğretmen tarafından 'Paran kıymetlenir,  bereketlenir, bu Fetullah Gülen'den hediye olarak gönderildi, cüzdanında  bulunsun.' diye Bursa'da bana verildi. 7-8 yıl önce bunu kaybettim. Örgütte şifre  niteliğinde kullanılmazdı." şeklinde cevaplandırdı. Mahkeme heyeti, oturuma öğle arası verdi.

İDDİANAME

İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma  kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin  300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa  "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma,  TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya  eklenmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.

Yargılananlar arasında tamamı TSK'dan ihraç edilen, "Yurtta Sulh  Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu  sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO  Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, bornova 57. Topçu Tugay  Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı  Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar  Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel  ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi  Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral  Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile  Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.