Gülenden hayır duası alan ünlü
Fethullah Gülen'in hayatını anlattığı kitapta birçok ünlünün de ismi geçiyor. Gülen'den hayır duası almaya giden ünlü bakın kim?
Abone ol Fethullah Gülen’in hayatını anlattığı ve gazeteci Faruk Mercan’ın kaleme aldığı kitapta sanat dünyasının ünlü isimleri de yer alıyor. Mesela Mehmet Ali Erbil Gülen'den hayır duası almak için ABD'ye gidiyor. Gülen’i ziyaret eden ünlü isimlerin orada yaşadığı diyalogları kitabın yazarı gazeteci Faruk Mercan anlattı: - GÜLEN'İ ABD'YE ECEVİT GÖNDERDİ - GÜLEN'DEN HELALLİK ALAN PAŞA - GÜLEN'E NOBEL TEKLİF EDEN ABD BAŞKANI - NE ZAMAN DÖNECEK? |
1980’li yıllarda bir karikatür dergisinde Gülen’i incitici bir karikatür yayınlanmış. O karikatürde Gülen dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın göbeğini yazan bir hoca olarak gösteriliyor. Metin Akpınar ve Zeki Alasya’da bir programlarında bu karikatürü kullanıyorlar. Akpınar Gülen’i Altünizade’de kaldığı evde ziyaret ediyor. O karikatürden bahseden Akpınar “Biz komedyenler karikatür dergilerinden yararlanıp espriler yaparız. Espri hapşırık gibidir, ağıza gelince tutulmaz. O espriyle sizi incittik, kusura bakmayın” diyor. Gülen ise önemli olmadığını belirtiyor. Bir de Akpınar’a “Zeki Alasya ile Lorey ve Hardi gibi uzun süredir birliktesiniz” diyor. Akpınar buna “Bizim birlikteliğimiz onlardan daha eski” diye cevap veriyor. Akpınar ile görüşmesini sorduğumda bana Gülen “Onu inançlı bir insan olarak gördüm” diyor.
Rafet El Roman’la öğle yemeği yedi
Roman 10 Eylül 2007’de Atlanta’ya Türk festivaline katılmak için ABD’ye gitmiş. Festival dönüşü Pensilvanya’ya gidip Gülen ile birlikte öğlen yemeyi yiyor. Sohbet etmişler. Yemekte Gülen’in hastalığı gündeme geliyor. Orada Gülen günde 23 adet ilaç kullandığını dile getiriyor.
Mehmet Ali Erbil: “Hocam dua için geldim”
Gülen genelde evinden dışarıya çıkmıyor. Evin 200 metre altında bir gölet var. Bunca yıldır o göletin yanına sadece 3 kez gitmiştir. Birincisi 2001 yılında ECA’nın o zaman ki CEO’suyla, ikincisi akrabası Sevgi Kutlukan olmuştur. Üçüncü kez ise Mehmet Ali Erbil ile o göletin yanına gitmiştir. Erbil’in hastalıklarını konuştular. Erbil “Hocam sizden dua almaya geldim” demiştir. Gülen de onun için dua etmiştir.
Oğlu ölen Cenk Koray, Gülen’i ağlattı
Koray’ın o tarihte oğlu yeni ölmüş. O görüşme sırasında birisi Cenk Koray’ın oğluna veda ettiği yazıyı okuyor. Cenk Koray ile Gülen birlikte ağlamaya başlıyorlar.
Hülya Koçyiğit: Bu evi kim dizayn etti?
Eşi Selim Soydan ile birlikte Gülen’in Altunizade’de de kaldığı eve gidiyorlar. Koçyiğit evin dekorasyona çok beğeniyor. “Burayı kim dizayn etmiş” diye soruyor
Gözaltına alınan Manço’ya yardımcı oldu
Manço Tayland’da bir yerel polisle sorun yaşayıp gözaltına alıyor. Oradaki Türk okulunun öğretmenleri bunu duyuyorlar ve Manço’yu görmeye gidiyorlar. Dolayısıyla ona gözaltında yardımcı oluyorlar. Bu olaydan sonra Manço İstanbul’a gelince işadamı İhsan Kalkavan ile birlikte Gülen’i ziyarete gidiyor. Manço Gülen’e “Hocam çok enteresandır. Bazı ülkelere gittiğimde herhalde buraya ayak basan ilk Türk benim diye gururlanıyorken bir de bakıyorum orada bir Türk okulu var ve şaşırıyorum.” diyor.
Cem Karaca ile uzun süre mektuplaştı
Cem Karaca ile karşılaşmaları Gülen’in ortaya çıktığı İstanbul’da bir iftarda gerçekleşti. Burada kucaklaştılar. Ondan sonra da telefonlaşıp mektuplaştılar.
Sunal’a ‘Şaban Bey dersem özür dilerim’ dedi
1997 yılında Sunal’ın vefatından önce Gülen’in Altunizade’de kaldığı evin terasında görüşüyorlar. Görüşmede “Fethullah Hoca’yı araştırdım” diyor. Gülen Kemal Sunal’ı koridorda gülerek karşılıyor. Kemal Sunal ise ciddi bir şekilde ona doğru yürüyor. Gülen “eğer dil sürçmesiyle size Şaban Bey dersem şimdiden özür dilerim” diyor. O da “önemli değil ne demek hocam” diyor. Görüşme sırasında Kemal Sunal’a diyor ki “sizin her gün filmleriniz yayınlanıyor, hakkınız olan parayı alıyor musunuz” diyor. O da “Hayır hocam, filmlerimizin yayınlanmasına rağmen hakkım olan parayı alamıyorum. Esasen devletin bana ödül vermesi lazım. Türk halkı her gün gerilim içinde ben onları her akşam güldürüyorum” diyor. Altünizade’de evin terasında görüşüyorlar. Sayın Gülen kendisine bir hediye vermek istiyor. Sunal “ben okuyan bir insanım bana kitaplarınızdan verin” diyor. Gülen kitaplardan o an bulamıyor. Bu yüzden Fenerbahçe’deki evine kitaplarından oluşan bir seti gönderiyor. 20 civarındadır. 15 gün sonra Kemal Sunal kitapları okuduğunu hatta notlar aldığını söylemek için telefonda arıyor.